gss prim borcu

• az önce bin türlü küfür ve beddua eşliğinde ödediğim haraç. çalışmayan insana ailesinin gelirine bakarak prim ödetmek kadar saçma bir sistem olamaz. aslında o parayı senden ya da ailenden her şekilde alacağız diyor adamlar. kullanmadığım dönemlerde 1500 tl borç girdi, geçen aylarda iki kez hastaneye gitmem gerekti ve yeni bir sinir harbi daha yaşadım. beyinsiz herifler en başta yapmaları gerekeni yani hizmet aldığın zaman ödeme sistemine geçmişler ama o sistem de bana girdi. hem öceki almadığım hizmeti ödedim, hem de kırk yılın başında faydalanacağım zaman da her muayene için 50 tl ödedim. çok içten söylüyorum, allah bin türlü belanızı versin.
  
  yemin ederim bu ülkede siken yaranıyor. bi de 30 nisan son ödeme tarihi koymuşlar, o tarihe kadar ödemezsen eski faizlerin hepsini ekleyeceğiz daha da fena sokacağız diyorlar. şu an çalışmayıp kredi kartıyla kıt kanaat geçindiğim zor zamanda 1500 lira çektirince baya sıkıntıya gireceğim. banka üzerinden taksite güvendim ama o da en fazla 3 taksit yaptı. bir dahaki ay sıçtım yani. bi geçiş döneminde olduğum için işimden ayrılmıştım ve hala tam düzene sokamadım o sürede kitlendi bu borç. ha şimdi ha sonra derken yine zor zamanda elimde patladı. yok abi bu ülkede risk alıp bir sikim yapılmaz. adamlar soluk aldırmıyor insana.
• önümüzdeki seçimlerde sadece bunun üzerinden örgütlensek bari lan. baya baya haraca bağlandık, birileri de çıkıp "ileride hastalanırsanız çok daha fazla ödersiniz, en iyisi şimdi ödemek" diyebiliyor. ulan haraç bu haraç. sanki bize dayatılanı kabul etmek zorundaymışız gibi bir algı var, kısmen doğrudur da hatırlatmak isterim; seçim geliyor.
• haraç falan değil sigorta. kullanmıyorum, neden ödüyorum diye bir şey yok çünkü sigortanın mantığı zaten hizmeti almayanların ufak ufak ödeme yapması ve toplanan paralarla hizmeti alanların masraflarının karşılanması.
  
  ödemeyenin götüne girer. bence tek sıkıntısı işsizlerden alınması, işsiz ve ödenirken zorlanacak olanların prim borcunu devlet ödemeliydi(hepten aşırı fakir olmak gerekiyor devletin ödemesi için) ama şu an için durum bu.
  
  ha belki seçim falan ayağına silinir, onu bilemem. neticede seçilmek için milletin 40 yaşında emekli edildiği sonra bu genç emeklileri 20'li yaşlardaki gençlerden alınan vergiyle beslendiği bir ülkedeyiz.
  
  istanbulu da gecekonduculara teslim ettiler oy için. olabilir yani.
• "özel sigortam var benim" diyenler de sigortalarının şartlarını iyi okumalarını öneririm. sigortanıza göre tek hastalık hakkınız olabilir, bu sene masrafınızı öderler seneye sizi müşteri olarak kabul etmezler kendilerine para kazandırmayacaksanız. başka özel sigorta da sizi müşteri olarak kabul etmeyebilir veya çok yüksek primler isteyebilir.
  
  itfaiye özelleşse ve siz abone olmasanız, sizce eviniz yandığı sırada itfaiye abonesi olabilir misiniz? adamlar ibret olsun diye evinizin yanmasını bekler.
• tek sıkıntısı işsizlerden alınması diyerek savunulan borç tipi. ulan zaten çalışıyorsan şirketin senin adına ödüyor. bu nasıl bir sığırlıktır ya.
• şirketin sizin adınıza devlete ödediği her türlü para aslında sizin devlete ödediğiniz paradır. çok takılmayın böyle konulara.
  
  devlet çakalların borçlarını silerse bizim gibi ödeyenlerden bir daha para mara alamaz. bence buna çok güvenmeyin çünkü sizden farklı olarak biz ödeyenler masraf değil gelir kaynağıyız.
  
  makarnacılık yapmayı bırakın, neymiş seçim varmış bekleyinmiş.
  
  veya ödemeyin, gidin kyk borçlarının silinmesi başlığında da ağlayın. sonra da çiftlik bankçıların bankadan aldığı kredilerin silinmesi için de protesto düzenleyin isterseniz.
• türkiye gibi çalışandan ve tüketimden yüksek miktarda vergi toplanan bir ülkede sağlık hizmetlerinin devlet tarafından karşılanması gerektiği görüşüne kesinlikle katılıyorum.
  
  vergilerin iyi değerlendirilmesi gerektiği, mümkünse de düşürülmesi gerektiği görüşüne de katılıyorum.
  
  benim itiraz ettiğim nokta şey, birilerinin bu vergileri öderken diğerlerinin ödeyeni siksinler gibi bir tavır takınması. ödeyeni niye siksinler lan, sizi siksinler.
  
  hele makarnacılık beni iğrendiriyor, neymiş seçim varmış. bu resmen demek oluyor ki, mevcut düzen değilmesin ve çakalların vergileri namusulular tarafından ödensin çünkü çakallar ödeme yapmak yerine siyasi güç kullanacaklar. çomara bak sen.
  
  bir diğer iğrendiğim nokta da "kulanmadığım hizmete neden para ödüyorum" sığırlığıdır. hayır arkadaşım, o 60 lira hizmet ücreti değil, sağlıklıyken onu ödeyeceğiz ki içimizden biri hastalanınca maaşı 10 bin olan doktoru çalıştırabilelim ve tanesi 1 milyon dolar olan mr makinesini kullanabilelim. ama sadece ben değil, sen de ödeyeceksin, tamam mı?
• bir takım sığırları toplayan başlık.
  
  adam bunu adı "sigorta" diye savunuyor yahu! bu sigorta değildir kardeşim, deli dumrul parasıdır!
  
  bu para toplanmasa doktorların maaşları nasıl ödenecekmiş. bak sen haspama! akp öncesi doktorların maaşları, aldığın sağlık hizmetleri nasıl ödendiyse öyle ödenecekti. yani vergilerimizle! şimdi kdv'siydi, ötv'siydi, ötv'nin kdv'siydi hem eskinin en az 3 katı vergi veriyoruz hem de üzerine gss primi veriyorsun. neden? çünkü yemeye doymuyorlar! daha servetlerine servet atılacak yandaşlar bitmedi. verilen paralar amacına uygun kullanılsa gene gam yemeyecem ama sağlık sektörü çökmüş durumda. özellikle üniversite hastaneleri borç içinde yüzüyor, iki kuruşluk malzeme alacak paraları yok! hatır, gönül işiyle, insanlarmağdur olmasın diye "ücreti sonradan tahsil edilmek" üzere mal veren medikal firmaların çoğu da o sonradan verilecek paralar verilemediği için ya iflas eti ya da sürünüyor, ayakta kalmaya çalışıyor!
• en az 3 ayda bir ne olur ne olmaz kontrol edilmesi gereken borçtur. çünkü nereden ne ceza kesildiğini anlayamadan bir sürü borca girip, o borcu törpületmeye ve taksitlendirmeye çalışmak adına bir sürü tatsız iş yapılmasına sebebiyet verecektir.
• biz halk olarak her şeyi kabul ediyorsak daha bizlere binen çok olur.