• 1. severus snape.

    orada hemfikiriz. adamsın snape.

    peki 2. kim

    2. hermione granger.

    neden.

    rowling in açıklamalarına göre

    harry seherbaz başkanlığına geldi kingsley shacklebolt bakan oldu (altını doldurdular ama olsun sonuçta harry potter boru değil bala göte de olsa voldemortu indirdi)

    ginny weasley sağlam bir oyuncu oldu aynı zamanda gazete yazarı (hakkıyla kazandı 7. erkeğin 7. kız çocuğu en parlak weasly)

    ron weasley ölen abisi fred'in yerine geçti şaka dükkanı işletiyor(kısacası bi sikim yapamadı).

    luna lovegood: kendisi gibi biriyle evlendi

    neville longbottom hogwarts öğretmeni oldu bitkibilim hocası.

    peki hermione granger

    hermione granger : şaka dükkanında kasada duruyor(ah hermione vah hermione )

    allah'tan reva mı lan bu hermione granger bu şapka kitleyen güzel zeki bir kız deli gibi çalışkan zaman döndürücü ile aynı anda 2 derse girip hakkıyla geçen bir kız geleceği parlak küçük minerva bir nevi.

    ama ne yaptı güçlü zengin ünlü kariyer sahibi potter varken gitti abisinin ölümü ile dükkana ortak olan en yeteneksiz weasley ile evlendi hermione o kadar kitap o kadar ders o kadar büyük yetenek kasiyer olmak için mi lan son ana kadar kofti sayılan neville bile hogwarts'a hoca oldu sen hermione granger gittin dükkana kasiyer...
  • (bkz: karakter)
  • (bkz: malbeyani)
    (bkz: karakter)
  • 1. severus snape.

    orada hemfikiriz. adamsın snape.

    peki 2. kim

    2. hermione granger.

    neden.

    rowling in açıklamalarına göre

    harry seherbaz başkanlığına geldi kingsley shacklebolt bakan oldu (altını doldurdular ama olsun sonuçta harry potter boru değil bala göte de olsa voldemortu indirdi)

    ginny weasley sağlam bir oyuncu oldu aynı zamanda gazete yazarı (hakkıyla kazandı 7. erkeğin 7. kız çocuğu en parlak weasly)

    ron weasley ölen abisi fred'in yerine geçti şaka dükkanı işletiyor(kısacası bi sikim yapamadı).

    luna lovegood: kendisi gibi biriyle evlendi

    neville longbottom hogwarts öğretmeni oldu bitkibilim hocası.

    peki hermione granger

    hermione granger : şaka dükkanında kasada duruyor(ah hermione vah hermione )

    allah'tan reva mı lan bu hermione granger bu şapka kitleyen güzel zeki bir kız deli gibi çalışkan zaman döndürücü ile aynı anda 2 derse girip hakkıyla geçen bir kız geleceği parlak küçük minerva bir nevi.

    ama ne yaptı güçlü zengin ünlü kariyer sahibi potter varken gitti abisinin ölümü ile dükkana ortak olan en yeteneksiz weasley ile evlendi hermione o kadar kitap o kadar ders o kadar büyük yetenek kasiyer olmak için mi lan son ana kadar kofti sayılan neville bile hogwarts'a hoca oldu sen hermione granger gittin dükkana kasiyer...
  • harry potterdır kanımca. ailesini küçük yaşta kaybettiği yetmezmiş gibi çok geç bulduğu vaftiz babası*sirius'u da kaybetmiştir. arkadaşlar,kariyer,para vs. hiçbiri bunların yerini dolduramaz. kimse seni ailenin sevdiği kadar sevemez.
  • (bkz: malfoy)
  • domuz kafası'nda* konsomatris olması, şüphesiz ki herkes için daha kazançlı olacaktı.

    edit: başlık değişmiş, hermione'nin bi yerde işe girmesiyle ilgili bir şeydi. o başlık için yapılmış tanımdır.

    yeni başlık için tanım: hermione'dir elbette.

    edit 2016: hermione sihir bakanı oldu, tüm kuponlar yattı dağılabiliriz millet.

    şimdi düşünüyorum da, neredeyse kafasız nick sanırım. mızmız myrtle bile daha çok hali hatrı sorulur, değer verilir bir karakter olmuştur. yazık lan, itilmece kakılmaca, yok sayılma, alaya alınma... ne günahı vardı bu adamın oysa?.. bir gryffindor hayaleti olarak; keşişinden baronuna, peeves'inden ravenclaw'una herkeste bi havalar, bu adam hep ezik, hep üzgün... alacağın olsun dumbledore.
  • bu sorunun tek cevabı var, o da sirius black. tartışması bile kabul edilemez.

    bazıları bu soruya remus lupin, severus snape ya da fred weasley cevabını verir ama hayır, gerçekten bahtsız olan kişi sirius'tu. remus hayatının çoğunu acı içinde geçirdi ama ailesi tarafından seviliyordu ve hayatının son döneminde mutluluğu buldu. evli ve çocuklu bir kahraman olarak öldü. hele severus snape hiç değil. evet, ailesi onun tercihi değildi. evet, lily onu seçmedi ama kendisi bir ölüm yiyendi ve hak ettiği azkaban'ı boylamak yerine dumbledore'un desteğiyle yırtarak özgür bir şekilde yaşadı. hayatının son iki yılında çok istediği karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni ve hogwarts müdürü oldu. öldüğünde de harry, onun bir kahraman olarak anılması için her şeyi yaptı. fred weasley ise sevgi dolu bir ailede doğdu ve hep sevgiyle büyüdü. ölümü hem hp evreni hem fanlar için bir yıkımdı ve hep sevgilye hatırlanacak.

    oysa onların aksine sirius gerçekten de gün yüzü görmedi. ilk talihsizliği karanlık büyü düşkünü, kuralcı, sert ve baskıcı bir ailenin parçası olarak dünyaya gelmesiydi. ailesinin fikirlerini hiçbir zaman paylaşmadı. her zaman onlarla çatışma halindeydi. sevilmeyen çocuktu. sürekli kardeşiyle kıyaslandı ve istenmeyen evlat ilan edildi. öyle ki kendi annesi aile ağacındaki portresini bizzat elleriyle uçurdu. daha on beş yaşında ailesinden kaçmak zorunda kaldı.

    hogwarts'tan mezun olduktan sonra arkadaşlarıyla mutlu olabilirdi belki ama james çok erken evlenerek odak noktasına ailesini koydu. en yakın arkadaşıyla arasına lily ve harry girdi. üstelik daima savaş içerisindeydiler ve çok kısa sürede zümrüdüanka yoldaşlığı'nın birçok üyesini kaybettiler. sevdiği insanların, arkadaşlarının ölümünü izledi.

    üstelik bu arkadaş dediği kişilerden biri ona ihanet ederek 12 yıl azkaban'da yatmasına neden oldu. tek amacı arkadaşlarına yardım etmekti ve sonucu hapishanede bitti. masum bir adam olarak 12 yılını hapishanede geçirdi. bu da yetmezmiş gibi kendini en yakın arkadaşının ölümünden sorumlu tuttu. zira kılkuyruk'un sır tutucu olması fikrini o ortaya atmıştı. amacı ise "ne de olsa en yakın arkadaşı olduğum için herkes benim sır tutucu olduğumu düşünür ve benim peşimden gelir. beni sıkıştırıp büyüyle söyletseler bile sır tutucu olmadığım için arkadaşlarımı tehlikeye atmam" fikriydi. yani sirius, sırf arkadaşları yaşasın diye kendi hayatını hiçe saydı. karşılığı da hapis ve vicdan azabı oldu. evet, snape de vicdan azabı çekti ama bu vicdan azabını dışarıda, özgür bir adam olarak çekti. 12 yıl hapis yatmadı.

    sirius'un hapishaneden kaçması bile "ben masumum, burada olmamam gerekir" düşüncesiyle değil, vaftiz oğlunun tehlikede olduğu fikriyle oldu. kendini değil, harry'yi düşünerek azkaban'dan kaçıp kılkuyruk'un peşine düştü.

    tam harry ile yeni bir hayat kurup mutlu olacakken kılkuyruk kaçmayı başardı ve sirius kaçak hayatı yaşamaya başladı.

    kaçak hayatı da pek parlak gitmedi. zümrüdüanka yoldaşlığı'nda herkes aktif olarak çalışırken ona "gereksiz adam" muamelesi yaptılar. sevdiklerine yardım etmek isterken payına kenarda oturmak düştü.

    talihsizliği burada da bitmedi. harry'yle kolay iletişim kurmak için hediye ettiği ayna kenara atıldı. harry, sirius'un hayatını kurtarabilecek o nesnenin ne olduğunu ancak o öldükten sonra öğrendi.

    ölümü de çok büyük şanssızlıktı. vaftiz oğlu olacak harry, sirius'un ona verdiği aynayı kullansaydı tuzağa düşmeyecekti. sirius da onu kurtarmak için canından olmayacaktı.

    bitti mi sanıyorsunuz? bitmedi. hayatını doğruluk ve iyilik için adamış, her türlü bencillikten uzak, diğer karakterler gibi "kendi tercihiyle" asla kötü yola sapmamış, sevdiği insanlara yardım etmek için hapsi, kaçak hayatı ve ölümü bile göze almış, en sonunda da hayatını harcamış bu kişi büyücü dünyasında bir "kahraman" olarak değil, "kaçak bir ölüm yiyen" olarak anılıyor. şimdi söyleyin bana, var mı daha şanssızı? iyiliğinden, cesaretinden ve doğruluğundan asla taviz vermeyen biri olarak sirius'un bahtına mutluluktan uzak bir hayat ve kaçak bir ölüm yiyen olarak anılmak düştü.
  • bence de siriustur. ondan sonra belatrix gelir, yaşasaydı oyyşşhh
  • bence severus hayatı bir aşk uğruna yitip gitti.birde sevdiği kadının çocuğunu korumak için öldü.ikinci de sirius
hesabın var mı? giriş yap