istanbul

• 15 yıldır bu şehirdeyim. bundan önce küçük sayılabilecek ama çok sevilen bir şehirden geldim. orada yaşadığım 16 yıl boyunca sadece 1 trafik kazası görmüştüm (çok uyuz bir şehirdi o zaman, bizim dünyamız da küçükmüş sanırım)istanbul'a gelince yaşadıklarım sıralı tam listesi ise şöyle.
  
  - ilk geldiğim günlerde doğu bank civarında alenen ot ve kadın var diye yanıma yanaşan adam. (tipimden ötürü)
  - polis çevirmesinden geçtikten 20 saniye sonra arkamızda çatışma başlaması ve kurşunların dibimizden geçmesi (anlatıcam bi ara)
  - bindiğim otobüsü, taksiye binip elinde silahla yarım saat kovalayan barzo (anlatıcam)
  - bindiğim araçlarda 3 trafik kazası
  - 1 hırsızlık girişimine maruz kalışım
  - kız arkadaşıma sulanan tinercilerin aşırı kibar halleri. (bak bu çok ilginç)
  
  tam liste olmadı ama aklıma bunlar geldi.
  
  tnm: fotosentez modundaki hayatıma aksiyon katan cağğnım şehir.
• burada ümraniye diye bir semt var. yaşamayı falan düşünürseniz, ağır depresyondasınız haberiniz olsun. arkadaş bu kadar iğrenç bir semt olabilir mi inanamıyorum yaa.. gerçekten korkunç bir yer. bir semt düşünün ki her yeri her şeyi yapay olsun.. adım attın mı bir huzursuzluk çöküyor insanın içine. bir de yeni yeni binalar daireler yapılıyor ısrarla. bazıları buralardan 700 bine evler alıyor. şaka gibi, ama gerçek. kiralar desen en ama en uygunu 1500 lira. düşünün, istanbul'un en iğrenç semtlerinden birinde yaşamak için 10 yıl para ödüyor krediyle ev alıyorsun veya her ay kafadan 1500-2000 lira kiraya bayılıyorsun. çoğunluğu yobaz, somurtkan halk da yanında promosyonu.
  
  kalabalık desen fenalık geçirtir, ağaç desen yok, bırak ağacı yürünecek kaldırım yok, adım atmaya yer yok. çamurun içinden geçip leş gibi daracık kasvetli bir sokağından iki adım daha atıp bir de bakıyorsun ki 500 metre arayla iki tane starbucks. birkaç fotoğrafa göz gezdirelim:
  
  1- (ümraniye'den güzellemeler)
  
  2- (insanın içi açılıyor, maşallah...)
  
  3- (ferah, geniş yollar...)
  
  4- (ağaçlar, çiçekler, toprak, estetik kafeler...)
  
  ve birdenbire sanki yukarıdaki resimler ümraniye'den değilmiş gibi hilton milton:
  
  a-
  
  b-
  
  c-
  
  n'oluyoruz? oysaki insanlar olmayan kaldırımlardan yürüyor:
  
  5-
  
  bu nedir arkadaş nereye düştük böyle:
  
  6-
  
  7- (kapıda da mercedes duruyor)
  
  8- (korkmayın buralar hep ümraniye)
  
  9- (olsun metromuz bize yeter)
  
  10-
  
  bu resimlerden 1000 tane kadar örnek gösterebilirim. rastgele seçtim hepsini. gerçekten insanı hasta eder böyle yerler. hakikaten içim daraldı.
  
  11-
  
  niye bunları yazıyorum? bilmeyen, taşınmak isteyenler görsün de ona göre gelsin diye. ayrıca imkan bulabilen de böyle yerlerden kaçsın diye. eğer burada oturursanız tek eğlenceniz var o da birbirinden şirin avm'ler.
  
  daha istanbul'da böyle veya daha beter nice yerler var. istanbul'un karanlık yüzü.
  allah kurtarsın ne diyelim.
  
  tabi istanbul'da ümraniye gibi çok yer var, ümraniye yalnız değil. onu da şurada anlatmıştım: (bkz: #70649958)