• vitrinde görüp güzel bir hediye olabileceğini düşündüğüm yastığı 1.800 tl fiyatla satan mağaza. görevlinin söylediğine göre indirimdeymiş şu aralar, normal fiyatı 2.500 tl imiş. yastık lan bu.
  • sokak jargonunda toplu gözaltı.

    emniyet çıkışında basına verilen bildik pozlarda , tek sıra halinde , benzer çıkarlar ve aynı maksat uğruna ve de aynı sonuç sebebiyle ilerleyen insan topluluğu olduğu düşünülünce rastgele söylenmemiş bir tabir olduğu görülüyor.

    sokak ağzı genelde alelade deyişlerle oluşmuş olsa da kimi zaman da derin anlamlar içerebiliyor.

    bu söylemin , argonun ve semt jargonunun en başarılı şekilde işlendiği kolpaçino filminde geçmemesi düşünülemezdi zaten ;

    --- spoiler ---

    ganyotçu :

    " yok yok, ben iyiyim de, abi biz bu işten başımıza çok büyük ihale aldık abi. bak şimdi polis molis gelir, bizi kervana bi takarlar, gençliğimizi alırlar. bak bu kumardan benim bi ton infazım var. ben ilerlerim abi "
    --- spoiler ---
  • kervan, asla ve asla alışveriş yapılmaması gereken çeyiz & mobilya vs mağazalarından biridir.

    zira nişanım için tarafıma özenilerek alınmış sandığı (375 tl) ve servis tabağını (485 tl), değerinin çok üstünde olmasından dolayı değiştirmek listedim.

    ankara mağazası, izmir mağazasında ürünlerin yanında verilen değişim kartıyla değişim yapamayacağını söyleyip, rota değiştirdi: izmir mağazasında paketlenip, ankara'da paketi açılan ürünün çizik olduğunu, bu sebeple kullanılmış olduğunu iddia ettiler ve çizik olduğu için değişim yapamayacaklarını. bu ürünün kullanılmadığını, mağazadan bu şekilde alınmış olduğunu söylediğimizde, mağazalarında asla böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söylediler. gidip mağazadan aynı üründen, camı çizikler içinde olan bir tane bulup da fotoğrafladığımda, bu çok hassas bir camdır vs diye kekelemeye başladılar. üzerlerine gidince, yetkilerini aştığını, ertesi gün bize haber vereceklerini söylediler. ertesi gün arayıp ürünlerin kullanılmış olmasından dolayı değişim yapamayacaklarını bildirdiler.

    büyük uğraşlar sonunda ulaşılan, izmir mağazasındaki değişim kartını düzenleyen ve ankara mağazasıyla görüştüğünü, değişim istediğimiz takdirde hiçbir problem yaşamayacağımızın garantisini veren seda (!) tarafından "banane kime şikayet ederseniz edin. ben ne bileyim ürünü değiştireceğinizi." şeklinde mahalle ağzı tepkilerle karşılaşıp, müşteri hizmetlerinin sözde en üstüne ulaşılıp bilmem ne beyle konusulduğunda ise önce "tabi canım öyle şey mi olur? tabi ki! tabi ki ben gerekli yazışmaları yapayım, en kısa zamanda ürünü istediğiniz bir tanesiyle değiştirmenizi sağlayacağım." şeklinde bin türlü hak verip, kendisine ikinci kez zar zor ulaşılmasından sonra yanlışın bizde olduğunu değiştiremeyeceklerini vs söyledi. ha bu arada değişim kartının ortasına bir delik açıp içinden ip geçiriyorsunuz ve onu da boynunuza asıyorsunuz kolye niyetine! benim ürünlerimin fiyatı sadece 850 tl, gel gör ki milletin milyarlarının üzerine yatmışlar.

    önce bu çirkin tavırlar için uğraşılmak istenildiyse de sonrasında kayınvalideye ayıp olmasın diye vazgeçildi.

    yalnızca alttaki linke bir şeyler karalanıp, aslında konıu hakkında ne kadar çok mağdur olduğu görüldü.
    bu hızla çok yakında eriyip biterler.

    http://www.sikayetvar.com/…egisimi-yapilmiyor/9pwhz
  • üç deniz topluluğu'ndan mükemmel bir parça. japon esintili arap çeşnili kervan hikayesi.
  • incirli ve sahilyolundaki şubelerinden sonra, maslak şubelerini de kapatacaklarmış. anadolu yakasındakilerin akıbetini bilmiyorum ama avrupa yakasında avcılar şubesi dışında büyük mağazası kalmıyor sanırım... en değerli yerlerdeki mağazaları kapanıyor.

    aksesuar ev tekstili vb. ürünler gereksiz pahalı. yalnız o kocaman klasik yemek odası takımları, yatak odası takımları falan maskoya da gitseniz aşağı yukarı o fiyatlara geliyor. daha ufak daha modern tasarımlarla ilgilenmiyorsanız, işin içine biraz oymalı işlemeler biraz yaldızlar girince iş değişiyor. maskoda istediğin boyutlarla veya renklerle ilgili değişiklik yapabilmek gibi imkanlar da var tabii.

    o kadar kocaman ve klasik eşyaları evime sokmayı hayatta düşünmem o ayrı. bizzat yerinde gözlemlediğim mevzuları paylaşayım diye şeyettim.
  • incirli'de bir subesi olan magazalar zinciri. cocuklugumda otobusle onunden her gectigimde, kendine has bir durusu olan ve 1900 lu yillarin basindaki saraylardan firlamis gibi duran ihtisamli, urunlerinin vitrinine hayranlikla bakardim. gecenin bir yarisi nereden aklima geldiyse o gunleri hatirladim ve internet sayfasindan kendime bir oturma grubu seceyim dedim. hani, gidip alacagimdan de degil ya...
    sadece hayal kurmak icin...
    aklimda hep vardi. eger bir gun bir ailem olsun istersem -ki bu kafayla herhalde hic olmayacak- lazzoni marka bir yatak odasi takimi ve kervan marka bir oturma odasi takimi almak isterdim.
    baktim kervanin internet sayfasina bir de ne goreyim: kendilerince bazi modern tasarimlar yapmislar. gozumdeki degeri birden yere cakildi. biz ekmegi firindan, eti kasaptan almayi severiz cunku onlar marketciler gibi sadece pazarlayan degil o islerin gercek ureticileridirler. kervan'da artik benim icin sadece pazarlama yapan siradan bir firmadir ve bellona'dan farki yoktur. keske cizgilerinden odun vermeselerdi ama paranin gozu kor olsun, degil mi? neyse onemli degil zenginlesmekte olan muhafazalar kesimden cok iyi para kazanirlar herhalde.
  • insanı başka diyarlara götüren yansımalar parçası. beni de şöyle bir diyara götürmüştür:

    şam ile hicaz arasında kervandayız, hicaz'a az bir yolumuz kalmış. gece yolculuk ediyoruz. ben küçüğüm o zamanlar. yorgun argın ilerlerken birden gökte bir yıldız kayıyor, ardından hafif bir kum fırtınası çıkıyor. rüzgarla beraber biz de koşuşturmaya başlıyoruz, şapkam kafamdan uçuyor...
  • bir peynir markasıdır.
    (bkz:http://www.kervan.com.tr/ )
    beyaz peyniri lezzetli olmasa da taze kasarı fena olmayandır.
hesabın var mı? giriş yap