• şimdi isim verip de rencide etmek istemediğim bi' tip kendisi. ya sen süper bi' beste yapıyorsun, belli ki onca yıl unutulmayacak bu eserin, dünyanın dört bir yanında bilinecek. sen tutuyorsun 9. senfoni ismini veriyorsun bu esere. 9. senfoni ne lan, oldu olacak "yeni klasör 3" deseydin amınakoyım 9. senfoni ne. ya insan biraz özen göstermez mi arkadaş, insan biraz üstüne titremez mi. sen ne tembel ne üşengeç bi' insanmışsın ya pisliğe bak. anan baban sana "çocuk 2" ismini verseydi ne hissederdin acaba, hiç olmadı böyle. evet.
  • (bkz: gurbeti mesken mi tuttun nazlı yarim digel gayrı)
  • yanılıyor olabilirim ama bu 1. 2. 3. gibi sıralama sonradan verilmiştir.
    bestecinin kendisinin taktığı isim değildir yani.

    kaldı ki kendisi ve tüm ailesi engelli olduğundan, böyle sıradan birinci felan demesi mazur görülebilir.

    üstelik bu dokuzuncu senfoni, bugün avrupa birliği marşı olarak kabul edilmiş.

    lan bu almanlar, otomobilinin iyisini yaptığı gibi, klasik müziğin de sağlamını yapmışlar demek...

    hem bugünün bazı insanları, ilk doğan kız çocuğuna, türkçesi bildiğin 4. (yazıyla dördüncü) demek olan arapça "rabia" adını veriyorsa, yadırgamamak lazım.

    elin arabı, kız çocuklarını adam yerine koymadığından, 4. doğan çocuk kız olunca "rabia" demiş...bizimkiler de matah birşey zannedip, değerli kızına rabia diyor !

    büyük besteci 9. demiş çok mu ?
  • tolstoy u hakli cikarabilecek iddia .
  • http://www.youtube.com/watch?v=cxskrfsvt8c
  • alman işidir. adam eseri yapmış. süsüne, paketine, kağıdına bakmadan ortaya koymuş bunca zamandır dinliyoruz en ufak bir patlaması, çatlaması olmadı. tık demedi anlayacağınız taş gibi marş. ihtimal ki marşın adı kakafoni de olsa bir şekilde değerini bulacaktı.

    noeditto pesinnotte: ironiden anlamam, kinaye sevmem, inanmayan su terazisi ile gelsin baksın, dümdüz adamım.
  • en muhteşem eserlerinden birine trio* e flat* op. 100* andante con moto* adını uygun gören schubert'in de temsil ettiği tip.
  • (bkz: avseq01.dat)
  • sağır olmasından kaynaklanıyor olabilir. sesi neye benzeteceğini, nasıl isimlendireceğini, neyle betimleyeceğini bilmediğinden dolayı, yaptığı mucizevi eserlere numara vermektedir.

    (bkz: ludwig van beethoven)
  • aslında ilk haliyle numaraları da olmayan eserlerdir. senfoni numaralandırmaları sonradan yapılmıştır. üşengeçlikten öte bir durum sözkonusudur
hesabın var mı? giriş yap