lilah

• "bir garip melek" yazmışım bu sayfaya bir yıl önce. kendi kendime. aslında o kadar çok şey var ki yazacak. ama çok bile yazmışım bi yandan da. hani birine "aşk nedir?" diye sorsanız herif 50 yaşında bile olsa önce bi düşünür eder, hatta genelde kelimeleri toparlayamayıp cevap veremez ya, bu da öyle. tarif etmesi zor. ama bi o kadar da kolay. kolay çünkü az önce tarif ettim lan galiba.
  
  bana yeniden entry'ler girdiren kadın. hem de öyle böyle değil, dokuzuncu nesil yazar!
  
  ha bi de, iyi ki var.
  
  "you're the night, lilah,
  a little girl lost in the woods
  you're a folk tale,
  the unexplainable" ^{* * *}
• geceleri uyuyamayinca aklimdan cikmayan, sabahlari uyaninca aklima ilk gelen sey.
  
  cok sey yasadik, cok daha fazlasini yasayacagiz. hicbir sey, hic kimse engel olamaz. kendi hatalarimiz bile.
  
  benimdir, tam benliktir de.
• bitmek bilmeyen bir istek ve azimle; her gecen gün yeni bir seyler ögreniyor, bilgi ve birikimlerinin üzerine yeni bir seyler koyuyor, olaylara bakis acilarini güncelliyor. bircok insanin örnek almasi gerektigini düsündügüm idealleri var ve bu idealleri gerceklestirmek icin neyi ne zaman yapmasi gerektigini de cok iyi biliyor. 4 islem yaparken zorlanabilmesi zamaninda cok fazla integral cözdügünden. 2 saniye önce ne düsündügünü unutabilmesi cok fazla seyi ayni anda düsündügünden. hayatimda bu kadar kücük boyutlu bir bedende bu kadar büyük boyutta bir zeka ve kavramisligi tasiyabilen birini daha görmedim.
  
  bence kendisi insanlik icin büyük bir sanstir. hakli olduguma eminim zira kendisi benim uzmanlik alanim. bence kendisi benim icin de büyük bir sanstir zira ben kaptim.
• bir insanin karakterinin en keskin hatlarla sekillendigi yaslarda (20-21) tanidim kendisini. suan 26 yasindayim ve hayata dair bilmem gerektigini düsündügüm seylerin %50'sini bana "o" ögretti. beni tamamladi, benligimi bütünledi. beni taniyan insanlarin deyisiyle, beni "o" adam etti. beni seven insanlar o'nun sayesinde beni artik daha cok seviyor.
  
  bütün bunlar yetmezmis gibi; sesi hayatimda duydugum en güzel sarki, gülüsü o sarkinin en cok dinlenesi melodisi. bedeni hayatimda gördügüm en güzel manzara, yüzü o manzaranin en cok bakilasi yeri. tahsil? bogazici. bilgi, birikim, genel kültür desen; daha o'ndan ögrenecegim o kadar cok sey var ki. en kral arkadasim, en derin sirdasim, benim taklidimi benden iyi yapabilen, beni en cok güldüren komedyen.
  
  özetle; istedigim her sey, üstüne bir o kadar da fazlasi. basima gelen en güzel sey olmasinin disinda, olmak istedigim insan olmamdaki katkilarini buraya yazsam.. sözlük cöker.
  
  aha buraya yaziyorum; ben bu kadini alirim, bu kadini da benden kimse alamaz.
• mark sandmanın bir çeşit takıntısı olduğunu bilip de sustuğumuz kadın..
• (bkz: i found you/@the celestial touch from grey to black)
• evim, güzel evim.
• sevdigim, sevenim.
• tamlayan, tamamlayan, en güzel, en gerekli, en sevdigim parcam.
  
  (bkz: light the skies)
• sehirlerarasi bir otobüste, yasadigim en güzel günlerden birinin gecesinde, kollarimda uykuya dalmis masum bir kiz.
  
  o cok güzeldi, biz cok mutlu. o güvendeydi, biz huzurlu. en basindan beri olmasi gerektigi gibi. en basindan beri istedigimiz gibi. sadece biz'dik. baska hicbir seyin önemi yoktu. sadece biz. zaten, cok beklemistik. zaten, cok özlemistik.
  
  o'nu, o anin hayalini kurup, hep sevmistim. o yüzden, o'nu en cok o an sevdim.