• 2015 yapımı, károly ujj mészáros filmi.

    hafif wes anderson filmlerini andıran, keyifli, renkli, farklı bir mizaha sahip film.
  • konusu cok guzel, renkleri sicacik, oyunculuklari basarili bir film.
    modern bir yetiskin masali da denilebilir aslinda.
    yer yer amelie hissiyatinda. mutlaka izlenesi.

    (bkz: liza the fox-fairy)
  • sımsıcak bir film. uzun süredir hiçbir filmde görmediğim kadar sımsıcak.
    müzikleri de dinlenesi hani*
  • izledikten sonra sinemada ayakta alkışladığım filmdir.
  • arkadaşlar ben yaptım siz yapmayın izlemeyin dediğim filmdir.
  • çocukken peri masallarına inanır mıydınız? peki, ya şimdi?
    liza a rokatunder öyle bir film ki kurgusuyla, görüntüleriyle, müzikleriyle sizi modern dünyanın boğucu kalabalığından, gürültüsünden alıp rengarenk bir masal ortamına dahil ediyor. üstelik dramın, komedinin ve hatta naif gerilimin dozu öyle iyi ayarlanmış ki sürekli dengede kalarak ama merak içinde bir sonraki adıma geçmek istiyorsunuz. amelie filmini sevdiyseniz (ki sevmeyenin ağzına terlikle vurmak lazım) bu pamuk şeker tadında filmden de büyük keyfi alacaksınız.

    ayrıca...
    https://m.youtube.com/watch?v=4om1rqkpiji
  • benim amelie dışında el laberinto del fauno tadı da aldığım tatlış film.
  • macar yönetmen károly ujj mészáros'un yönettiği, başrollerini mónika balsai, szabolcs bede fazekas ve david sakurai 'nin paylaştığı, 2015 yılı yapımı bol ödüllü film. film otuzlu yaşlarında, japon büyükelçisinin yaşlı ve dul karısının hemşireliğini yapan liza' nın fantastik hikayesi. türkçeye tilki peri liza olarak çevrilen film, japonların ünlü tilki periler efsanesini temel alarak, çok keyifli, çok sürükleyici, çok düşündürücü ve oldukça görsel zenginlik barındıran bir eser olarak, bizlere keyifli anlar yaşatmayı fazlasıyla başarmış. macar bir yönetmenin japonya temalı bir film yapması da ayrıca takdire şayan.
    filme konu olan japon efsanesini büyük üstad akira kurosawa ünlü filmi dreams da şöyle yorumlamış.

    https://www.youtube.com/watch?v=drvgtb-lyx4
  • izlerken çok eğlendiğim , macar yapımı film. öyle çok analiz falan kasamayacağım ama izlemenizi öneririm. özellikle böyle kötü günlerde sizi başka dünyalara götürüyor.

    bu arada o çalan japon şarkılarına hasta oldum *
  • sinemada ayakta alkışladığım ikinci film olan liza the fox-fairy, son yıllarda izlediğim en iyi filmlerden birisi. bu arada laf ayakta alkışlamaktan açılmışken, o sinemada (city’s) bu filmi ayakta alkışlayan bir kişi daha vardı. işte o kişi, filmleri sinemada izlemek için bana bir neden daha veriyor. sinemaya, bu filmi benimle birlikte ayakta alkışlayan o kızı bulmak için gidiyorum. en az bunun kadar özgün bir filmde birbirimizi filmi ayakta alkışlarken bulacağımıza inanıyorum. neden derseniz, uzun yıllar önce hayatımın bir bilim-kurgu filmi değil, bir romantik komedi olduğunu fark ettim.

    filme dönersek, liza the fox-fairy “selfless love” yani “bensiz aşk (bencil olmayan aşk)”tan bahsediyor.

    --- spoiler ---

    filmde, bir karakter olarak karşımıza çıkan “ölüm”, filmin kahramanı liza’ya aşık oluyor ve liza’nın başka birisiyle birlikte olmasını engellemek için liza’yı lanetleniyor. bu lanet, liza’yı seven herkesin ani bir şekilde ölmesine neden oluyor.

    "gerçek aşık, lanetin bozulması için tek başına yeterli değil. lanetlenen tilki perisi de aşkının saf ve bensiz (selfless) olduğunu ispatlamak zorunda."

    filme göre lanetli geldiğimiz şu dünyada, bu lanetten kurtulmanın tek yolu kişinin; onu seveni kendini aradan çıkararak sevmesi.

    --- spoiler ---

    yazının tamamı: aşk adına söyleyecek sözü olan bağımsız filmler
hesabın var mı? giriş yap