• bence ideali 09:00-15:00'tir. günde 6 saat. haftada 5 gün. keşke olsa.
  • genellikle sabah 8-9 civarı başlayıp, akşam 5-7 civarı biter.
    ancak efektif olarak toplamda maksimum 3 saat çalışılan düzendir.
    gerisi kuru kalabalık, telefon, yemek, sohbet, internet ve de toplantı ile geçer. sahici çalışma saatleri düzenlenip de biraraya getirilebilse muhteşem bir hayat olur. eve gideriz.
  • 18. yüzyılın sonlarında endüstri devrimi’nin ortaya çıkardığı yeni dünya düzenine yön veren, üretim miktarını artırma yarışı, fabrikaların haftada 7 gün, günde 24 saat yani hiç durmadan çalışmasına neden oldu.

    endüstri devrimi öncesinde tarım alanında çalışan işçilerin birçoğu kente göç ederek fabrikalarda çalışmaya başladı. mesai kavramı da işte o zaman ortaya çıktı. tarımda güneşin gökyüzündeki konumuna göre belirlenen çalışma saatlerinin yerini, sıkı sıkıya uyulan vardiya sistemli mesai saati aldı. üstelik mesai süresi 10 ila 16 saat arasında değişmekteydi.

    ortaya çıkan yeni işçi sınıfının ağır çalışma şartlarının sürdürülebilir olmadığı çok geçmeden anlaşıldı. ütopyacı sosyalist görüşleri ile büyük etki uyandıran robert owen, günde 8 saatten uzun çalışmayı protesto eden bir kampanya başlattı. “sekiz saat çalışma, sekiz saat eğlenme ve 8 saat dinlenme!” sloganı etkili oldu. kısa bir süre sonra ford motor mesai saatlerini değiştirdi, yeni çalışma süresi standardını 8 saat olarak belirledi.

    1914 yılında ford motor tarafından uygulanmaya başlanan 8 saatlik mesai süresi, sanılanın aksine üretim yarışında ford motor’u öne geçirdi. koşulların iyileştirilmesi işçilerin verimliliğini artırmış, daha kısa sürede daha çok iş yapar hale gelmelerini sağlamış, hal böyle olunca şirketin karlılığı da artmıştı. her daim olduğu gibi başarılı sonuçlara sebep olan bu yenilik de kısa sürede birçok takipçi buldu. sekiz saatlik mesai süresi böylece yeni standart olarak belirlendi.

    yani sonuç olarak; mesai saatinin 8 saat olarak belirlenmesinin ardında; fabrikaların verimliliği gözetilerek oluşturulmuş, iki yüzyıllık tarihi olan bir çıkar olgusu vardır.
  • yoğun kar yağışı ve -20'leri gören hava sıcaklığı nedeniyle 2-3 günlüğüne sabah 09:00 akşam 16:00'ya çekilen mesai saatim göstermiştir ki insani şartlarda çalışmak ve çalışandan tam verim alabilmek için gereken optimum süre budur.
  • bugün yaptığım 62. iş görüşmemden sonra konuşuyorum. son moda şu:

    "yani 08:30-18:30 çalışıyoruz. ama biliyorsunuz bu iş öyle "işim bitti, ben gidiyorum." denilen bir iş değil. dolayısıyla sizden sürekli işinizin başında olmanızı isteyeceğiz. gerektiği durumlarda, ayda 3 hafta kadar, cumartesi günleri de şirkete gelmeniz gerekebilir. bu yüzden şirkete yakın oturan insanları çağırıyoruz görüşmelere."

    "ayda 3 hafta kadar." kısmında ses bir kısılıyor, kem küm, öksürük efektleri giriyor. herkes birbirini düdüklemenin derdinde.
  • calisan kesim için gözden çikarilmis saatler.. kamuda çalisanlar için* genelde sabah sekiz buçuk aksam bes gibidir.. özel sektörde dokuz civari mesai baslar alti yedi gibi biter.. ve genelde haftada bi kaç kez mutlaka aksamlari mesaiye kalinir..
  • şu an gibi şirkette olduğum vakitler tekrar gereksizliğine şahit olduğum saattir. en azından yazılım sektöründe bu böyle, haftaiçi insan nasıl olsa sabahtan akşama burdayım diye yavaş yavaş iş yapıyor, günlerden cumartesi olunca biran önce bitireyim de gideyim diye çok daha verimli çalışıyor. haftaiçi de mesai saati olmasa sabah gelip öğlen çıkıp aynı işler yapılabilir.
  • en geç 6'da biteni ve cumartesisizi makul zaman dilimi..
  • geçmek bilmeyen son dakikalarda daha da sıkıcıdır.saate son 3 bakısımda sadece 1 dakika gecti.bitse de gitsek
  • bazen cezayirli bir futbolcudan başkasını çağrıştırmayan zaman dilimi.
hesabın var mı? giriş yap