• aslında sahip olmadığın bir şeye (bu bir özellik olabileceği gibi tamamen maddi bir şey de olabilir) sahipmişsin gibi davranmak...bu tiplerin bir kısmı zararsızdır,belli durumlarda bunu yaparlar.ama bu durumu yaşam biçimi haline getirenler vardır ki; o insandan hemen uzaklaşmak gerekir.çünkü;görünenin altında yatan asıl kişilikten ne çıkacağı belli değildir.
  • cogu ili$kiyi tuketen davrani$ bu degil midir.. * ne geregi vardir, insan neden bu kadar korkar benliginden..
    (bkz: kelimeler kifayetsiz)
    (bkz: yaram derin)
  • asırlardır bu eylemi gerçekleştirenler için gerekli olan söz için;

    (bkz: ya oldugun gibi gorun ya da gorundugun gibi ol)
  • nedenleri ve yöntemleri ile daha evvel irdelenmiş ve başarılı olması durumu oldugundan farkli gorunmek biçimiyle tespit edilmiştir. eyvallah. bu, çaba safhasında ise anlaşılacak şey odur ki kişi kendinden hoşnut değildir. kendine verilmiş olanlar ve kendi sahip olduklarının toplamı, olmak istediğinin kıyısından geçmemektedir ve arivist bir tutumla olduğundan farklı görünerek amaca ulaşmayı hedeflemektedir. serde ciddi bir yalancılık vardır böylesinde. öylesine çetrefil ve dahi öylesine naif hikayeler uydurmuştur ki, gördüklerinizi yüzüne vurmaya siz utanırsınız. nasıl mümkün olur böyle bir aldatmaca? ama mümkün. kişilik bozukluğunun dik alasını yaşayan oluşamamış karakter sadece kendi çeperi içinde kalsa keşke de sabahın bir saatinde kuyruk acıları yaşatan kompleks sahibi kişi akla gelince sözlüğe sarılmak istemese insan.
  • çocukluktan ergenliğe geçerken hayran olduğumuz kişilerin davranış stillerini örnek alırsınız. onlar gibi giyinip onlar gibi konuşmaya, davranmaya başlarız bir süre. sonra bazı şeyler üzerimize oturmaz ve kendi stilimizi yaratırız zamanla. büyümenin, çevreyle etkileşimin sonucudur bu. büyüme çağındadır herşey.
    eğer yetişkinlikte hala yapılıyorsa o zaman oturmayan bir şeyler vardır kişilikte. ne kadar farklı görünmeye çalışılırsa da üzerine oturmayan elbise gibidir o insanın hali. altında kendine güvenen bir ten olmadığı için en güzel elbise bile güzel durmaz.
    bir de ilişkinin başında farklı görünenler vardır ki sürekli olarak maskeleyemeyecekleri için kendilerini, er geç ilişkinin seyri değişir. üstelik kendin olmakla yakalayabileceği güzel şeylerden de mahrum kaldığı aklının ucuna bile gelmez*.
  • ne olduğunu her fırsatta göstermekten kaçınanların zaman zaman itham edildikleri davranış biçimi.
  • unlu sair, okur, yazar, flozof, astronot ve yuksek sahsiyet ne demis???

    baskasi olma kendin ol,
    boyle cok daha guzelsin...
  • bazı kişiler başkaları tarafından saygı göreceğini düşündüğü için yapar bunu. var böyle insanlar. kendilerine sorsanız mükemmeldirler, örneğin her insanda olduğu, olabileceği gibi saçmasapan bir şeyden hoşlanma durumları asla yoktur. yerli film, dizi izlemezler mesela, en entellektüel gazeteleri okurlar, her tv kanalını izlemezler.. daha sonra haftasonu okuduğu gayet magazinel bir röportajdan bahsederek "hede hödö (herhangi bir şarkıcı) de şöyle şöyle demiş" derler. bir fikir tartışmasında kendi fikrini değil en ideal olan hangisiyse onu savunur. oysa icraate baktığınızda savunduğu ideal fikre uygun davranmadığını görebilirsiniz. "ben insanlara karşı asla önyargılı değilimdir" der fakat davranışlarında bazı gruptan insanlara karşı önyargısı olduğu anlaşılır. en demokratik onlardır sözde her görüşten insana karşı hoşgörülüdürler. insanları asla etiketlememek gerektiğini savunurlar fakat daha sonra birisi hakkında "ben onun gibi birisiyle muhattap olmam" diyebilirler. böyle yaptıklarında daha çok gözden düştüklerini de farketmezler.
  • herşeyi kafaya takan, başkalarının söylediklerini fazla umursayan, kalabalıkta rahat hareket edemeyen insanın big lebowski için, bu adam aynı ben diyerek kasılması.
hesabın var mı? giriş yap