radyum

• bir takım işlemlerden sonra boya elde edilen madde...
  
  bu boya parlamak için ışık kaynağından şarj edilmeye ihtiyaç duymaz, yarı ömrü bellidir...
  
  profesyonel dalgıç saatlerinde kullanılmıştır, hatta daha sonraları halka satılan standart bazı saatlerinde kullanılmıştır.
  
  kol saatlerinin rakamlarında kullanılan kaale alınmayacak kadar ufak radyum bazlı boya bile tehlikelidir. nitekim kol saatlerinde kullanılması yasaklanmıştır...
  
  50lerden kalma, rakamları radyumlu bir saatim var, radyasyonmetreyi yanına yaklaştırınca tavana vurduruyor aletin ibreyi... kol saatini sürekli takan için bile tehlikeli bir durum. varın bu kol saatlerinin rakamlarını boyayan işçileri düşünün...
  
  (bkz: radyum kızları)
• bir kez vücuda girince bir daha asla çıkmasının mümkün olmadığı bu kadar geç fark edilmese böyle facialar yaşatmayacak olan element. radyum kızlarının birer birer hastalanması, çoğuna diş çürüğü teşhisi konması, dişi çeken doktorun eline komple çenenin kopup gelmesi.. öyle ki ölen ilk radyum kızının ardından araştırma için kemiklerinin çıkarılması istenmiş, yıllar sonra hala kemiklerin çok şiddetli radyasyon yaydığı, saçların da hala parıldadığı görülmüştür. kemik iliğine kadar girip kan değerlerini mahveden, bulaştığı yerde asla yok olmadan kalan bir elementin bu kadar çılgınca tüketim ürünlerinde ve gıdada kullanılması akıl alacak cinsten değil.
  madam curie de asla vücuduna radyum içeren gıda almamasına rağmen, saçları tutam tutam dökülerek ve kan kusarak ölmüştür. enerji kaynağı olmadan sürekli ışık yayan bir elementin saatte kullanılmasını anlıyoruz da; diş macununda, çikolatada, prezervatifte kullanmak, hatta direk radyum şişeleyip şurup gibi içilmesine kimsenin çıkıp "ulan?" dememesi hayret verici. her asrın tüketim çılgınlığı ayrı.
• polonyalı bir fizikçi marie curie tarafından bulunan, uranyumdan milyon kere daha radyoaktif olan bir madde. antoine henri becquerel, marie ve kocası pierre 1903 yılında keşifleri sayesinde nobel ödülünü paylaştılar ve çok geçmeden radyum tuzlarının canlandırıcı etkileri; körlükten depresyona ve romatizmaya kadar birçok hastalığın şifası olarak alkışlandı. radyum sodaya, diş macununa, cilt kremlerine ve çikolataya katılmaya başlandı, etrafta bir "radyum kokteyli" çılgınlığı oluştu. boyaya radyum katmak onu ışıltılı hale getiriyordu, bu yeni efekt saatlerde de kullanılıyordu.
  
  radyoaktivitenin "yeşil ışıltı"sının kökeni işte budur. parlayan radyum değil, onun tepkimeye girdiği boyadaki bakır ve çinkodur. bu fenomene "ışımışıldanım" adı verilir. 1930'ların başında radyoaktiviteye maruz kalmanın gerçek sonuçları ortaya çıktığında, ışıltı saçma ve radyoaktivite bir daha ayrılmaksızın birbirine bağlandı.
  
  fabrikalarda çalışan yüzlerce "radyum kızı", karanlıkta parlayan radyumlu boyaları saatlere sürüyordu, sonunda acılı ve şekil bozucu yüz kanserinden öldüler. 1934 yılında ise marie curie, yıllar boyunca elinden düşürmediği sihirli madde yüzünden yakalandığı anemiden dolayı hayatını kaybetti.
• radyoaktivitenin zararları pek bilinmeden önce, kendisinden içecek, çikolata, ekmek, güzellik kremi, merhem, diş macunu, sabun, doğum kontrol hapı, prezervatif gibi ürünler yapılmış element.
  
  http://green.yahoo.com/…t-people-actually-used.html
  http://www.orau.org/…tion/quackcures/quackcures.htm
• madam curie 'nin hayatına mal olan element.
• marie curie tarafindan kesfedilmis, ortalama 1600 yil yarilanma suresine sahip, kanserojen element.
• istanbul bahçelievler'de bir sokağa ismini vermiş olan elementtir.
  (bkz: radyum sokak)
• mucitleri olan marie ve pierre curie tarafından patentinin alınması reddedilmiş elementtir. neden milyon dolarları reddedip patent almadıkları sorulunca ‘radyum bir elementtir, nasıl bir kişinin malı olabilir?’ cevabını vermiş bu saygı değer biliminsanları.
• radyum kızları
• bir zamanlar tıp ve kozmetik alanında bir hayli kullanılan element. şu linkte zamanın radyumlu ürünleri, açıklamaları ve afişleri var. ^*
  
  fransızlar kozmetikte yardıracaz ayağına coşmuş da coşmuş. kız bak şunu sür parıl parıl parlayacan diye ağzı yüzü yere bırakmışlar. kozmetik dışında da sodasını hatta fitilini bile yapmışlar. işemeli sıçmalı ayinlere görsellik katmak isteyen bir hainin işi olmalı. yaktın ulan herifleri it oğlu it.