• geçmişi çok eskilere dayanan türk azınlık grupları olan ülke. ülke halkı hakkında dikkatimi çeken şey ise turanid yüz yapısına sahip ciddi sayıda insan var. bu bahsettiğim insanlar türk kökenli değiller. hristiyan ve köken olarak da rumenler.
    o bölgelere yerleşen türk boylarından kimileri hristiyan olup rumenleştiler mi yoksa türk devletleri ve moğol imparatorluğu hatrı sayılır oranlarda bazı nahoş işler yapıp genetik çeşitlik mi sağladı bilemiyorum.
  • balkanların latin kökenli tek ülkesi. en azından kendileri öyle sanıyor*

    - çoğu yönden kıytırık bi avrupa ülkesi olmasına rağmen, yine de bi avrupa ülkesi; trafikte, gece kulübünde, sokakta, markette bu hissediliyor. bükreş de fena bir şehir değil; her ne kadar trafik sürekli tıkalı olsa da caddeler geniş, anıtlar, parklar yaygın. gece hayatı çok iyi.

    - ülkenin en az gelişmiş yeri doğusu ve güneydoğusu. bi tek bükreş'i ayrı tutmak lazım. kuzeye ve kuzeybatıya doğru gittikçe, burası aynı ülke mi lan diye tereddüte düşmek mümkün, avusturya-macaristan imparatorluğu'nun etkisi tabi. braşov, sibiu, sighişoara, cluj, timişoara epey farklı, yani güzel.

    - doğu avrupa'nın kesinlikle en iyi ve en yaygın ingilizce konuşulan ülkesi. taksiciden, mcdonald's'taki kasiyere kadar, hem genç hem orta yaşlı hemen herkes iyi kötü ingilizce anlıyor, ki bazıları çok iyi seviyede. ispanyolca ve italyanca konuşanlar da romence ile akraba diller olduğundan herhal, az değil...

    - yolları bi ayrı alem. 3.5 senede 90,000km yol yapmışım, hayatımda romanya'daki kadar saçmasapan yollar, kavşaklar, ve yol işaretleri görmedim. her şey, riski maksimuma yükseltecek şekilde tasarlanmış. bi de 1.5 şerit yollar var; 1 değil, 2 değil, 1.5 şerit. öyle kavşaklar var ki görmeden inanmanız zor. allahtan insanlar miraz makul sürüyor.

    - onun dışında, doğası underrated bir ülke. bakınız ankara'nın bozkırından çıkıp yazmıyorum, avrupa'yı görmüş insanım, romanya'nın doğa güzelliği hem çeşitliliği hem de korunmuşluğu açısından çok az ülkede var.

    - çoğunluğu ortodoks olduğundan mı bilmem, en azından görünüşte toplumu epey dindar. her kilisenin önünden geçişte elleriyle haç mı ne ondan yapıyorlar, ve kilise sayısı bizim camii sayımızla yarışır. hatta fakirlikten dökülen kasabalarda şatafatlı kilise inşaatlarını gördükçe anlıyorum ki geri kalmışlığın memleketi yok.

    - romenler aynı zamanda milliyetçiler. transilvanya'daki macar toplumun ve köstence'deki türk nüfusun ciddi ciddi "aslen romen" olduğu iddiası güden elemanlar bile var ki, benzeri ilkel tartışmalar bize tanıdık. bunun yansımasını markalarda da görebiliriz. çok matah bir seymiş gibi her şeyde bi romen vurgusu var: romgaz, rompetrol, petrom, roman, tarom, rom tv, vs...

    sonuçta nicolae ceausescu'nun iliklerine kadar çürüttüğü bir ülke burası, ve bunun sancısını halen çekiyorlar. zamanında çavuşescu'nun sağ kolu iken sonradan amerika'ya kaçan ion mihai pacepa'nın "red horizons: the true story of nicolae and elena ceausescus' crimes, lifestyle, and corruption" diye bir kitabı var. kitap biraz sorunlu, pacepa kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi sunuyor, ama çavuşesku ve ailesinin ülkenin ve ulkenin geleceğinin anasını nasıl bellediklerine dair anlattıkları bugün bize çok tanıdık gelecektir. ancak özellikle yeni nesilin temiz toplum hayali ve bu uğurda etkili kampanyalar yürütüyor olması umut verici. geleceği parlak bir ülke bence.
  • haberlerden gordugum kadari ile avrupa'daki gocmen tarim iscilerinin cogunlugunu oluşturuyorlar.
  • zamanında buraya bir proje ile gitmeyi düşünürken daha batıda başka bir avrupa ülkesine düşmüştü yolum. iyiki de düşmüş. ama beni ayrı bir cezbediyor bu romanya. inanılmaz mistik bir hava seziyorum dışarıdan baktığımda. yahu ne güzelliktir o küçük küçük şehirlerin bile fotoğraflardan baktığımda. biliyorum fakir. ama herkesin aradığı şey farklıdır derler ya. merak ettim çünkü çok büyük çok farklı bir ülke gibi burası.
  • karadeniz'e kıyısı olan avrupanın yüzölçümü en büyük 12. ülkesi.
    avrupanın en kalabalık 7. ülkesi.
    başkenti bükreş'tir.
    dacia araba şirketi ve omv petrom şirketi gibi büyük şirketler romanya menşeilidir.
    1955'te bm'ye 2004'te nato'ya 2007'de ab'ye katılmıştır.
    halkın çoğu ortodokstur.
  • merhabalar. canım ülkem hakkında t.c vatandasları ne düsünüyor diye bir bakmaya geldim. hem üzüldüm hem sevindim açıkçası. ama bilgi kirliliğini önlemek adına birazcık yazacağım elimden geldiğince.

    ilk olarak ekonomik durum: ülke komünizm sonrası inanılmaz kötü bir krize girdi. hızla özelleştirilme yapıldı ve fabrikaları kapatıldı/satıldı. daha da kötüsü 1989dan beri(diktatör ceauşescu'nun idam yılı) hala çözülmeyen bir siyasi dengesizlik var. olsun. alım gücümüz kötü değil ama, komşum 1999 model golf 4 arabasını 1.5k €'ya satmaya uğraşıyor hala. elektronik ıvır zıvırlar nispeten daha ucuz. ev fiyatları da çok kötü değil, küçük şehirlerde 20k civarı iyi yatırım yapılmış bir ev bulunabiliyor. işsizlik az, fakat bunun nedeni genç nüfusun akın akın avrupaya gitmesi. okumayan kesim ziraat, magaza elemanlığı yaparken daha yüksek eğitimli kesim doktor, mühendis veya yazılımcı olarak gidiyor. tabi burada romen mafyasının genç kızları kandırıp fuhuşa zorlamasını da eklemek zorundayım. objektif olsun. bu kadar beyin göçü zarar veriyor ülkeye ama 2007 krizinden sonra bu olay duruldu gibi. alkol ucuz, sudan daha ucuz bi fiyata bulabilirsiniz. refah var mı yok mu desem bilemedim. tabi ki bir fransa, almanya değil. ama yaşanır mı, bence evet. bir romen lei'i (ya da ron, ikisi de aynı sey) 21 haziran tarihiyle yaklaşık 1.58 tl (kaynak google, arat). eskisi gibi altyapı sorunu olmasa da dedigim gibi yolsuzluk salgını yol yapımına bile bulasti. yukarda ron kuruna baya bilmeden sallayanlar olmus, 5 lira 20 lei yapiyor diye ama ülkede kendimi bildim bileli tl cok kullanılmadı, bozduracak yer bulamiyorum açıkçası hala. 2012 de falan 1 tl=1.50 ron gibi bi seydi gerci. burda romanyanın hem sivri bir sekilde yükselmesi hem de türkiyedeki ekonomik dengesizlik etkili. tabi bir de üretimin tekrardan iyi bir sekilde harekete gecmesi söz konusu(petrol vs). son bir kısa bilgi: interneti inanılmaz hızlı ve ucuz. kota vs yok. 5€ ya (hazir kart icin tabii) sınırsız kotasız internet alabiliyorsunuz. 10 dolara falan da 1000mbps ev interneti. bunun sebebi ekonomiyi düzeltmek için internet altyapısı ve yazılıma yapılan yatırımlardır. deli bir yatırım söz konusu, devlet eli disinda zaten ubisoft gibi markaların yatırımı var.

    -dili latin dillerinden. biz bir latin toplumu muyuz, inanın bilmiyorum. bir italyan/ispanyolla çok ortak noktamız var, ama aynı zamanda komşumuz(ve en iyi dostumuz) sırbistanla da çok ortak paydamız var. slav desem slav değiliz, latin desek o da doğru olmuyor. anladınız siz. dil bilgisi olarak zor bir dil evet, ama kulağa da hoş bir nüans bırakıyor. bükreş ve civarında bükreş ağzı ile konusan kesimin aksanı gercekten latin dillerini aratmazken kuzeye doğru, yani moldova ya doğru gidildikçe aksan git gide slav aksanına benzemektedir

    -siyasi durumu ise karışık. ülkenin en büyük sorunu yolsuzluk ve hala önüne geçemedik. komünizm sağolsun, hala etkisini gösteriyor. büyük ihaleler, yol yapımları, bütçe ayrımları, aklınıza gelebilecek her sey yolsuzlukla savaşıyor. şu an, 21 haziran tarihiyle umhurbuşkanı: klaus ıohannis. kendisi romanya nın zamanındaki avusturya kolonilerinden kalan bir saş kökenli öğretmen. hakkında ciddi yolsuzluk söylemleri var. başbakan: ludovic orban. hayır, macar devlet baskaniyla akrabalı değil ama kendisinde de macar kökeni var. ikisi de pnl adlı liberal partiden. yerlerinde daha iyisi olabilir miydi? bence evet. ama ülkenin en büyük yolsuzluk kaynaği olan komünist parti'nin ardılı psd(sosyal demokrat) partinin bir numaralı muhalifi. yani öyle çok sevildiklerinden değil, halk biraz zoraki seçti. zaten basbakan da atamayla geldi. macarlarla su an sorun yok gibi, umarım öyle kalır. sadece iç transylvania bölgesinde bir kısım szekel'lerin terör denemeleri oldu son dönemlerde(bombalı eylem), onlar da çözüldü sanırım. bağımsızlik icin ugrasiyorlar. sırbistan bildiginiz gibi, yeni bir olay yok. bulgaristanla da ara iyi, bi kaç yil önce bir bulgar vilayeti bulgaristanda yasanan yolsuzluklar yüzünden romanyaya baglanalim diye referandum yapacaklardı. noldu o acaba. gerci niye gelesiniz olm, bizde de aynisi var. moldova kardes ülke, siyasi olarak birlesme cabalarimiz sürüyor fakat eski sovyet etkisi buna müdahalede bulunuyor. cok girmeyecegim bu konuya. polonyayla da aramiz iyi su an fena degil.

    -güzellikleri inanılmaz. brasov, bükres, cluj, ıasi, buralar cennet cennet. doğal ve mimari olarak güzellikleri saysan bitmez. gotik mimari ve ceausecu zamanindan kalma komunizm mimarisi belirgin. ayrica 1900lerin basi gibi bir zamandan kalma fransiz hayranligi bükresi inanılmaz derecede parise benzetmistir. bükreste önemli saraylar/binalar: victoria sarayı, cotroceni sarayı, ve casa poporului(halkın evi.) casa poporului su an parlamento binasi olarak kullaniliyor fakat zamaninda deli yatirimlarla ceausescu icin yaptirilan bir binadir. devasadir, görkemlidir, fakat yolsuzlugun en büyük simgesidir. olsun, su an bir kisim müze, bir kısım parlamento binası.

    -etnik yapısı, ülkenin geneli rumen/romen ile dolu. doğu tarafı, yani köstence gibi liman sehirlerinde dikkat ceken bir türk kültürü var. bir magazaya girdiginizde buna ziua/iyi günler denmesi muhtemel. radyolarda da türkce sarkilar caliyor zaten. transilvania nın ic bölgesinde 1m yakın macar (aslında szekel de neyse iste) nüfusu var. bu macar nüfusunun su anki macaristan halkıyla arasında bir fark var. romanya macarlari türk kökenli sayılabilirken macaristandakiler moğol kökenli. ufak bir ayrım. ve her sehirde tabi ki çingene nüfusu var. sanılanın aksine! ünlem koydum çünkü dikkat edilmesi gereken bi nokta söyleyecegim. rumenler çingene değildir. çingeneler bizim ülkemizde yaşıyor mu? evet. yaygınlar mı? evet. seviyor muyuz? sahsen evet eglenceli olabiliyorlar ama ülkede sevmeyen kesim azımsanmayacak kadar fazla. çingeneler doğu avrupa genelinde yayılmış bir gruptur, çingene romanya gibi cahilce söylemler yersizdir.

    -tarihi: daçya krallığı ile baslar eflak(orjinal cevirisiyle ulahya) bogdan(moldova) ve erdel(transilvania) ile devam eder. osmanli ile bir kac seri savastan sonra yenilgi ile ayrilmistir masadan. abdülhamit döneminde bagimsizlik savaşını vererek bağımsızlığını geri almistir. sonrasinda 1. dunya savasinda erdeldeki romen nüfusuyla (tabi baska bölgeler de var) birleserek büyümüştür. 2 dünya savasinda sovyetlere karsi savasip siyasi darbe yüzünden taraf degistirmistir ve almanlarla savasmistir. sonrasinda komünist olmustur. ceausescu yönetiminde cilgin projeler(tanidik geldi di mi) ile düzensiz bir ekonomik harcayısa giren romanya bunun bedelini agir odemistir. 1989 da ceausecu darbesi ile ülke büyük bir bunalıma girmistir ve 2007de eu ya dahil olmustur. su an 2020 bir vatandasi bu entry i giriyor.

    -insanı: isler burda ilginclesiyor. insanı sıcaktır. türklere öyle zannedilen gibi bir düsmanlık yok. bunca yılın ardından ülkede bu kadar sorun varken kalkıp millet kompleksj yapan adam salaktır zira. ingilizce bilen bir toplumdur. cok duyarlidir. kadinlara kaba konusanlara adinda hayirdir köyden mi geldin diye susturuyolar, sahit oldum. istediginde cok acık sözlü, istediginde cok kurnazlar. ve bireysel yasayis var cogunlukla. öyle toplumsal bir anlayis yok. cok da umrunda olmuyor adamın yani, isini yapar gecer. kibarlik desen normal düzeyde. din konusunda yaslilar diretse de gencler salmıs. ortodoks kilisesi mensubular( ki burda da yolsuzlugun altini ciziyorum)

    sanirim bu kadar ya, merak ettiginiz varsa(vize isleri vs haric) dm'ye yazarsiniz.

    edit: bu arada kendimi tutamadım da lütfen götünüzün bokuyla baska milletlere/ülkelere saldırmayın. anlattiginiz kadar asil bir karakterde olan bir insanın bu kadar komplekse girecegini dusunmuyorum
  • bulgaristan ile beraber avrupa birliği'nin dışlanmış çocuğu konumundaki ülke.

    şu #109110186 entarimde ülkenin ikinci en büyük şehri olan iaşi (türkçede yaş) kentinden bahsetmiştim. burada biraz daha romanya ağırlıklı gözlemlerimi anlatmak isterim.

    - şehirler arası gelişmişlik farkları oldukça fazla, tabii uzunca bir süre demir perde ülkesi olması ve nikolay çavuşesku'nun ülkeyi soyup soğana çevirmesi gibi durumları düşündüğünüzde bu normal. ülkenin bilinen şehirleri haricinde kalan kentler ancak bir kasaba kapasitesinde ve ekonomik olarak kendi kendilerine yetebilme üzerine kurulular.

    - köylerine gezintiye çıktığınızda oranın kültürünü ve eskiden ne olup bittiğini öğrenmeye ilgiliyseniz size çok sıcakkanlı davranıyorlar. türk olduğunuzu öğrenince sıcakkanlılıkları bir kat daha artıyor. tabi her hıyarım var diyene elinizde tuzlukla koşmayın* bir örnek verecek olursam yaş'a 1 saat mesafede sticlaria deyu bir köyleri var, gittiğimizde rumen yerlilerinden bir amca bize evinin üst katındaki otantik çalgıları, halk kıyafetlerini, eskilerde kullandıkları ütüleri falan gösterip alt katında sovyet dönemi romen askeri okullarından kalma üniformaları gösterdi, kızı da ev yapımı kırmızı şarap ile önceden yaptıkları sarmaleyi (bizdeki yaprak sarma) ikram ettiler. daha sonrasında köyün içerisinde gezinirken yaşlı bir nine ile torunu geleneksel kıyafetlerini giymiş bizi davet ettiler. tabii şunu da söylemeden geçmeyeyim normal olarak yaşlılar fazla ingilizce bilmiyorlar, yanımızda rumen bir-iki arkadaş vardı, onlar bize tercümede yardımcı oldular.

    - doğu avrupa olarak sayılabilecek bulgaristan'a da gittim ama romanya'nın genel ingilizce bilme düzeyi birkaç entry üstteki gibi iyi seviyede, yani en azından bulgaristan'a kıyas yaparsak oranı daha yüksek. polonya ve çek cumhuriyeti'ni bilmem. gençleri zaten biliyor, ama orta yaşlılar da sizinle anlaşabiliyor, tabii aralarında hiç bilmeyenleri de çıkıyor onlar da zaten size acayip sinirleniyor rumence konuşmadığınız için -özellikle teyzeler :)-

    - bu yazacağımı bir 5-6 sene önce buraya hiç yazmayabilirdim ama geçen süre içerisinde romanya bile bizden pahalı bir ülke haline gelmiş dostlar. tl ile buraya gelen birisinin harcamalarına dikkat etmesi gerekli. yani size şöyle söyleyeyim, erasmus programında gittiğim iaşi'de kaldığım üniversiteye ait yurda 390 lei kira ödüyordum ki bu da o zaman 540 tl'ye falan denk geliyordu, şu anki durumu bilmem. ama romen leyinin bizdeki euro/tl paritesine göre oynadığını aklınızda tutun. klasik olarak alkol fiyatları bize göre ucuz, sebze fiyatları bizden bile pahalı ama asgari ücret konusunda bizden önde oldukları için romanya'da asgari ücretten bi tık daha iyi para alan birisi iyi bir hayat yaşar. hele bir de euro üzerinden alıyorsanız ücreti işiniz kebap.

    - doğası resmen insanı içine çekiyor, kendim burada öyle çok da yeşillik olmayan bir memleketten gelmiyorum ama romenler doğal güzellikleri bozmamayı başarmış. transilvanya bölgesini muhakkak geziniz efendim.

    - şehir olarak favorim kesinlikle cluj oldu arkadaşlar. yani yaş, bükreş, braşov, sighişoara, sibiu güzel yerler ama bana o modern şehir ile tarihsel havayı en iyi eriten şehir cluj geldi. yaşamak isteseydim kesinlikle orada yaşardım başlangıçta bir 5-6 sene. hem gece hem gündüz vakti cetatuia parkı'nın en üst kısmına çıkıp manzarayı seyretmeniz tavsiyemdir. central park dedikleri parkta bot kiralayıp nehirde dingin bir gezintiye de çıkabilirsiniz. bükreş'te de sevdiğim taraflar oldu ama hala daha o post-komünizm havasından tam olarak çıkamamış gibi geldi bana. braşov da cluj kadar olmasa da şehir konsepti ve transilvanya bölgesinin aurasını en iyi hissedebileceğiniz yerler arasında. tek içimde uhde kalan yerler timişoara, köstence ve oradea oldu. köstence'ye zaten kaldığım süre kış dönemlerine denk geldiği için pek keyfini çıkaramam diye düşünüp gitmedim ama keşke gitseymişim diyorum.

    şimdilik aklıma gelenler ve yazabileceklerim bunlar oldu, merak ettiklerinize dair bir yeşil uzaklıktayım. buna seara diyerek bitireyim bu entariyi de :)
  • seneler önce bir proje kapsamında gittiğim ülke. küçük bir şehrine gitmiştim. köylerdeki düzen ve çok güzel yapılmış evler çok hoşuma gitmişti. değişik bir tatlıları vardı. üstüne yoğurt ve reçel dökülerek yeniliyordu gayet lezizdi.

    bükreşi de gördüm. bazı binalar sanat eseri gibiydi. girişin üzerinde aslan heykelleri ya da binayı çevreleyen insan heykelleri gibi. mimari açıdan farklı ve de güzel bir tarzdı. başkanlık sarayını da gezmiştim. çavuşesku tarafından yaptırılmış. çok büyük ve ihtişamlıydı. geniş ve süslü salonlar ..

    tanıştığım insanlar da iyiydi. kadınları güzel değil denmiş ancak genellenemez, gayet güzel kadınları da var.

    ebeveynlerin genelde avrupaya çalışmaya gittiğini bu nedenle çocukların büyükanne gibi akrabaların yanlarında kaldığını ve onlara sahip çıkmanın zor olduğundan bahsetmişlerdi.

    bir de kont dracula'nın sarayını gezmiştim. işkence için kullanılan aletler vardı. dediklerine göre dracula suçluları bi de yakaladığı osmanlı askerlerini kazığa oturtuyormuş. yalnız o vahşi adam ufak tefek bir şeymiş meğer. ama işkence marifeti büyükmüş.
  • genelde azınlıklar ana unsurlar ile karışmazlar lakin romanya'daki azınlık türkler için bu durum geçerli değil sanırım. romenler ile evlilik yaygın gözüküyor.
  • yakın zamanda covid-19'dan dolayı ohal ilan edilmesi konuşulan ülke. ilk önce karantinayı zorunlu tutup sonra da kaldırınca rakamlar bir hayli fırlamış. epeydir vize verilmiyor zaten. sadece çalışma vizesi ve kendi vatandaşı olanlarına açıyor kapılarını.
hesabın var mı? giriş yap