• hakkında pek çok bilginin halihazırda paylaşıldığı ancak yakalanmasında çok ilgi çekici bir noktanın altı çizilmesi gereken diktatör.

    saddam hüseyin, babası o daha doğmadan ölmüş bir yetim olarak çobanlık yapan zalim üvey babasının elinde büyümüş bir çocuktur. hatta on yaşına kadar okula gitmesine izin vermez üvey babası sırf ona yardım etsin diye işlerinde. hatta öyle ki gece yarısı onu uyandırıp sürüsüne bakmak için görevlendirir. saddam hüseyin'e seslenirken o.ç. * der ve onu her fırsatta azarlayarak döver. bu süreçte saddam hüseyin, oluşturduğu dünya imgesi olarak başkalarının üzerinde sınırsız güç sahibi olabilmeye odaklanır. çocukluğu boyunca kendisine örnek alabileceği başka kimse olmaz çevresinde ve üvey babasının zalimliğinin kurbanı olarak büyür. devleti de böyle yönetir.

    şimdi ilgi çekici noktaya geliyoruz. saddam hüseyin, kendi emrini bekleyen çok büyük kaynaklara sahip olmasına ve istediği korunaklı yerde saklanabilecek güçte olmasına rağmen nerede saklanarak kolayca yakalanmıştır? doğduğu yerin çok yakınında bir yere! çocukluğundaki güçsüzlüğü ve umutsuzluğu yeniden ipleri eline alıp bilinçaltı onu ele geçirmiştir. tekrar dürtüsü!

    bilinçaltı, senden korkulur!
  • küçüktüm ufacıktım,ama hayal meyal hatırlarım,her gün ailece televizyon karşısına oturur, çok gerçekci bir savaş filmi izlerdik.filmin adı körfez savaşıydı.burnumuzun dibinde tarumar olan bir ülke izliyorduk her gün, ama nedense hollywood stüdyolarında çekilen diğer filmlerden daha derin duygular veremiyordu bize.rambo'nun hastasıydık,gelir ortadoğu'da amerika'nın her türlü pis işini alnının akıyla yapar, ortama sıçar ülkesine dönerdi,belki de o filmlerden öğrendik aynı topraklarda yaşadığımız, kardeş kültürlerden türediğimiz insanları hor görmeyi..işte saddam, bu canlı savaş filmi izlediğimiz günlerin kötü adamıydı.şarkısını bile söyledik:"saddam saddaamm saaaadddaamm işte kööötüüü aaaaadaaammm..." hollywood filmlerinde iyiler hep kazandığı için,her kazananı iyi sandık,yanında olduk.

    saddam gerçekten de tam bir diktatördü ama o'nu asan el dünyaya o'ndan bin kat daha büyük kötülüklerde bulunmuş ve bulunmakta olan bir dünya diktatörü;eğer ırak halkı ayaklanıp devrim niteliğinde bir hareket sonunda saddam'ı yargılayıp assaydı,komşuların eline sağlık derdim.ama amerika'nın kuklaları aracılığıyla ve sanki kendi halkı yargılıyor da tarafsız bir karara varıyormuscasına saddam'ı astırması beni çileden çıkarıyor.amerika için dünya tarihine karaladıkları bir zafer işareti daha olacak bu. ve bizim ülkemizi bekleyen daha çalkantılı günlerin başlangıcı.
  • kerkük türkmeni bir arkadaşımın kendisini 2. ırak savaşı sonrası rögar kapağı olarak tanımladığı idam edilmiş devlet başkanı.

    arkadaşımın babası, arkadaşım sekiz yaşındayken, saddam tarafından idam ettirilmiş. bir tiyatro yazarıymış. savaş başladığı sırada türkiye'deydi. bitmesine yakın, okulu bitirince kerkük'e geri dön(dürül)dü.

    kendisi ile sık sık ırak ve abd'nin ırak'ı işgali hakkında konuşurduk. türkiye'ye bazı iş başvuruları yapmak için geldiğinde ırak'ın durumunu değerlendirdik.

    "gördün mü, bak abbas ırak ne hale geldi? abd işgalinden önce ne kadar da hevesliydin abd'nin ırak'a müdahele etmesi konusunda." dediğimde, o acı lafı söyledi: "saddam bir rögar kapağıydı. o gitti ve tüm pislikler ortaya çıktı!"

    evet haklıydı abbas, saddam bir rögar kapağıydı ve epey de ağır bir kapaktı. ne hale geldi son on senede tüm ortadoğu coğrafyası?

    şu sıralar abbas'ı merak ediyorum, kendisinden de uzun zamandır haber alamadım. sünni olmasına rağmen isminden dolayı ırak içinde seyahat ederken çok zorlanıyordu. kürt kontrol noktalarında türkmen olduğu için, sünni geçiş noktalarında şii ismi taşıdığı için zorluklar yaşıyordu. şimdi de ışid tehlikesi var. umarım iyidir.

    babası onun kerkük'te bir türkmen olmasının hayatı ona yeterince zorlaştırmayacağını düşünmüş olacak ki, bir de şii ismi vermiş. aslında bir yazara yakışır şekilde, bir islam bilginin, abbas ibn firnas adını iki oğluna paylaştırmış, abbas ve firnas.

    abbas'a not: bu yazıya bir şekilde denk gelirsen, ankara'da evin var abbas. aileni de al gel. kapımın size her zaman açık olduğunu bil.
  • küçükken çizgi film keyfimi zehir eden 2 adamdan biri. (bkz: körfez savaşı)
    (bkz: george bush)
  • ibrahim tatlıses ve apoya olan benzerliği ile dikkat çeken kişi.
  • asılırken takındığı yüz ifadesiyle pek çok kişiye ayar vermiş kişidir.ne kadar kötü bir diktatör de olsa artık tarihte "amerika'nın astığı diktatör" olarak geçecek ve insanların onun arkasından düşündüklerini değiştirecektir.

    "her gaddarı mazlum yapan bir gaddar vardır."
  • ırak'ı tek parça halinde tutan adamdı. şimdi ırak'ın en iyi gününde 30 kişi falan ölüyor. ıraklı diye bir şey kalmadı.
  • idam edilirken çevresinde bulunanların sevinç gösterilerini ve sataşmalarını görünce erkek olun demiş olan yirmibirinci yüzyıl diktatörü.
    orada sözlediği erkek olun sözünün türkçeye tam çevirisi ise delikanlı olun'dur.
  • http://i.hizliresim.com/vyrqbz.jpg

    sevgilisine kendince küçük sürprizler yapan eski lider.
  • helikoptere bindiği zaman benzerleri de ayrı helikopterlere bindiği ve hepsi aynı anda havalandığı için cia suikastlerinden sürekli yırtan devlet başkanı. (idi).
hesabın var mı? giriş yap