• önsözü insanı uzun uzun düşündürür.

    "...adım yusuf, otuzbeş yaşındayım. daha hiçbirşey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. o yüzden kenarındayım, hem de çok kenarında. tıpkı bizim mahalle gibi..."
  • eve giren hırsız yüzünden yeniden yazılmaya başlanmış roman...
    yanılıyorsam düzeltin ama yusuf un o zamana kadar yazdığı herşey dağılmıştı ve yusuf da bir daha yazmaya karar vermişti.
    ayrıca bir bölümde mahallelinin kendisine bu "sazanların tarihi" romanını yazdığı için bozulduğunu ima edip, "bu muydu bizim mahallenin delikanlısı" gibi yorumlara maruz kaldığını ifade etmişti...
  • --- spoiler ---

    yeditepe istanbul'un bir bölümünde önem*, yusuf*'a gelerek kendisi ile ilgili tüm yazıları sazanların tarihi'nden çıkarmasını ister. daha sonra aralarında şu diyalog gelişir.

    yusuf: seni çıkarırsam romanın yarısı gider.
    önem: madem o kadar çok şey yaşıyorum, benim niye haberim yok.
    yusuf: çünkü kimse kendi hikayesini beğenmiyor.

    dizinin son bölümünde ise ali* romanı alarak yayınevi sahibi bir arkadaşına götürür. yayınevi sahibinin romanı okumaya başlamasıyla dizinin final sahneleri başlar.

    --- spoiler ---
  • sevmek ve nefret etmenin sırtında bir sırat köprüsünde yaşananları konu alır.

    "hadi" diyorum, o kendini biliyor.
  • hala gözlerim bu kitabı arar ama öyle iyi kitap evlerinde, lüks kitapçılarda falan değil; sahaflarda, kıyıda köşede kalmış dükkanların bir köşesinde satılan eski dergilerin ve kitapların arasında mesela. yıllar önce birkaç baskı yapmış ve yeni baskısı çıkmayan, bulmanın imkansıza yakın olduğu, çok uzun süre arardığım, bulduğum anda cebimdeki tüm parayı verme pahasına almak isteyeceğim, bulunduğunda yıllardır görüşülmeyen dostları görmüş kadar heyecanlandıran kitaplar gibi. keşke çıkma ihtimali olsaydı da okusaydık.
  • başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diyen herkesin hikayesi
  • "önce unutuldu, sonra yazıldı. çünkü bir sazanın belleğine hiçbir şey sığmaz."

    (bkz: yusuf gülseçen)
hesabın var mı? giriş yap