• evlenmeden önce kullandığım bir uygulama
  • steam’de 700 liradan 260 liraya inen ac valhalla, epic’te 270’ten 88’e inmiş. memleketteki enflasyon bütün fiyatları saçmalatmaya başlamış.

    epic’teki 88 liralık valhalla’yı ingiltere ip’den girdiğim için alamadım orası ayrı. burada yaşıyoruz diye sterlin kaktıracaklar hemen. en nihayetinde biz de türk oyuncuyuz.

    türkiye’ye ziyarete geldiğimde epic’teki bütün oyunları tr fiyatıyla satın alırım olur biter, çıldırtma adamı epic.
  • inşallah hiçbir oyunun türkçe dil desteği olmaz. biz isveçli miyiz de örgün eğitim ile ingilizce öğreneceğiz? ske ske oyunlarla, filmlerle falan ingilizce öğrenmek zorundayız.

    ben bile elimde sözlükle kelime bula bula red alert 2 oynayarak büyüdüm. o gün red alert 2'nin türkçe dil desteği olsa, ben de şu anki sığır çoğunluk gibi siksok ingilizce ile geziniyordum ortalıkta.

    türkçe dil desteği yok diye ağlayan adamın bu ülkeye hayrı olmaz. bu kadar tembel adama iş bile yaptıramazsın.
  • ortada bir çekişme olması tartışmayı doğurur steam oyun dağıtımcısı bir firmadır ve bölgelere göre fiyat politikaları uygulayabilmektedir. rusya ve brezilya gibi ülkelere de yerel fiyat uygulamaktadır, hele ki doların daha insancıl olduğu dönemlerde hatırlarsanız rus fiyatları çok çok daha ucuza geliyordu.

    steamden uygun fiyatlı oyun bulunamayınca elbette kaçağa yönelebilir insanlar
    bunun fiziksel emtiaları veya fiziksel karşılığı olan emtiaları çalmaktan farkı kimseye zararı olmaması.

    birinin banka hesabını boşaltmanız paranın fiziksel karşılığı olduğu için etkileyecektir, hatırlarsanız knight online'da veya wow'da hesap çalınırdı çünkü bunlar doğrudan paraya dönüşebilen şeyler. bir emtiaya korsan ulaşılması eldeki farklı durumlara göre her türlü korsan alacak kişiden, daha ucuza almak isteyene kadar değişiyor. zaten farkettiyseniz burada çoğu kişinin şikayeti oyunların pahalı olması. bu durumda pek çok kişi kardan zarar ettiren tarafa giriyor.

    rusya'da korsan çok yaygın, bugün firmalar rusya korsana kaymasın diye çok ucuza satıyor oyunlarını, seslendirme ve altyazı sunuyorlar. aynısı neden türkiye'de olmasın?
    birşeyi gücün yetmediği halde, gereksiz pahalıyken alınca seni takdir edecekler sanıyorsun. hayır önemli olan kimseye zarar vermeden istediğine ulaşabilmek.

    bunu böyle yazıyorum korsan oyun oynadığım düşünülmesin bilgisayarımda crackle riske atılamayacak kadar önemli işler yapıyorum ama kavram olarak hatalı veya etik dışı bulmuyorum. geçen 1 yılda 2500 lira civarı oyun aldım fazla gelmeyebilir ama indirimler ve vakitsizlik düşünülünce hiç de fena değil kaldı ki oyunlar benim ana hobim de değil.

    başka oyuncuların beklentilerini bilemesem de benim beklentim en kısa zamanda, en iyi tecrübeyi yaşayıp yoluma devam etmek. dublajları başarılı bulmuyorum genellikle ama altyazılı olmasını takdir ediyorum, ister ana sesi dinlerim ister altyazıyı okurum bir yandan oyundaki kalıplaşmış terimlere ne dediklerini neden dediklerini düşünürüm.

    insanların ülkedeki durumu farketmeleri başkalarına tanınan ama bize tanınmayan imtiyazları görmeleri lazım. e ben ingilizce biliyorum demekle olmuyor, daha kendi anadilinde tüm ayrıntıları yakalayamıyorsun bir de bunu elin dilinde mi yapmaya çalışacaksın. herkes ingilizce çat pat biliyorsa avrupada bu oyun neden almanca çıkıyor?
    zaten burada dediğim hikayesi önemsiz basit indieler değil derin indieler veya arka planı olan oyunlar ister macera ister rpg olsun. kendi dilinde güzel çevrilmiş bir eser okumanın yeri kesinlikle ayrı bir yerde.

    sonuç olarak ben bugün bu kadar az oyun oynamama rağmen bu kadar para yatırıyorsam bir karşılık görmeyi beklerim. aksi durumda ben direk oyun almayı azaltırım veya bırakırım başka birşeye yönelirim. başkası da korsana yönelirse aa niye diyemem, bunun yerine derim ki rusya'ya yaptığını neden türkiye'ye yapmıyorsun.
  • aynı sikik tartışmanın başlığında belli aralıklarla döndüğü platform.

    lan giriyorum kırk tane entry, bakıyorum nedir diye yine gelmişler yarrak yarrak korsanlık tartışıyorlar. sikiyim tartışmanızı yeter yav. sizin yüzünüzden takipten çıkıyorum başlığı.
  • açılın! ben oyun yerelleştirme uzmanıyım ve bu işi profesyonel olarak yapıyorum. konu türkçe dil desteğine geldiği için haklı olarak birkaç şey söylemek isterim.

    öncelikle kendimi tanıtayım. 20 yıldan fazla süredir oyun oynuyorum ve dil çıkışlıyım. dandik üniversitelerden değil, dil alanında en iyi eğitimi veren birkaç okuldan birinden mezun oldum.

    her neyse oyunlara olan tutkum ve bitirdiğim bölüm sebebiyle kendimi ister istemez oyun yerelleştirme alanında çalışırken buldum.

    şimdi bu oyun yerelleştirme işi bazılarınızın sandığı gibi google translate 'den kopyala yapıştır seviyesinde amatör bir iş değil. altında çok büyük emekler ve uğraşlar yatıyor.

    iş sadece çeviri değil. adı üzerinde yerelleştirme. çevirdiğiniz dilin dinamiklerine, o dili konuşanların kültürüne, dini hassasiyetlerine falan dikkat etmeniz gerekiyor. söz konusu oyun olduğu için günlük kullandığınız dil gibi akıcı, çeviri kokmayan, doğal duran bir çeviri çıkarmalısınız.

    sonraki konu yaratıcılık. bazen öyle şeyler karşınıza çıkıyor ki tek bir kelime için saatlerce düşünebiliyorsunuz. adamlar kelime oyunları koyuyorlar; film, kitap veya meme'ler gibi popüler kültür ögelerine gönderme yapıyorlar. alın anlamını kaybetmeden nasıl çevirebiliyorsanız çevirin. çevirseniz bir dert çevirmeseniz başka dert. sonra yetenek/silah isimleri gibi sıklıkla yaratıcılık gerektiren şeyleri çevirirken zorlanıyorsunuz. mesela yeteneğin ismi blinking olsun ve karakteriniz yetenek aktifken çok kısa süre içerisinde (yani yetenek isminin adından da anlaşılacağı üzere göz açıp kapayıncaya kadar) ışınlanmış gibi 10 adım ileri gitsin. bunu göz açıp kapatana kadar şeklinde çevirirseniz anlamını kaybeder. o yüzden esnek davranmanız lazım, ben "bir oradayım bir burada" şeklinde çeviririm. bir de dikkatinizi çektiyse blinking tek kelimeyken benim çevirim dört kelime. bu işte bazen çok büyük bir sorun olarak karşımıza çıkabiliyor. çünkü uı'de taşmalar olmasın diye kelime sınırları getirilebiliyor sık sık. şimdi sıkıyorsa derdinizi zorluk yaşamadan bir veya iki kelimede ifade edin.

    sonra gelelim bir diğer konuya. bağlamsızlık. geçenlerde bir çevirmenden duyduğum güzel bir cümle vardı: "her 10 çevirmenden 4'ü bağlamsızlıktan dolayı ölüyor." gibi bir şeydi. o kadar haklı ki! bazen hiçbir detay verilmeden kör kör çeviri yaptığımız oluyor. bunun sebebiyse sızıntılara karşı tedbir, gizlilik yani. zaten çalışmaya başlamadan önce gizlilik sözleşmesi imzalıyorsunuz. şimdi gelin de bu şartlar altında iyi bir çeviri verin zorlanmadan.

    daha teknik kısımlardan falan bahsetmiyorum, yoksa yaz babam yaz.

    her neyse gelelim en önemli soruya! bu oyun stüdyoları neden oyunlarına türkçe dil desteği eklemiyorlar? çok basit. fakir olduğumuz için? "fakirlikle ne alakası var?!?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. şöyle söyleyeyim, kaçımız aaa oyunları çıkar çıkmaz tam fiyatla veya ön sipariş vererek satın alıyoruz? ben dahil birçoğumuz indirimlerde satın alıyoruz, o da oyunun ilk finansal çeyrek yılından sonraki yaz veya kış indirimlerinde. ilk finansal çeyrek yıl diyorum, çünkü stüdyolar bu ilk çeyrek yıldaki kazançlarına bakarlar. oyunları çıkar çıkmaz kaç kopya satmış? başarılı çıkış yapmak her stüdyonun birinci önceliğidir. bundan sonra gelen satışlar çok önemli değildir, yani önemlidir tabi ama onların esas odaklandığı nokta çıkış sürecidir. çünkü başarılı mı yoksa başarısız mı oldukları o süreçte belli olur. sonra oyun çıkmadan önce türkiye'den kaç kişi oyunu istek listesine eklemiş ve çıktıktan sonra türkiye'den kaç kişi tam fiyattan almış bakıyor, görüyor ki pek fazla değil. bir kısmı torrente asılmış, bir kısmı indirim bekliyor. "alayı varoş lan bunların! bunlardan bana bir yol olmaz!" diyor, sonraki oyunlarında da sikine takmıyor. o yüzden türkçe dil desteği de gelmiyor. o kadar basit. ben de dahil olmak üzere "ulan kıçı kırık lehçe, kimsenin sallamadığı brezilya portekizcesi'ni ekliyorlar da türkçe'yi eklemiyorlar!" diyoruz ama şöyle bir durum var: brezilya latin amerika'daki en büyük pazar ve 214 milyon nüfusu var. o yüzden es geçilemez orası. polonya ise oyun sektöründe büyük ivme kazanmış olan bir ülke.

    bu yerelleştirme işi epey masraflı. bir ton süreci var, inciği boncuğu var. çeviri süreci var, kelimeleri oyuna entegre ettikten sonra test süreci var. bunların hepsi için para ödüyor şirketler.

    mesela disco elysium 'da 1 milyondan fazla kelime varmış.
    https://twitter.com/…ium/status/1215597783509610497

    yine dying light 2 'de 350 bin kelime varmış.
    https://www.gamespot.com/…of-dialogue/1100-6499794/

    varın fallout'u, skyrim'i siz hesap edin. dying light 2'de mesela 17 dil var ve bu 1 milyon dolara yakın bir maliyet oluşturuyor. ayrıntılı hesabı yazamayacağım buraya. adamlar haliyle yaptıkları masrafın karşılığı alınmış mı alınmamış mı bakıyor.

    türkçe yukarıda saydığım sebepler yüzünden çok talep gören bir dil değil. ona mail atıyorum, "şu an türkçe çevirmen aramıyoruz!" diyor, buna mail atıyorum "şu an türkçe'yi eklemeyi düşünmüyoruz." diyolar. kazın ayağı sandığınız gibi değil. türkçe dil desteği istiyorsanız tam fiyattan alacaksınız, deliler gibi alacaksınız. başka yolu yok.

    o da maalesef çok mümkün değil. elin amerikalı liselisi 60 $'lık oyunu harçlıklarıyla gözü kapalı alıyor. biz ise belki bir aylık mutfak masrafını vermek zorundayız. tabi içiniz el verdiği sürece. alsan olmuyor almasan gönül razı değil. o yüzden de kısır bir döngüye giriyor. bunun sebepleri malum ama yoruldum artık bunu konuşmaktan. türk gençliğine bunu reva görenlerin, elin amerikalı, avrupalı çocuğu her şeye kolayca erişirken yetişkin türk'e bile erişilemez kılanların ocağı sönsün. diyeceklerim bu kadar!

    edit: @spleen sağ olsun uyardı, belirttiğim 1 milyon ve 350 bin kelime sayısının daha iyi anlaşılması için 300 sayfalık bir kitabın ortalama 70 bin kelime ettiğini belirtmemi istedi.

    edit 2: entry kısa sürede popi olmuş ve takipçi sayım artmış. o yüzden teşekkür mahiyetinde aşağıdaki suser'ın oyun fırsatları için tavsiye ettiği siteye ek olarak ben de fırsatları bizzat takip ettiğim subreddit linkini bırakayım:
    https://www.reddit.com/r/gamedeals/

    edit 3: aşağıya bir aklı evvel gelmiş ve dil desteği eklemenin maliyet olduğunu söyleyenlere mal demiş. mal derken de kendi savunduklarıyla kimin esas mal olduğunu göstermiş. bahsettiği oyunun steam sayfasına bakın, türkçe dil desteği var mı? yok. kendin amatör şekilde gönüllü çeviri yapmışsın. kendi elinle kölelik yaparsan ortada tabi maliyet olmaz. amazon prime video, netflix, disneyplus+ falan dizilerine filmlerine altyazı eklerken senin gibi kölelerin altyazısını mı ekliyor? hayır, parayla tuttuğu çevirmenlere veya çeviri şirketlerine yaptırdıkları altyazıyı ekliyor. adam para veriyor ki kaliteli olsun, napsın senin elinden çıkan amatör çeviriyi mi eklesin? ondan sonra abonelerden küfür yesin değil mi "ne biçim çeviri lan bu?" diye! adamlar parayla yaptırmasına rağmen millet çıkan kaliteyi beğenmiyor. çünkü arz çoğaldı, işin ehilleri her yere yetişemez oldu, bunu görünce de bir takım müsveddeler girdi sektöre. haliyle bilen bilmeyen herkes "çevirmenim" diye gezmeye başladı. sektörü batıran bir bu köleler bir de çevirmen müsveddeleri.

    ikisi de evlerden ırak. hem işi ederinin çok altında yapıp işi hakkıyla yapacak olan erbapların ekmek parasını gasp ederler hem de rezil bir iş çıkarıp son kullanıcıya küfrü bastırırlar. o yüzden itimat etmeyin bu dip balıklarına.

    bunlar yetmiyormuş gibi bir de dışarıdan ithal ettiğimiz müsveddeler var. paki'sini, afgan'ını, suri'sini, arap'ını doldurdular ülkeye. 2 kelime türkçe öğrenen çevirmen olduğunu iddia ediyor. gel de akıl sağlığını koru, küfür etme.

    yeri gelmişken çevirmen olsun, tasarımcı ya da yazılımcı olsun emeğinin değerini bilen ve kendine saygısı olan herkesin ölücü müşterilere göstermekten imtina etmediği bir meme var.

    edit 4: ahaha! ekşi'yi açmamla şoke olmam bir oldu. entry debe olmuş. dahası mesaj kutum shire gibi yemyeşil olmuş. bir sürü suser mesaj atmış. destek amaçlı mesaj atanlar var, yaptığım işi merak edenler var, blinking çevirimi beğenmeyenler ve yeni alternatifler sunanlar var, favori oyunlarımı soranlar var, sektörle ilgili soru soran arkadaşlar var ve daha nicesi. var da var yani! herkese gösterdiği ilgiden dolayı çok teşekkür ederim. ama yazımın bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştim. takipçi sayım da 30 olmuş. oyunlardaki dil desteği ve yerelleştirme sektörü ile ilgili bildiklerimi elimden geldiğince şeffaf bir şekilde aktarmaya çalıştım. bir farkındalık yarattıysam ne mutlu bana! tekrar teşekkür ederim.

    gelen mesajları vaktim el verdiğince teker teker yanıtlamaya çalışacağım.

    bu arada altta da tartışma almış başını gitmiş. onca yazdığıma rağmen hala bozuk plak gibi yerelleştirmenin maliyetle alakası olmadığını savunmaya devam ediyorlar. siz haklısınız, tamam mı?

    edit 5: @kutukcu mesaj kutumu yeşillendirip türkiye'de en çok satan oyunlara türkçe dil desteği gelmezken aynı oyunun daha az kazandığı isveç, finlandiya, danimarka gibi ülkeler için resmi dil desteği sunulduğunu belirtmemi istedi. kendisine teşekkür ederim.
  • oyunların en ucuz nerede satıldığını merak ediyorsanız size bir site önereceğim. tıkla

    bu sayede bir oyunun en ucuz epic'te mi, ubisoft'ta mı yoksa steam'de'mi daha ucuz
    olduğunu görüp, en ucuz marketten alabilirsiniz.

    hatta oyunların bir daha ucuz bir key'i varsa, bu site onu da bulup istersen daha ucuza key de alabilirsin diyor. bence çok yararlı bir site.

    t: ilk göz ağrım olan oyun marketi.
  • türkçe dil desteğini oyunun satışıyla alakası %30 türkçe dil olması %70 oranında yapımcının keyfine bağlı battefield 1 de osmanlı var diye hadi türkçe dil desteğide koyalım demişlerdi ama 5 e türkçe dil desteği vermediler.
  • ac valhalla complete edition'u 570 liradan satışa sunarak kalbimi paramparça etmiş site. bu fiyat bir de yüzde 65 indirimli hali. 2 senelik oyun arkadaş el insaf ya...
hesabın var mı? giriş yap