• surf&turf,amerika birleşik devletleri ve avustralya nın başını çektiği yeni bir yemek modasına verilen isim. aslında eski bir moda ama bize yeni geldi işte. deniz mahsulleri ile kırmızı eti aynı menü içerisinde servis ediyorsun buna da surf&turf diyorsun.

    kelime öbeğinde yer alan surf ibaresi ıstakoz, karides ve büyük etli balıklar gibi tüm deniz mahsullerini kapsamakta. diğer yandan turf kelimesi ise kırmızı et (özellikle bonfile gibi yumuşak özellikli etler) grubunu karşılamakta. surf&turf yemek anlayışının geçmişine bakıldığında; bu yemek tarzının yaklaşık altmış yıl önce özellikle kuzey amerika’da orta sınıfın karnını doyurmak için tercih ettiği bir yöntem olarak ortaya çıktığı ve asıl özelliğinin ise ekonomik ve doyurucu yemek yaklaşımı olduğunu söylemek mümkün. diğer yandan surf&turf beslenme tarzı günümüzde artık lüks restoranların menülerinde de yer almaya başlayan yeni akım bir yemek alışkanlığı olarak da kabul edilmektedir
  • amerikan çomarlarının milli yiyeceği. tam bir "kendime saygım yok" yiyeceğidir. bir restaurantın menüsünde bu ürün varsa, orada yemek yememek gerekir, zira düşük kalite göstergesidir.

    kısacası bizim memleket için tavuk döner neyse, surf & turf de amerika için odur.
  • amerikalilarin "bugun ne icat etsem de daha cok yesem" prensibinden hareket ederek icat ettikleri bir akim - aliskanliktir. bu arkadaslarin herseyi abartili oldugu gibi yeme icme aliskanliklari da abartilidir. esek kadar biftekler, yaninda gelen yarim kilo kizarmis patates vs. zaten bir firinda patates yiyisleri vardir ki evlerden irak. patatesi ikiye bolerler uzerine tereyagi, eksi krema, bacon ve frenk sogani (chives) koyarlar, etin yaninda oyle yerler. baska turlu o patates asla yenmez onlara gore. buyuk ihtimal bu da boyle bir sebeple ortaya cikan bir akimdir.
hesabın var mı? giriş yap