taşkın tuna

• sanırım bunamış, bilimle uzaktan yakından alakası olmayan ve sürekli kendiyle çelişen garip kişilik.
  
  pelin çift adlı kişiyle yapmakta olduğu programda çoklu evrenler teorisini saçma bulduğunu çünkü bilimde her şeyin kanıtlanabilir ve somut olması gerektiğini söylüyor ama evrenin oluşumunu tamamen tanrı ile açıklamaya çalışıyor. adam herhalde gidip gelmiş tanrının varlığını "belgelerle" bilimsel olarak kanıtlamış bizim haberimiz yok.
  
  ülkede bilimin ne halde olduğunu anlamak için açın bu adamın kitaplarını okuyun ya da konuşmasını falan dinleyin. umut yok gibi...
• turkiye'nin en iyi fizikcisi falan degildir.
  
  eksi sozluk bok oldu, cahil cuhela doldu, neyse bu baska konu.
  
  bu taskin tuna denilen tonton amca gorunumlu sahis ile ankara'daki ofisinde ( gama is merkezi karsisinda onur is hani ) bulustuk. ofis aslinda damadina ait vs vs. bir de abdullah adinda avukat emeklisi bir arkadasi geldi sohbetimizin ilerleyen dakikalarinda. sonrasinda kurt bir insaat muteahhidi geldi, aldi bizi tavaci recep restauranta goturdu falan filan.
  
  kurt muteahhit gelene kadar cok guzel sohbet ettik. hatta emekli avukat amca gelince benim hakkimda ''bu genc adam cok daha akilli, kimyagere gore daha net ve daha kesin cumleler kurup sorular soruyor'' demesiyle emekli avukat amca da ilgisini arttirdi.
  
  simdi bu tonton yasli amcalar aslinda din olgusunun yalan dolan veya kibar tabirle masal oldugunu biliyorlar, bununla beraber halk kitlelerini yonetmek/yonlendirmek icin dinin olmazsa olmaz bir arac oldugunu belirtiyorlar. din bunlara gore kulturel, sosyal, ekonomik ve siyasi bir arac.
  
  ben kendisine ''o zaman muhammed bu sanrilari uyduruyordu'' dedigimde ''bunu boyle keskin ifade etmeyelim de, dogrudan dogruya kendisinden yani dogadan esinleniyordu, cunku hersey bir butunun parcasidir ve gecmis,simdi,gelecek ayrilamaz bir dongusel olusumdur'' diye biraz felsefik aciklamalar getirmeye calismisti.
  
  kendisine kitaplarindaki din sosunun satis rakamlarina etki ettigini, insanlari aydinlatmak yerine bundan menfaat saglamanin cok saygin bir hareket olmadigini belirttigimde cok bozuldu. yasa hurmet etmedigimi, sayginin davranislar sonucu kazanildigini veya kaybedildigini soyledigimde ise bana ''ben de bu kaba tavriniz nedeniyle size olan saygimi kaybediyorum'' diye saldiriya da gecmisti.
  
  kissadan hisse dinciler ahlaksizdir. dini kullanip kendilerine menfaat elde eden insanlar igrenctir. laiklik bu tur ahlaksiz insanlarin kazanc kapilarini kapatir.
  
  son soz; imam hatipler kapatilsin.
• bu şahsın kitapları yüzünden fizik okumaya karar vermiş ve ömrümden 3 yıl çalmıştım. kitapları güzeldir okuyun okumayın demiyorum ama hobi olarak okuyun.
• 1. uluslararası evrim sorgulanıyor kongresinin konusmacilari arasinda yerini almis.
  korkarim konusmaci olmak icin yurtdisindan gelen kimyacilar, sosyologlar, disciler bu kongreden travmatik bir deneyimle ayrilacaklar... tabi eger kongrede smültane ceviri varsa..
• --- ol dedi oldu ---
  
  insan, peygamberleri tasdik edince iman makamına geldi ve mümin adını aldı. peygamberlere uyunca ve onlara sığınınca, çokça ibadet etme gereğini duydu ve ibadet makamına erişerek abid adını alarak kısmen kemale (olgunluğa) erdi. ibadetinin çokluğu oranında olgunluğa derece derece ulaştı ve züht makamına erişerek zahit oldu. nefsini mertebe mertebe yükseltince, ilim sahipliğine erdi ve alim oldu. zahitlik ve alimliği kendisine dar gelmeye başlayınca, bu kez eşyanın özünü anlamaya çalıştı ve kendini tanıdı. kendini tanıyınca, rabb' ine yakınlık duyduğunu anladı ve böylece marifet makamına ulaştı ve arif oldu. bu da yetmedi, yüce allah, onu marifetle kendi muhabbet ve ilhamına mahsus kılınca, velilik makamına ulaştırdı ve veli ünvanını kazandı. bu kez halkı, hakk' a davet için kendisine bir görev düştü, nübüvvet (peygamberlik) makamına geldi ve nebi adını aldı. nihayet nübüvvet makamından da üstün bir makam gördü ve bu makamda kitapla halkı aydınlatmak istedi ve risalet makamına ulaşınca da, bu kez adı resul oldu.
  
  --- ol dedi oldu ---
• (bkz: aşkın tuna)
• "ol dedi oldu" kitabında ikide bir hadislere göndermeler yapan yazar.
  
  1. kitabın 68. sayfasında şu 3 uydurma hadise yer vermiş:
  
  "allah önce benim nurumu yaratmıştır."
  
  "ben daha adem yaratılmadan önce peygamberdim."
  
  "sen olmasaydın bu kainatı yaratmazdım."
  
  üç hadisle de alakalı kuran hiçbir bilgi vermemiştir. eğer bu hadisler doğru olsaydı bu önemli konulara kuran'da değinilmesi gerekmez miydi?
  
  üstelik bu hadisler ile taban tabana çelişen bir sürü âyet vardır.
  
  kainat bizler ve cinler için yani kulluk edenler için yaratılmıştır. vs vs vs. kuran'a göre bütün peygamberler eşit derecede tutulur biri diğerinden üstün olmadığı için kainatın tek biri için yaratılmış olması zaten saçmadır. önce son peygamberin nurunu yarattı vs gibi tüm bu laflar sadece son peygamberi gereğinden fazla yüceltme çabası. aman ha bunu yapmak insanı küfre/günaha sürükler böyle ayetlere karşı saçmalatır insanı. kuran okuyalım özetle ama anlayarak.
  
  ayetlere yer verilip, bilime kuran ışığında bakılmak istenmiş, fakat uyduruk hadislere de yer verilince saçma bir durum ortaya çıkmış. hoca inşallah yanlışlarını görür ve kitabını düzeltir, hadislerin olmadığı bir anlayışı benimser.
• kendisi hakkında atıp tutmadan evvel en azından bir kitabını okumakta fayda vardır.
  
  akademik dili anlaşılır kılarak belli bölümlerde kendi yorumlarıyla süsleyerek yazabilen bi amcadır. uzayın sırları isimli kitabı oldukça etkileyicidir. illa ki önemliyse bazı kitapları d&r'da din ve mitoloji bölümünde de bulunur fakat hiçbir kitabını dahi okumadan yazdığına "bilim değildir" kendisi "bilim insanı değildir" demek en basitinden cahilliktir, fanatikliktir.
• özellikle oku ama neyi? ve bir x bir kitapları mutlaka okunması gereken yazardır kendisi.
• saba tümer e konuk olup "dönülmez akşamın ufkundayım" şiirinin uzaylılara yazıldığını iddia etmiş anlam veremediğim acaip amca.
  
  bir de uzaylılara gönderilmek üzere bir çok sesin kaydedildiği bir kaset dinletti.
  içinde su sesi, bebek sesi, gök gürlemesi gibi bir çok ses var bir de değişik milletlerden insanlar kendi dilleriyle uzaylılara mesaj göndermiş. bizim türklerin mesajı şu "türkçe bilen varsa sabah şerifleriniz hayırlı olsun"...
  evet aynen böyle.