• (bkz: #147300077)

    jamie lloyd, 2019'da james mcavoy'lu cyrano de bergerac ile büyük bir başarı yakalayan yönetmen, anya reiss'in yardımıyla çehov'un klasik eseri the seagull'a yeni bir bakış açısı getiriyor.

    oyunun fragmanı ilk sosyal medyaya düştüğünde emilia clarke'ın performansı merak uyandırdı. oyun sahnelendiğinde ise seyirci ve eleştirmenler ikiye bölündü. bazıları emilia clarke'ın performansını överken kimisi yerden yere vurdu.

    kişisel fikrim ise yeniden yazımın, tüm oyuncuların performansının ve sahne düzeninin vasattan öteye gidemediği yönünde. özellikle de cyrano de bergerac'ın başarısını düşünürsek...

    eklemek istediğim birkaç şey var:

    emilia clarke'ın performansı bence oyunun en iyi yanıydı. rolüne çok çalıştığı belliydi ve sahnede çok doğal bir şekilde duruyordu.
    yeniden yazım bazı noktalarda biraz fazla modern hissettirdi. çehov'un orijinal metninin ruhunu tam olarak yakalayamamış gibiydi.
    sahne düzeni oldukça minimalistti. bazı sahnelerde biraz daha fazla görsellik ve atmosfer olmasını isterdim.
    genel olarak, bu oyunun vasat bir prodüksiyon olduğunu düşünüyorum. cyrano de bergerac'ın başarısını yakalayamamış ve beni tam olarak tatmin edememiş.

    ayrıca:

    oyunun bazı sahneleri biraz fazla uzundu ve temposu düşüktü.
    oyunun sonu biraz havada kaldı ve beni tatmin etmedi...

    letterboxd
  • emilia clarke (game of thrones), anton çehov’un naya reiss tarafından kendine özgü bir şekilde, 21. yüzyıla çağdaşlaştırılmış versiyonu martı / the seagull oyunuyla, west end’de ilk kez sahne alıyor.

    ''genç bir kadın gözükara bir şekilde ün ve bir çıkış yolu bulmanın peşindedir. genç bir adam hayallerindeki kadının ardından harap olmaktadır. parlak bir yazar başarı duygusunun özlemindedir. bir aktris, değişen zamana karşı koymaya çabalar. kırsal kesimdeki tenha bir evde parçalanmış hayaller, yıkılmış umutlar, kırık kalpler ve gidebilecek hiçbir yer yokken, tek seçenek birbirine saldırmak olacaktır.''

    cyrano de bergerac ile eleştirmenler tarafından tam not alan jamie llyod’un yönetmenliğindeki martı’nın başrollerinde clarke’ın yanı sıra tom rhys harries, daniel mons, sophie wu ve ındira varma (game of thrones) de yer alıyor.

    oyun 19 ocak 2023 perşembe tarihinde başka sinema/bir film anlaşmalı sinemalarda gösterime girecek.
  • amator bir tiyatro ekibi bile bundan daha iyi is cikarir berbat emilia clarke kamera onunde guzelligi ile yeteneksizligini ortebilir fakat sahne oyuncunun ciplak kaldigi saf yeteneginin gorundugu bi yer malesef emilia yeteneksiz bir oyuncu
  • çok hoş bir uyarlama olmuş. anton çehov'un metnine oldukça sadık kalmışlar. gerek mekan gerek müzikleriyle bir rus klasiğinden çok ingiliz klasiği izler gibisiniz. mekan ve oyuncu seçimi gayet yerinde. elisabeth moss, annette bening ve saoirse ronan rollerinde devleşenler. annette bening ve elisabeth moss'a hayran kaldım özellikle. çehov'un martı'sını sevenlerin beğenebileceği bir film olmuş, metinden haberi olmayanlarsa tatmin edici bulmamışlar filmi. son sahneyi hiçbiri anlamamış, ya metni okumadıklarından ya da belli ki tiyatro uyarlaması yapımlara aşina olmadıklarından her şeyin cevabının ekranda görünmesini bekliyorlar.
  • dün akşam, arayı fırsat bilip "para kaldı ama en azından zamanımın kalanını kurtarayım" düşüncesiyle kaçtığım national theatre uyarlaması olan çehov oyunu.

    sadece birkaç sunta (arka plan) ve 10 sandalye ile sade bir oyun kurgulamak istiyorsanız oyunculukların ve textin iyi değil, harika olması lazım (bkz: prima facie). çehov'u pek bir severim ama bu, uyarlamanın kabız olduğu gerçeğini değiştirmiyor. the seagull'ın 2018'deki şu versiyonunun imdb üzerine çıkmışlardır diye düşünmüştüm ama hayal kırıklığı oldu. oyundaki tek sevdiğim an; indira varma'nın (bkz: game of thrones) (bkz: ellaria sand) "i am not a dragon, i am a woman." repliği oldu ve evet, bunu ejderhaların anasının yanında söyledi.

    emilia clarke'ı tatlı bulurum ama kendisine kötü bir haberim var; en büyük korkusu başına geldi. "... there'll be people wanting to go and say, 'well she can only act on camera, she clearly can't act on stage,' which is obviously the biggest fear." kaynak

    son sözüm de ckm'de tüm salona gece boyu öksürüğünü ve burun çekişlerini dinleten ve salondan ayrılmama konusunda ısrar eden hasta ve bencil seyirci için; sinema, tiyatro gibi toplu etkinlikleri neden sevmediğimi bir kez daha hatırlattığın ve izleme deneyimimizin içine ettiğin için teşekkürler. hastalığının çözümü; biraz dinlenme, ılık ıhlamur çayı ve pastil ama bencilliğinin çözümünün bu kadar basit olacağını sanmıyorum.
hesabın var mı? giriş yap