30 entry daha
  • dikkatle bakıldığında;

    (bkz: çalık holding)
  • rıdvan dilmen ahmet hakan nihat genç.
  • lacoste
  • 2. köprü üzerinde arabada kaset dinleyerek semra ile neşe bulmak
  • sokması neysede çıkmıyor
  • (bkz: nifak)
  • 1-turizm, turist
    2- köylere elektrik şehirlere telefon
    3-tekstil
    4- enflasyon
    5-merkez sağ fikri( sosyal demokrat ,milliyetci,libarel)
    6-papatyalar prensler
    7- çağ atlama
    8- renkli televizyon
    9- ihracat ve yüksek ithalat
    10- orta direk
    11-benim memurum işini bilir
    12- icraatin içinden programı
    13- serbest kur
  • çok şey vardır elbet ama tevellüt kurtarmıyor. okuduklarım arasında ise biri zaten diğer her şeyi özetliyor. rezil bir oportünizm algısının mottosu olan o talihsiz söz bence en tepede:

    (bkz: anayasayı bir kez delmekten bişey çıkmaz)

    istisnai haller ve "başarısız devlet *" olan ülkeler dışında, bireyler belli bir (bazıları iki) ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olarak yaşarlar. vatandaşlık bağı ise 18yy'da dahi teorileştirilmiş bir toplumsal sözleşme ya da toplum sözleşmesi* ile birlikte herkesi bağlayıcılık içerir. bu bağlayıcılığın varlığı ise şüphesiz kamusal denetime bağlı. devlet kontrolüne demedim, kamuyu kasten kullandım çünkü bu, sade bir bireyden devlet başkanına, çiftçiden bakana, bir okuldan, bir şirkete kadar her gerçek ve tüzel kişiye de sorumluluk yükler. hem bu sözleşmeye uyma hem de uymayanları ya da aykırı davrananları uyarma, demokratik yollarla hesap sorma refleksi gösterme sorumluluğunu yükler. bu sayede fert olma özelliği kaybedilmeden ortak bir ülkü çerçevesinde toplumsal normlarla birlikte yaşamak eylemi gerçekleştirilir toplum olarak.

    ancak siz hükumeti sevk ve idare eden bir başbakan titri ile çıkıp böyle bir cümle kurarsanız, üstelik bu cümleniz ilkin, ulusal egemenliğin vücut bulduğu tbmm'nin onayını ve varlığını hiçe sayarak hava sahasını abd'ye açmak için yapılırsa; sonraları da yıldırım hızındaki özelleştirmeler için yapılırsa; yalnız bir seferlik bir şey değil, kalıcı bir etkiye dönüşen bir dalgalanma başlatmış ve yaratmış olursunuz. sonra sizi gören vatandaş da bakar ve der ki "koskoca başvekil dahi takmıyor yasayı, ben niye kale alayım ?".

    sonrası malumunuz.

    çok uzağa gitmeyelim, daha yakın 2-3 yıllık tarihimizde bile sayısız kanuna ve anayasaya aykırı durumlar ve ihlaller görmedik mi ?

    -seçimlerde mühürsüz zarfların sayılabilmesi,
    -vergi ödemeyen ve hatta bazı kaçıran kimselere yönelik torba yasalarla afların, varlık barışlarının havada uçuşması,
    -aslında hiçbir yasal hakkı olmamasına rağmen belli arazilere çökenlere, mevcut taşınmazına ek kat-yer-depo vb. yapanlara imar barışı ve aflarının getirilmesi,
    -sayıştay denetimlerinin etkisizleştirilmesi,
    -parlamenter sistemdeyken, başkanlığa geçilmeden, yasalara değil khklara bağlı olarak hükumet edilmesi,
    -tbmm başkanı'yken büyükşehir'e adaylık kampanyası yürütülebilmesi (gerçi toplumsal baskı sonucu o beyefendi istifa etmek durumunda kaldı ama bu madde ile ilgili bir haberdeki şu ifadeye dikkat edininiz lütfen, normalleştirme ne durumda diye:

    "akp’de, yıldırım’ın istifasına gerek olmadığını savunanlar açıkça "anayasa’da böyle bir yasak var ancak yaptırımı yok" diyor. akp içinde genel kanı, "yaptırımı olmayan bir yasağa uymanın çok da şart olmadığı" yönünde"

    maalesef bay özal, bir şey değil, çok şey çıktı. siyasal oportünizm algınız ve anlayışınız siyasal islam'a miras kaldı ve sonuç demokrasimiz-hukuk ve adalet sistemimiz için ortada. işte yukarıda da post-modern varisin algısı.
  • şöyle güzel, okkalı kalın ama ucu sivri bi kazık.
    ayrıca (bkz: fetö)nün devlete sızmasına ilk göz yuman başbakan.
  • (bkz: chiquita muz)

    hala hatırlayıp gülüyorum kopan kıyamete.
179 entry daha
hesabın var mı? giriş yap