54 entry daha
  • işsizlikle boğuşuyorsunuz. boktan bir durum gerçekten, mezun olmak. kep atıldığı gün artık rahatım falan diyosunuz mutluluktan ağzınız kulaklara vuruyor. ertesi gün gerçeklerle uyanıp o kulaklarınız götünüze vurmaya başlıyor.
  • başka bir hayattır. bildiği o zamana kadar yaşadığı bütün hayatlardan başkadır. kaçmak isteyebilir, kaçadabilir ama kendini okyanus aşırı bir memlekette kafasında aynı sorularla da bulabilir.
    ben kaçtım, kaçmak zorunda olduğumdan ötürü... ama kendimden kaçamadım. mezun oluşunuz kesin olduğu andan itibaren hayatınız bilmediğiniz bir yöne doğru akmaya başlıyor. kafanız, yüreğiniz, bedeniniz oraya sürükleniyor.
    bir anda kendimi 23 yaşında yetişkin-işsiz ve hayatta hiç bir kayda değer başarısı olmayan bir kadın olarak buldum. bir anda oldu! ümit vadeden bir çocuktum, zekiydim, başarılıydım, yaratıcıydım. herkes bir şeyler umdu benden. ben benden bir şeyler umdum! ama bir an geldi, bir barda oturuyordum, yalnızdım, hava leş gibi sıcaktı. heineken içiyordum, masamdaki mum sönmüştü, hiçbir garson gelip tekrar yakmadı. önüme plastikten bir kapak koydular küllerimi atabilmem için, dalgınlık... uzun süre sigarayı almayınca plastiğin kenarını eritmişim. boşluğa bakıyordum. bir anda o sıfatların üstüme yüklendiğini farkettim. bir anda işsiz oldum, bir anda yetişkin oldum, bir anda kadın oldum. bu sıfatların hiç biriyle kendimi hiç anmamıştım. öğrenci-y-dim ben. "daha" çok genç-tim ben(belki hala gencim ama "daha" raddesinde değil. "daha" 17 yaşında olmak gibi değil, "daha" 20 yaşında olmak gibi değil...). gencecik bir kızdım, hiç bir zaman kendimi kadın olarak hissetmedim, çünkü kadın olmak demek büyümek demekti, yetişkinlik demekti, olgunluk demekti ve ben hepsinden yıllar yıllar uzak-tım.
    şimdi kendime baktığımda 23 yaşın 20'ye ne kadar uzak 25'e ne kadar yakın olduğunu görüyorum. korktuklarım başıma geliyor. işsizim, belki hiç bir şey olamayacağım. belki bu kaçmak için uğraştığım ülkeme mıhlanıp kalacağım. belki hayatım mahvolacak, belki hayal ettiğim hayat hiçbir zaman benim olmayacak, bilmiyorum. çok yalnızım. aşık olmak istiyorum, sevmek istiyorum, sevişmek istiyorum, umut dolmak istiyorum, uçmak istiyorum; ama kimsem yok...
    kalkarken oradan sakarlığım tuttu, az daha devirecektim bir şeyleri, devirmedim. insanlar bana baktı, bu zaten alışkın olduğum bir şeydi. benimle sigarasını paylaşan kibar garsona 3 peso gibi küçücük bir bahşiş bıraktım çünkü para birimine hala alışamamıştım, sonra yürüdüm çıktım oradan; kafamda sayısız sorularımla birlikte...
    ben nereye gidiyorum?
  • başlığı görüp, gayri ihtiyari olarak hakkında düşününce bile fenalıklar geçirmeme sebep olan şey.diyeceğim şu ki üniversite sınavını 2-3 kere denemekten, okulu uzatmaktan vs. asla korkmayın.çok iyi bir üniversiteyi veya iş imkanları çok iyi olan bir bölümü bitirmediyseniz tünelin ucu bombok bir yere çıkacak zaten.birkaç sene önce "sene kaybetti" diye -belki de- acıyarak baktığınız arkadaşlarınızın aslında şu anda sizden çok daha iyi durumda olduğunu görecek ve "bitirmez olaydım şu okulu" diyeceksiniz.
  • çoğunlukla bir kariyer sitesi yenilemektir. evet en f5'inden...
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap