• refik halid karay'ın memleket hikayeleri adlı hikaye kitabında yer alan bir hikaye.
  • refik halid karay'ın (bkz: memleket hikayeleri) romanının dördüncü hikayesidir.

    vehbi efendi düyun-u umumiye' de ambar memurudur. hayatında hovardalık ve diğer kişisel zevkler yoktur. bu tarz şeylerin kendisini uçuruma sevk edeceği düşüncesindedir. hayatı evden işe, işten eve şeklinde geçmektedir.

    komşunun iki kızı evlerinde yüksek sesle türküler söyler, şen şakrak sesler çıkarırlar. vehbi efendi bu durumlardan rahatsız olmaktadır. kızlardan hanife zamanla iyice zaptedilmez duruma gelir. saçlarını örtmeden bahçeye çıkar, bacaklarını açarak ağaca tırmanır ve vehbi efendi'nin kendisini izlediğinin farkında bazen güler bazen göz atar. mahallede çapkınlığı ile meşhur tabakların kamil olsa bu fırsatı asla kaçırmazdı ama vehbi efendi çekingendir. vehbi efendi kendisini kontrol etse de aklı bir yandan da kızdadır. bir akşam iki evi birbirinden ayıran ahşap bölmenin önünde hanife inleyerek sesler çıkarır. vehbi efendi'nin içi gıcıklanır ve artık kendisini zaptedemez. ahşap bölmeyi sökmeye çalışır. hanife de çabuk olması için ısrar eder, yol gösterir. en sonunda vehbi efendi bölmeyi söker ve hanife'yi arkası dönük olarak üzerinde bol bir çarşafla görür. bir an bunun duyulması halinde nasıl bir rezillik içinde kalacağını düşünür ve vazgeçer. bölmeyi geri kapatır ve yatar.

    birkaç gün sonra camii imamı vehbi efendi'yi görüp bişey konuşmak için çağırır. vehbi efendi şaşkın şaşkın bakar. imam kendisinin hanife'yi devamlı izlediğini, kıza kaş göz ettiğini ve bölmeyi söküp onunla ile beraber olduğunu anlatır.

    vehbi efendi böyle bir şey olmadığını söylese de olay yayılır. kadı, müdür ve imam baskı yapmaya başlarlar. hem kız 3 aylık hamiledir. hanife'de her komşuya ağlayarak anlatmaktadır. vehbi efendi bakar ki memuriyet gidecek kızla evlenmeyi kabul eder.

    6 ay sonra kucağına bebek verilir. bu esnada tabakların kamil arkadaşlarına seslenir.

    - iyi iteledik öküze!
hesabın var mı? giriş yap