• sahibi osman adında bir zattır, iyi de bir adamdır. eskiden sattıgı oyunlar bozuk çıkınca yenisi ile değiştirirdi. kopya oyunların yasaklanması ile de yavaş yavaş tarihe karıştı burası da.
  • sahibi osman abi'nin meşhur bir "ya o mu? tıss (son derece aşağılayıcı bir gülümseme sesidir bu) piyasada kalmadı artık onlar, sen nerde kaldın?" deyişi vardır ki hala kulaklarımda çınlar...
  • sahibi osman abi 'de neden bilmiyorum ama acaip derecede böyle sahne adamı daha doğrusu ilizyonist havası aldıgım yerdir.

    dün itibariyle de playstation oynuyordu 2 kişi burada...
  • ya çok zaman oldu burası kapanalı. ne zaman aklıma gelse burası içime bir hüzün çöker. boru mu? 10 senemi ben bu violete ve ordan aldığım oyunlara vermişimdir. saydım da gerçekten 10 senemi vermişim.

    hatırlıyorum da buranın 3 yanındaki dükkan da perla bilgisayardı. içinde magic the gathering kartları vardı sora bilumum masa üstü frp oyunu vardı, kitaplar vardı bilim kurgu fantastik falan. kıral yerdi anlayacağınız . burdan alınan yoyolarla önünde saatler geçirilir spastik hareketler yapılarak, kendim gibi acayip insanlarla tanışırdım falan filan. neyse konu sapmasın ben viyolete geri döneyim.

    osman abi'ydi buranın sahibi. eski düzeninde kare bir mağaza, dip tarafında bir böyle yüksek stand gibi uzun bir şey, arkasında iki tane bilgisayar. her yerde bilgisayar parçası kutusu ya da abuk subuk maske he bir de amerikadan gelme bir dolu plaka. araba plakası yahu. hiç unutmam hep ezerdi beni osman abi. cd oyunlar çıkalı çok olmuş, onu da geçim millet artık 5-6 cd lik oynular oynuyor, ekran kartları ile uçak uçurursun bildiğin, ben hala sakat gibi bir windows 3.1 im bir de esas kullandığım ve hayatımda hiç bir işletim sisteminden o kadar zevk almadığım dos um vardı. ha bir de disket sürücüm. hep buraya giderdim böyle derdim "osman abi şu oyunu çekseğe bağa!" 9 disketlik oyun osman abi bir tebessüm çakar, "ya oğlum bak bunlar bunlar var", (cd leri gösterir) "al artık yeeter" der, hayattan bayaraktan disketlerimi çekerdi ": ((". alırdım eve giderdim illaki bir disket bozuk çıkardı. ben de bayardım bu sefer, hemen geri döner "abi firk bu bozuk çıktı yeeee". derdim o daha da bayardı hayattan intiharı falan düşünürdü her halde, gene de çekip verirdi. (lan adamın 2 kuruş için yaptığı şeye bak. hayır ondan kazandığı da zaten para değildi eminim ki bir veletin kalbini kırmamak, oyun oynamaktan soğutmamak için yapardı bunu)

    sonrasında bir olaydan ötürü kızmıştım ben osman abiye. bir kaç ay gitmemiştim, sorasında nasıl olsa beni unutmuştur diye girdiğimde "gene mi sen o_0" bakışı yapmıştı. zaten bana hep böyle yapardı : )) "gene mi sen o_0" ya da "nerden çıktın sen o_0". eheuheu hatırladıkça gülüyorum ve boğazım düğümleniyor : ((. neyse gel zaman git zaman, artık dvd oyunlar falan çıktı, benim windows 3.1 öldü sadece dos'um kaldı ben hala disket alıyorum, ve sonunda acı haberi almıştım : (( "gene mi sen o_0 yok artık disket satmıyorum" "ühühühühühü : (( napcam ben peki osman abi? : ((" "al bak cd romlar var dvd romlar var al birini şu kadar sana bla bla bla..." ": (( ühühüh" ve evet end of an eraydı benim için. bitmiştim artık. daha o zamanlar kadıköy yazıcıoğlunu falan keşfetmemiş birisi olarak baya hayattan baymıştım. ne yapıcam diye kara kara düşünmüştüm.
    neyse aradan zaman geçti ve ben sonunda cd li midili bir bilgisayar almıştım. hiç unutmam. windows 98 li bir şeydi. (nerden almıştım nerede toplatmıştım hiç hatırlamıyorum) neyse osman abiye gene gitmeye başladım tabi. "o_0 nerden çıktın sen ya?" ehuehue. nasıl özlemişim osman abiyi... neyse sora büyüdük, internet hızlandı falan tabi cd almamaya başladık üniversitede... sonra da bir işe girip kendi paramla playstation 2 aldığımda gene osman abinin kapısını çalmıştım "o_0 gene mi sen nerden çıktın sen ya?!!! bızt"

    1 ya da 2 sene önce falan kapattı osman abi. zaten son zamanlarında kendisi de çok duramıyordu dükkanda. ya eşi ya da çocuğu. ameliyat falan olmuştu sanırsam. oysa dükkanı da yenilemişlerdi, gayet şık vitrinli mitrinli hoş bir yer olmuştu (eski tadı kalmamıştı eski kokusu kalmamıştı o ayrı)

    neyse kapandığını ilk gördüğümde gerçekten kötü olmuştum. perla kadar etkilemedi sanırım ama en büyük nedeni artık baya bir eşşek kadar adam olmuş olmamdır her halde, baya bir etkilendim.

    bir ayrıntı da osman abinin inanılmaz bir 72 mustang i vardı. parçalarını özel bir yerlerden getirtip özel bir yere yaptırmıştı diye hatırlıyorum. inanılmaz bir arabaydı. ahah şimdi hatırladım da arabasını hep perlanın olduğu tarafa otoparka (yani otoparkın girişine koyardı) hayatım da o üçgende geçerdi viyolet perla ve mustang. : ))

    neyse orada eskiye dair bir tek köşedeki, yüzünüzü eski viyolete döndüğünüzde viyoletin soludna kalan fotoğrafçı kaldı. onlar da iki kardeş... neyse ya o hikaye de başka bir başlıkta her halde..

    neyse bir devir gerçekten böyle bitti. bırakın saatlerimi günlerimi geçirdiğim, çocukluğuma dair en önemli iki yerden en önemlisiydi violet.

    osman abi bu yazıyı okuyorsan "o_0 şapkadan çıktım ben" demek istiyorum. yıllarca demek istedim. diyemedim. neyse kendine dikkat et.

    haha şimdi hatırladım da ufacık piçken ve hayatımı disket oyunlarıyla idame ettiriyorken bir gün girmiştim bu osman aganın dükkanına. (gereksiz bilgi osman abinin inanılmaz güzel bir müzik zevki vardı) eyse arkada da eskilerden "haş haş ay ken fiil it ay ken fiil it nanana haş haş ov beybe kam tu miiğğğ haş haş" (neyse artık şarkı) adlı parça çalıyordu. ben de başlamıştım dalga geçmeye "alhdfa hnfkjba<s la osman abi bu nasıl bir şarkı yææ (yavşak yavşak) daş daş daş daş diye şarkı mı olur la asdkjaldjasd" demiştim. farketmiştim sinirlenmişti, sinirli sinirli bana bakıp gülüyordu. aaaaaaaa evet lan şimdi hatılradım abna inceden çık dışarı çekmişti sanırım bu olay sırasında ben de buna kımzıştım. net hatırlamıyorum da. yok yok bu olay değildi sanki anti virüsle ilgili bir olaydı... neyse ya siktiret. ama gerçekten o gün bana dükkandan çık yeaa çekmişti. ama böyle ince bir tebessümle. çık lan dışarı sıpa dermiş gibi. kızmamıştım sanırsam bu olaya.

    neyse böyle bir adamdı osman abi. "o_0 evet gene ben osman abi. hade take care..."

    edit: shakak mesaj kutumu yeşillendirdi, bir kaç sene önce vefat ettiğini söyledi. muhtemelen bu yazıyı yazdığım sırada osman abi hayatta değildi, o nedenle bilgisayarının karşısından okuyamamıştır, eğer yukarlarda bir eyrlerde bu yazdıklarımı okuyorsan osman abi, dikkat et kendine. aklımda çok güzel anılarla gittin. görüşmek üzere. görüşürsek de dersin gene "nerden çıktın sen yea o_0" diye. haydi kal sağlıcakla.
  • osman abi'nin mekanı, ilk gitmeye başladığımda ben tıfıl osman abi genç bir adamdı, sonra yıllar geçti resmen adam yaşlandı bea. biz de büyüdük adam olduk gerçi ama az disket çektirmemiştim burada. hatta c64 zamanından beri mi yoksa amiga mıydı şimdi hatırlayamıyorum ama çok disket çektirmiştim. disketleri aluminyum folyo ile götürürdümde ne dalga geçerdi. hakkaten aluminyum folyoya sarmak ne alakaydı bugün ben de bilmiyorum.
  • osman abi hayatımda hiç unutmadığım insanlardan biri.

    ilk amigamı ordam almıştım. oyun hayatım orada başladı, 39 yaşındayım hala aktif bir gamerım. kapanana kadar da hep ordan alışveriş yaptım.

    evimizin yan sokağında olmasa muhtemelen o yıllarda teknolojiye ve oyuna merak sarmayacaktım ve şu an olduğum kişi olmayacaktım. o yüzden benim hayatımdaki önemli kişilerden biridir. benim gibi bir sürü çocuğunda hayatında etkisi olan biri olduğunu düşünüyorum. o dönemde gençleri teknolojiyle tanıştırdı.

    hatırlıyorum da baya azar işitirdik, kovalardı bazen de dükkandan. ama mahallenin abisi olduğu için içerlemezdik.
    çok havalı bir mustangi vardı modifiyeli, gezdirsin caddede diye darladık o da arada bir tur attırırdı. şaşkınbakkaldan çıkıp kızıltopraktan dönerdik.

    bir de porno da satardı. bize vermezdi ama yetişkinlere satardı. pornocu osman derdik kendi aramızda. (bkz: swh)

    toprağı bol olsun. hakkım varsa helal olsun osman abi.
hesabın var mı? giriş yap