• yaşamak bir denizdi önceleri
    şimdi olsa olsa yalnız sevinçtir
    ne acılar ne gözyaşları
    onun güzelliğini silebilir
    kayaları ellerimizde ufalayarak
    kurduğumuz küçük evlerde
    küçücük devler gibi ölesiye seviştik.
    ağaçlar diktik çocuklar büyüttük
    savaşmayı ve paylaşmayı bildik
    doğrudur her zaman bir şey eksik
    doğmadan ölmeye benzer
    bir şey var içimizde
    inancı ve sevdası bize yeter
    ürkek bir gidiş gelişte
    benim sende aralıksız yaşadığım
    bilgelerin kitaplarda tanımladığı
    sonsuzluk budur işte

    afşar timuçin
  • çok ciddi bir şakadır.
  • yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    ve bir orm...
    yaa bi git!
    ne diyorum lan ben.
  • cevabı bana göre merak etmek olan soru.
  • asıl olan ruhun özgürlüğünü tamamen kısıtlamak demektir yaşamak.
    ne işe yarıyor yaşamak? her gün aynı saçmalıklar dönerken etrafta ne kıymeti var? bu kadar sıkıcı bir şey işte.
    saçma saçma saçma!!
  • hissetmektir.
  • yaşamla ölüm arası geçen nefes alıp verdiğimiz her an... bu süreli sıkışmışlıkta birilerine dokunabilirsek bir iz bırakabilirsek ne alâ...
  • yaşamak nedir dost
    yemek, içmek, sevgi, seks
    hepsi birer şartlı refleks
    ...
    (bkz: ilhan irem)(bkz: şartlı refleks)
  • (oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi! ankebut suresinin 64. ayeti.

    sadece bir oyalanma yeri olan bu dünyada yaşamak sahiden nedir? bir oyun ve eğlence diye tanımlamış. eğlence olmadığı zamanlarda bile bir oyun olduğu kesin.

    ölmeden önce ölmek üzerine çok düşünüyorum. bir süre önce kendimi ölü kabul ettim. kendi arkamdan yas tuttum. sonra başka bir şey farkettim. ölmeden önce ölmeyi başaranlar yas tutmuyordu. ölmeden önce ölmen, ruhun gerçek sahibine bu dünyada iken ulaşması demekmiş. onlarınki bayramdı.
hesabın var mı? giriş yap