• az önce tv'de gördüğüm rakamlar.

    üst edit: gördüğüm belki hasarlı bina sayısıdır. teyit etmekte fayda var. bir anlık gördüm.

    bu nasıl bir dengesizlik? koskoca binadan bahsediyoruz. her binada minimum 10 daire olsa her dairede minimum 2 kişi olsa 240 bin gibi bir rakam çıkıyor. yarısı kurtarılsa 120 bin. rakamlar devasa boyutlarda artabilir mi sorusunu akıllara getiren bir dengesizlik.

    edit:
    (bkz: afetteki engelli çocuklara gönüllü özel eğitimci)
    (bkz: trabzon caddesi müftülük karşısı merve apartmanı)
  • korkunç olan sayılardır. yalnız unutulmaması gereken bir şey daha var, bu sayı sadece yıkılan bina sayısıdır. içinde oturulamayacak kadar hasarlı binalar da işin içine katıldığında durumun ne kadar korkunç olduğu daha ortaya çıkacaktır.
  • doğu bölgesinden söz ediyoruz. her evde en az 5 kişi vardır. en az! bina ince, uzun ve 5 katlıysa 10 daire diyebiliriz. ama bu da yine en az 10 daire demek olur. 12041*10=120410*5=602.050

    ki bina denmiş. tek katlı ya da köy evi, gecekondu gibi evleri kapsamıyor muhtemelen.

    edit: erzincan depreminde, 1939'da 32968 kişi ölmüş. o günün nüfusunu ve yapılarını düşünürsek, bugün açıklanan bu sayının pek gerçekçi olmadığını anlayabiliriz.
  • daha çok ölen mi olsun istiyorsunuz sevgili yazarlar, ne istiyorsunuz? yapilan müdahalenin yetersizliği ölü sayısından değil, ölü/enkazdan kurtarilan oranından anlaşılacak. o yüzden böyle bir veriyi saklamaya gerek yok. enkaz kaldırılınca anlayacağız depremin etkisini. eğer bu oran diğer depremlerden kötüyse ortaya çıkacak müdahale eksikliği.

    bunun dışında tüm binalarda insan olacak diye bir kaide yok. işyerleri yıkılmış olabilir, kamu alanları yıkılmış olabilir, sadece en alt katı yıkılan binalar var bunlar olabilir, birinci depremde tahliye edilip ikinci depremde yıkılmış binalar olabilir. özetle bina başına ortalama 2 ölü de olabilir, 10 ölü de olabilir. dua edelim daha fazla ölü olmasın.

    not: resmi rakamlara göre marmara depreminde 133k bina yıkılmıştır ve 17480 kişi vefat etmiştir.
  • tabii ki yalandır. dün devlet tekstilcilerden 200 bin kefen istedi. varın siz düşünün
  • binalardaki yaşayan ailelerin demografik yapısına göre tahmini ölü sayısınımı versinler olum mal mısınız nesiniz ya.
  • aslında bazı şeyleri göz ardı etmemek lazım. 2. deprem olduğu zaman çoğu halk zaten dışarıdadı. o zaman ilk depremin vurduğu binalar 2. depremde yıkıldı. yani sayılar sizi şaşırtabilir. şuan enkaz altında kalanların çoğu, ilk depremde olanlar. haa hala "evim evim diye yanıp tutuşan" ve "bana bişe olmaz ağalar" diyen olup ta 1. depremde evinden ayrılmadıysalar ve altta kaldılarsa bunlarda farklı kişilerdir. en az 1 ay o evlere girilmemeli ve girmeden öncede kontrol şart.
  • burada iddia edildiği üzere gölcük depreminde asıl ölen sayısı 100 bin kişi.

    korona döneminde yapılan sayı oyunlarını bildiğimizden dolayı verilen rakamların doğruluğundan şüphelenmemiz gayet normal.
  • hukumetin açıkladığı rakamlar bunlar ise elbette yalandır. şüpheniz mi var?
  • depremde yaşanan can kayıplarının saklanması kime ne kazandırır. sersem sersem yorumlar görüyorum.

    ayrıca ilk depremde hasar gören ancak yıkılmayan ve boşaltılan bir çok bina, ikinci büyük depremde boşken yıkıldı.
hesabın var mı? giriş yap