• trabzonspor’un 100. avrupa kupası maçında, bu sezon 3’te 3 yaptığı karşılaşma..

    avrupa macerasına ilk turlardan başlaması sebebiyle sezonu erken açan ancak henüz istenen seviyeye gelemeyen trabzonspor’un, bir önceki turda görece rahat derry city eşleşmesinden üst tura çıkan taraf olmasından sonra karşısına bir seviye daha güçlü takım olan dinamo minsk çıkmış ve son yıllarda bazı dönemlerde yaşadığı hezimetleri düşündüğümüzde dikkate alınması gereken bir karşılaşma oynayacağı konusunda hemfikir olmuştuk.. rakip sürpriz sayılabilecek bir şekilde 3. ön eleme turuna gelmişti.. her ne kadar trabzonspor ile aralarında belirli bir fark olsa da bu tip maçlarda her zaman zorlanan ve hatta elenen trabzonspor’un nasıl bir performans sergileyeceğini fazlasıyla merak etmekteydik..

    zorlu bir yolculuktan sonra maçın oynanacağı brest’e ulaşan takımı sahada nelerin beklediği konusunda somut bir fikrimiz yoktu.. maçın başlamasıyla birlikte, koskoca bir ilk yarı boyunca trabzonspor ne yaptığı veya ne yapmaya çalıştığı konusunda en ufak bir fikir vermedi yine.. maça çıkan ilk 11'lik liste ve sağ bek zeki yavru’nun inanılmaz kötü performansı hiçbir değişikliğe uğramamıştı.. anlık parlayan bazı oyuncular vardı, ancak sahada olmasa da olur dediğimiz oyuncular da yok değildi.. mesela adrian mierzejewski.. geçen sezon takım çok kötüyken sivrilmişti adrian.. bu sezon ise şu ana kadar verdiği görüntüyle ilk transfer olduğu sezondaki hayalet görüntüsüne geri dönmüş.. malum yabancı kuralı sonrası bazı futbolcular tribünde oturacak bu sezon ve adrian beklentilerden farklı olarak yavaş yavaş denklemin pasif olan sağ tarafına gidiyor gibi.. hiç ummadığı bir şekilde yerini, bugün ilk kez forma giyen florent malouda’ya, evet bugün ara ara ortada oynayan ve sanki başarılı da olacağının sinyallerini veren malouda’ya kaptırırsa kimse şaşırmasın..

    takımın bir diğer kötüsü, ama tabi ilginçtir tek golün de asistçisi zeki yavru belli ki artık son ilk 11 maçlarını oynuyor takımda.. adamın yemediği tür ve tipte çalım kalmadı, elin oğlu daha maça çıkmadan anlamıştı madeni, maç boyu elinden yettiğince orayı zorlamaya çalıştı.. önündeki adam da maalesef volkan şen olunca takımın sağını sahada izlerken sıkıntı üstüne sıkıntı yaşadık, aman yanlış olmasın, rakip de ne kadar çekiniyoruz desek de dinamo minsk hani.. umarım jose bosingwa kendisinden beklenenlerin hakkını verir de bizi bu dertten kurtarır ama sağ açık pozisyonu için daha işe yarar önlemler alınması mutlaka gerekiyor..

    taraftarın yeni bir transfer beklentisine sahne olan ileri uçta paulo henrique direnmeye devam ediyor.. evet yalan yok, istatistiksel açıdan sezona gerçekten iyi başladı; 3 maçta 4 golü var, onun dışında bugün maçın en klas pozizyonunda da kendisinin imzası var ama malouda’lı bosingwa’lı takımın forveti kesinlikle henrique değil, ancak her daim de akılda tutulması gereken, yedek kuvvet olarak kenarda görünmesi gereken bir isim olacak gibi kendisi..

    birkaç oyuncu özelinde özetlediğimiz takımın genel durumu yüzde 30’larda halen.. lig başlayana kadar en azından yüzde 60’ı görmesi lazım.. bir santfafor transferi bu hazırlık sürecini kısaltır ve hem takımı hem de bizleri rahatlatır ancak maalesef bu iş çözüleceği yerde yine her zamanki gibi daha da karmaşık bir hale geliyor.. korkuyorum 2005’te maciej zurawski beklerken tomas jun’la karşılaşmamız gibi bir durum yaşayacağız..

    bu maçı kazasız belasız (gustavo colman’ın kırmızısı dışında tabi) atlattık.. haftaya trabzon’da oynanacak rövanş daha zorlu olacak, zira bu takım geçen tur kendisi için 1-0’dan daha kötü bir skoru çevirip üst türa çıkmıştı.. her ne olursa olsun buradaki maçta da ciddiyeti elden bırakmayıp işi garantilemek lazım zira hala daha elenince büyük sıkıntılar yaşayacağımız turlarda gezinmekteyiz.. gruplara kalma yolunda işin yarısını daha yeni bitirdik..
hesabın var mı? giriş yap