• 2016 yılında hala yaşadığı ülkenin resmi dilini bilemeyenler olduğu sürece çok doğal olarak gördüğüm durum.
  • bilmeyenler bir yana; türkiye'de ''ingilizce biliyorum, anlıyorum, konuşabiliyorum'' diyenlerin %80'inden fazlası da ingilizce bilmiyordur.

    al sana bugünün ny times haber başlıklarından bazıları, noktasına dokunmadım:

    * russian enclave seen as a fault line of east-west tensions
    * dilma rousseff’s former supporters in brazil express disillusionment
    * calls for shipping and aviation to do more to cut emissions
    * families of americans held by allies say u.s. ıs keeping ıts gloves on
    * student sues police over baton encounter in brooklyn high school
    * smitten by bernie sanders, working families party can’t show ıt in primary

    ''ingilizce biliyorum'' diyen adamların %80'i şurada ne yazdığını tam olarak anlayamadılar. haberin içeriği falan da değil bunlar, direk başlığı. hani ''bak bununla alakalı yazı okuyacaksın'' diyor içeride. güncel, sıradan, normal seviyede ingilizce başlıklar. roman seviyesinde bile değiller.

    sürekli bir şeylerden şikayet etmek işin en kolay kısmıdır. türk insanındaki tembellik dünyada pek az millette var. ''ne kadar bilmediğim belli olmasın aman kendimi test etmeyeyim'' mantığı var ki bir de bu zaten başlı başına paradoks.
  • 2026 yılında da bu durum sikinde olmayacaktır.
  • sosyal medyada dolaşan 'resmileşti dikkat' saçmalıklarını akıllara getiren başlık.

    ne ara resmi dil oldu onu anlamadım. ingilizce bilen sizler insanlığa ne gibi katkılar sundunuz da bizler çomar olduk onu hiç anlamadım. ama ahlakınıza, insanlık anlayışınıza pek bir şey katmamış, bunu anladım.
  • anası babası ingilizce konuşmayan insandır. ingilizce bilmediği için eleştirdiğim kimse hiç olmadı.
    sözlükte bile bazı yazarların entarileri ingilizce girip, altına hiç tercümesini bile yazma gereksinimi duymaması beni daha çok rahatsız eder.
    yabancı dil bilen çomarlar diyorum bunlara.

    what can ı do sometimes der giderim.
  • 2016 yılında hala insanların kafasının içindeki güzel düşüncelere ve doğuştan gelen yeteneklerine değil de konuştuğu bir dile önem verenlerin olması bana hayret veriyor asıl.
    sorsanız en elitist bunlar bunlar gibi düşünmeyen herkes ya kötü niyetli ya cahil. onun da adı çomar olmuş bu ortamda gerçi. dostoyevski romanlarını rusça yazmıştı örneğin, bilim ve edebiyatta ingilizce bilmeden de eserler verilebilir. ingilizce bilmek avantaj olabilir ama ne bir insanı cahil yapar ne de sizin deyiminizle çomar bilmemek.
    insanların biraz beynine, gönlüne hürmet etmeyi öğrenin sizin tabirinizle "title" ı yerine.

    not: hayatının hergününü ingilizceyle ve plaza türkçesiyle konuşan insanlar arasında geçireb bir insan. yani hemen öğrenememiş konuşuyo car car demeyin.
  • bazilarinin ingilizce bilmeyi toefl sinavindan tam puan almak oldugunu sandigini gordugunuz basliktir.

    yok %80'i bilmiyormus falan. ona bilmiyor degil konusamiyor denir.

    evet bildigi halde %80'i konusamaz. niye? cunku yukaridaki gibi olan mukemmeliyetci dangalak insanlardan cekinirler. bu cop kafalilar herseyi elestirmeyi hayat mottosu haline getirmislerdir. turkiye toplumunun %80'i bu amciklardan olustugu icin ingilizce bilen fakat konusamayan birey, yabanci bir ulkeye gittiginde alismakta zorlanir. konusmaz da konusmaz.

    halbuki siz konusun aga siktir edin. disillusion, emission, aviation, enclave falan bunlar hikaye.
  • "öğretemiyorlar ühü ühü ühü" diyenlerin ağzına şöyle bir parmak bal çalmak istiyorum. arkadaş, eğitim sistemi değişeli 10 sene oluyor, bu seneler içinde tecrübeli ögretmen arkadaşlar hemen ayak uyduramamış, yeni başlayanlar tecrübesizliğinden bazı şeyleri ıskalamış olabilir ama eğitim sistemimiz artık öğrenci odaklı, öncelikle şunu bilin. bu ne demek? öğretmen size bilgiyi damardan serumla vermiyor demek. kulaklarınızı açıp ruhen ve bedenen sınıfta olmalısınız demek. ingilizce sınavlarında en yüksek puanları çeken ülkelerde kullanılan, tonlarca ödül almış kitapları getirtiyoruz, devlet kitabı da fena değil ama en iyisine sahip olsunlar diyoruz, çocuk ders dışında kitabının kapağını açmıyor.

    teknoloji çağındayız, akıllı tahtayı kullanıp moodle, quizlet, edmodo, youtube allah ne verdiyse öğrenciyi eğitim kanallarına teşvik ediyoruz, ögrenci instagram snapchat yapmaktan ingilizce edinmeye 1 dakikasını ayırmıyor. sonra gelip "ama öğretemiyorlar". matematik dersine gelince "hocam bunlar gerçek hayatta işimize yaramaz" oluyor. hep bir bahanesi vardır öğrenci milletinin büyük kısmının. ama sorumlusu kendi değildir, asla! elektrikler kesilmiştir, öğretmen kötüdür, sınıf kötüdür, eğitim sistemi kötüdür, armudun sapıdır, üzümün çöpüdür.
hesabın var mı? giriş yap