• tupac shakur 7 eylül 1996 gecesi death row plak şirketinin sahibi marion knight’la birlikteyken uğradığı silahlı saldırı sonucu 6 gün can çekiştikten sonra hayatını kaybetti. belki su testisi su yolunda kırıldı ama sonuç olarak bir sanatçı mafyanın hain kurşunlarına hedef oldu ve amerikanın zenci mahallelerinde görülmemiş bir yas başladı.ve ardından bir tartışma doğdu.tupac’ın ölümü gangsta diyarının alışılagelmiş suikastlerinden birimiydi?

    baş kahraman tupac amaru shakur’un hikayesinin başlangıç noktası new york bronx.yaşamını ‘thug life’ (serseri yaşam) üzerine kurmuş bir rapper tupac.1971 yılında newyork’da doğdu. daha sonra ailesi ile baltimore’a taşındı.müzik kariyerine digital underground’da başlayan tupac “same song” adlı eplerine önemli katkıda bulundu.bunlarla yetinmeyip başarılı olduğu rapte kendi yolunu çizmeye karar veren tupac’ın kendi adıyla ilk ciddi çıkışı ise 1991 yılında “2pacalypse now” albümü oldu.albümde ‘brenda’s got a baby’ ve ‘trapped’ kendi çapında hit parçalar oldu ve ikiside rap dünyasında yeni bir soluğun, tupac ekolünün haberciliğini yaptılar.1993 yılındaki “strictly 4 my n.i.g.g.a.z..” albümüyle ise platin plak kazandı.kasım 1994’tede “me against the world” albümünü kaydederken manhattan’da bir stüdyoda silahlı saldırıya uğrayıp 5 yerinden yaralı olarak kurtulan, 1995’in 8 aylık bölümünü ise tecavüz suçundan new york hapiste geçiren tupac sahnelere ancak 6 ocak 1996’da new orleans’ta aids’ten ölen yoldaşı eazy e ‘nin anısına düzenlenen bir trübite konserle dönebildi.hapisten çıkmadan yayınladığı ve tarihte double formatta çıkan ilk rap albümü olma ünvanını alan 4. albümü (hani hapisten çıktığı günlerde fazladan yarım milyon daha satan albüm)”all eyez on me”nin birazda zenci mad max’ini anımsatan süper klibi sayesinde dünya çapında hit olan single’ı “california love” ise billboard listesinde 4 hafta boyunca tepede kalarak tupac’a listelerde kral dairesi keyfini tattırdı. müzik haricinde beyaz perdede görünmekten geri kalmayan tupac 1992’de ernest dickinson’ın “juice”inde, 1993’te de janet jackson’la ünlü “poetic justice”te bir dedektifi canlandırdığı “gang related”da ve 1994’de “above the rim”de 1995 “bullet”,1996 “gridlock’d” ve 1996 “gang related” de oynadı.tüm bu yaptıklarında zenci-beyaz eşitliğinden çok fanatik bir yaklaşımla zenci üstünlüğünü savunan ve haklarına ulaşabilmek için şiddeti savunan ırkçı amerikan hükümetine ve beyazlara karşı savaşılması gerektiği mesajını veren tupac, en sonunda bu yolda can verdi.hem de pisi pisine.

    olayın nasıl meydana geldiğini anlatmadan önce geçmişinden biraz bahsetmem gerekiyor.çünkü tupac’ın ölümü aslında ona değil, bağlı olduğu plak şirketi death row’a ve sahibi marion “suge” knight’a yapılmış bir suikastin hedefinin şaşmasından ibaret.yani knight’a niyet tupac’a kısmet.death row plak şirketinin sahibi ve amerika’nın batı kıyılarındaki rap mafyasının babası olan marion “suge” knight, bir süre önce atağa kalktı ve aralarında dr. dre, snoop doggy dogg, tha dogg pound ve o zamanlar rap’in babası sayılan hammer gibi dev isimlerinde bulunduğu bir dolu karanlık rap yıldızıyla anlaştı.böylece california baz olmak üzere amerika’nın tüm batı kıyısında rap imparatorluğu kurmuş oldu.knight’ın rakibi sean “puff daddy” combs ise new york’taki bad boy record’un patronu ve de tahmin edersiniz ki, doğu yakasının babası.yanii evet tam anladığınız gibi rap dünyasını gangsta rapperlarla besleyen bu iki dev şirket,bad boy records (şimdiki adı puff daddy records) ve death row yaklaşık 1 yıldır sıcak savaş halindeler.

    savaşın sebebine gelince ...tam 143 kilo çeken 30’luk marion “suge” knight’ın 1995 yılında new york’da düzenlenen bir ödül töreninde sahneye çıkıp pazar payı için zaten kapışmış olduğu sean “puff daddy” combs’a bol küfürlü hakaretler yağdırmasıyla ortalık karıştı.zaten death row’a karşı çokda parlak durumda olmayan combs, çok kısa bir süre içinde üç ayrı kiralık katil grubuyla anlaştı ve işi temizlemesi için silahlara devretti. sanki sean “puff daddy” combs, kendisine yapılan hakaretlerden intikam almak ister gibiydi ama aslında tüm isteği death row’un önüne geçerek bad boy’un yeniden atağa geçmesini sağlamaktı. katliam organizasyonu 2 ay sonra marion knight’ın en yakın çalışma arkadaşı vurularak öldürüldü.cinayetin etkisiyle misilleme olsun marion knight ve gözdesi tupac shakur’da fazla düşünmeden merkezi los angeles’ta bulunan plak şirketlerinin new york’da da bir şubesini açmaya karar verdiler. bu onlar için sınırın geşilmesi ve doğu amerika rap mafyasının alanına girmek demek oluyordu.kanayan yaranın üstüne tuz biber gibi gelen bu olayın üstüne sıcak çatışmalar artık kaçınılmazdı.

    konu hakkındaki durum buraya kadar böyle, şimdi bakalım silahların konuştuğu o gecede neler olmuş? olayın gerçekleştiği 7 eylül cumartesi akşamı tupac shakur ve marion knight las vegas’ta mike tyson’ın ünvanını geri aldığı maçı seyretmişlerdi.çıkışta tupac, knight’la beraber siyah bmw’sine bindi.beraber geldikleri diğer dokuz arabada ise hem kendisini hemde patronunu korumakla görevli son derece profesyonel korumalar vardı.tam yola çıktıkları anda bir cadillac konvoyun önünü kesti ve aracın içinden fırlayan 4 kişinin yaylım ateşiyle saatler 23:15’i gösterirken ortalık cehenneme döndü. hayatına son verilmesi için 3 ayrı kiralık katil grubuna kontrat çıkarılmış olan marion “suge” knight, yani asıl hedef, şaşırtıcı bir biçimde olaydan hafif yaralarla kurtulurken, olay yerinden geçen vatandaş kadar masum olmamakla birlikte biraz “talihsiz” diye nitelendirebileceğim tupac shakur ise ağır yaralandı.las vegas’ta university medical center’a kaldırılan ve derhal akciğeri alınan rapper, geçirdiği 2 ameliyata karşın ağır kurşun yaraları ve şiddetli kan kaybı sebebiyle kurtarılamadı. doktorlara göre öldüğünde annesi başucundaymış...

    sonuçta siyah mafyanın 100 milyon dolarlık pazar için hesaplaşmasında 25 yaşındaki tupac shakur öldü.fakat aranan adam marion “suge” knight ise hala hayatta ve intikam almadan rahat uyku uyumayacağı şimdiden belli.öyle görünüyor ki rap dünyasında bundan böyle geveze çeneler değil, silahlar konuşacak...
  • vay amına koyim ceza'yla falan karşılaştırılıyor. mezarında 720 döndü smaç bastı herif.

    he ceza çok iyi, sagopa falan da efso.

    olm karşılaştırma huyunuzu götünüze sokabilir misiniz bi zahmet ? hayır notorious'la karşılaştırırsın anlarım da, ceza ne lan !
  • madonna hakkında sorulan sorulara :

    "zamanında bana çok destek olmuştur bir çok konuda. özellikle hapisteyken benim için yaptıklarını unutamam. hatta bir kere ziyaretime geleceği söylentileri çıkmıştı. tüm gardiyanlar şaşırmıştı ve bana olan saygıları artmıştı. artık madonna sayesinde hapiste daha çok duş alabiliyordum. kokmuyordum. sırf madonna gelecek diye."

    şeklinde yanıt vermişliği vardır.

    (bkz: i'd rather be your lover)
  • 96 mtv müzik ödülleri sonrasında yapılan röportajda ;

    - en iyi video ödülünü kazanamadınız ne söyliceksiniz ?
    - yo hayır kazandım. 6.5 milyon sattım. bayağı kazandım.

    şeklinde cevap vererek koltuktan düşürmüş bir insan evladıdır.
  • tutmayın beni, bana bırakın bunları. önce kime tersten saplayıp başlasam bilemiyorum.

    üstada gelmeden önce birisi ceza demiş. şimdi ceza'ya büyük saygım vardır. ülkemizdeki rap müziğin bu denli tanınmasının cartel'den sonraki en büyük ve tek etkeni. yalnız birisi oradan demiş ki tupac'dan iyi. lan olum sen sabah kahvaltısında ekmek arası bonzai falan mı yiyorsun ne yapıyorsun. bugün uyanmasaydım da bu başlıkta bu karşılaştırmayı görmeseydim. ceza ney amk. trollemek için söylediğine inanmak istiyorum ya da halen uyanmadım. bu cümleyi görmüş olamam sanırım.

    üstat ile ilgili yazımı en sona bırakmaya karar verdim. bir tane de müzik faşizmi yapan ergen gelmiş. ergen müziği demiş. siz de bir bitmediniz amk. bu cümleyi kurmak asıl liselilik, ergenliktir. yıl 2015 insanlar bu kafaları bırakalı çok oldu. keza dünya almış başını gitmiş siz halen lise bahar şenliklerinde kalmışsınız. müzik piyasasında bir çok dinlediğiniz kişinin prodüktörleri kimler bir bakın arada. sizinle aynı frekansa düşmek istemiyorum uzun uzun yazamaycağım. daha önce yazdıklarımdan bakınız vereceğim. yazının altlarında siz ergenlerle ilgili bir bölüm var ara bak.

    (bkz: #33536318)

    üstat tupac' a gelecek olursam. yukarıda bir arkadaş dr.dre ile karşılaştırmış. şimdi bu adama da bir şey diyemem. bana göre tupac bir iki tık daha iyidir. ancak ayrıt etmem. bu adamlar bu müziği icat eden adamlardan. lakin bana göre aralarında şöyle bir denge var. tupac'ın vokali daha kendini gösterirken dr.nin prodüktörlüğü. snoop dogg'un ayağa düşme olayına gelirsek de. ne kadar ayağa düştü denir bilemiyorum da. zaman değişiyor, dünya değişiyor, insan kültür ve dengeler değişiyor. buna bağlı olarak zaman içinde böyle değişimler olması normal ve olması gereken de bu.

    bir de eminem konusu var ki ben de bazen düşünürüm. tupac ölmeseydi nasıl bir konumda olurdu. gene eminem olurdu. gene efsane ve dünyayı sallayan birisi olurdu. söz ve vokal yeteneği zaten eşi benzeri yok. ancak şöyle ufak bir kafa zorlaması yapın dünyada nereye giderseniz gidin tanınan tek beyaz rap müzik adamı eminem. allah gecinden versin bu adam ölse yeri bir daha asla dolmaz. rap müzik jenerasyonu yenileniyor, iyi isimler ekleniyor ancak siyahi tekelinde olmaya devam ediyor. eminem bir istisnaydı. belki de ilk ve son. bu yüzden muhtelemen tupac ile birlikte çok efsane işlere imza atarlardı. zaten ikisi de ortak noktaları dr.dre. hatta şu anda dünyada bir çok ünlü rap adamı eminem'in şu andaki en iyi isim olduğunu kendi ağızları ile kabul ediyorlar. bakın hatta şöyle bir kaç alıntı yapayım.

    dr.dre: rap hayatım başladığından beri çok yakın arkadaşım olmamıştı, eminem bir istisna.

    kanye west : kimse eminem'den daha büyük olamayacak.

    jay z: eminem en iyi 5 mc arasında. yaşayan ya da ölmüş.

    nicki minaj: halen şoktayım. onun benimle kayıt alacağını asla düşünmezdim.

    bruno mars: eminem ile bir kez çalıştım. bir daha çalışmayı çok isterim.

    50 cent: 90'ların sonuna doğru eminem hiphop'ı değiştirdi.

    madonna: eminem eğer birilerini kızdırabiliyorsa, toplumdaki çarpıkları yansıtmayı başarabildiği içindir. sanatın yapması gereken de budur.

    marliyn manson: onun albümü ve oynadığı önemli rol düşünce özgürlüğü için bir istisna. onu seviyorum ve saygı duyuyorum.

    jim carrey: bana mtv müzik ödüllerine gel dediler. hayır dedim. ben ne yapabilirim ki, müzik işinde değilim. ama onlar bana gel ve eminem'i sun dediler. ben de gelebilir miyim lütfen dedim.

    the game: beyaz çocukla uğraşamazsın. bunu hay biliyor. herkes biliyor.

    the game: bütün zamanların en büyük rapçisi eminem. (burada biraz bokunu çıkartmış gerçi de neyse)

    megan fox: onunla telefonda konuştum. bilirsin,ben asla ünlü birine karşı böyle heyecanlanmazdım. ve hayatımda biriyle konuşurken asla bu kadar terlemezdim. onunla konuşurken çok gergindim. çünkü ona en küçük bir yanlış yaparsan onun bir sonraki albümünde yer alırsın."

    üstada, tupac'a gelecek olursak. owencan'ı zaten biliyoruz adamın stili bu ancak ardına gelen kişilerin tupac hakkında yazdıklarını görünce dumur oldum, uykum açıldı. arkadaşlar bu adam bu müziğin kutsalıdır. hayatta eksileri de vardır olacaktır da ki insan. tupac ve benzeri adamlar tarzı ne olursa olsun müzik adamları, toplum adamları. dinlediğiniz tarz ne olursa olsun tupac resurrection izlemenizi tavsiye ediyorum. bu adamı ve benzerlerini başka türlü anlayamazsınız. bu belgesel ön yargılarınızı yıkar. herkes iyi bir müzisyen olabilir ama herkes dünyayı peşinden sürükleyemez. belgeselin sonunda tüm dünyadan insanları ellerinde tupac albüm ve posterleri ile gösteriyorlar. aşağıdaki kareyi o tarihlerde hele de bir rap sanatçısı kolay kolay yaşatamaz. mekana dikkat edin. :)

    https://youtu.be/4ltfkurxwky?t=5951

    evet belki de trajik ölümü efsaneliğine efsane kattı ancak yaşıyor olsa daha büyük bir efsane olacaktı. tupac yanlışları ve doğrularıyla bir toplumu sürükledi. ve bu müziği icad edenler arasında olarak müzik dünyasının en kutsal katlarındadır. tanrı hakkında da şöyle konuşmuş:

    https://www.youtube.com/watch?v=jeuzedrdxjq

    tanrı'nın benimle konuşmak için neden altın tavana ihtiyacı olsun ki?
    tanrı'nın benimle konuşması için neden renkli pencerelere ihtiyacı var?

    şahsım için ölüme kadar dinleyeceğim ve saygı duyacağım bir isim. türü ne olursa olsun tupac ve türevi kişiler özel kişilerdir. bu kişiler insanların siyasetle başaramadığını sanat ile başaran ve toplumları peşinden sürükleyen kişilerdir.

    şöyle bir kaç kuple ile veda etmek isterim:

    https://www.youtube.com/watch?v=nay31hvevry

    --- spoiler ---

    we gotta make a change...
    ıt's time for us as a people to start makin' some changes.
    let's change the way we eat, let's change the way we live
    and let's change the way we treat each other.
    you see the old way wasn't working so it's on us to do
    what we gotta do, to survive.
    --- spoiler ---

    son olarak ceza'yı da itin götüne sokmuş gibi oldum onu da düzelteyim. ceza bu ülkenin eminem'i dir. ister beğenin ister beğenmeyin. ceza taşımasaydı bu bayrağı şu anda ne bu müzik ülkede bu kadar yaygındı ne de bu kadar rap müzik insanı vardı. tupac ile karşılaştırıp bokunu çıkartmayın ancak bu adama da saygı da kusur edilmemeli.

    peace kekelerim!
  • muzigine vasat diyen, kamyon arkasi yazilar soyledi diye meshur oldu diyen, ceza daha iyi falan diyen dingilleri gordukce dellendigim efsane. tabi bir de yasasa snoop gibi olurmus. tamam canim.

    bu yorumlari yapanlar ya hayatinda ilk defa rap muzik dinlemis, ya kiyaslama yapamayacak kadar az rap muzik dinlemis ya da ingilizceleri yetersiz ve bugun ordan burdan duyduklari ile konusuyorlar.

    2pac dedigin adam 20 yasinda cikardigi underground bir albumle (bkz: 2pacalypse now) o zamanki amerikan baskan yardimcisi tarafindan istenmeyen adam ilan edilmis. 20 yasinda bir adamin cikardigi debut albumun amerikayi bu kadar salladigi, siyahileri ayaklandirdigi nerde gorulmus? 1992 los angeles ayaklanlamalarinda 21 yasinda bir adam, public enemy, ice cube gibi efsanelerle birlikte siyahilerin atagina yon vermis. siyahilerin sesi olmus.

    baska kim 23 yasinda devlet tarafindan ustune atilmis sahte bir tecavuz suclamasindan hapisteyken albumu 1 numara olabilir?

    amerika tarafindan dusman edilen bir adam, fakirlikten gelmis,25 yasinda, kendini sohrete kaptirmadan mesajini vermeye devam etmis, 5 yerinden vurulmasina ragmen ayaga kalkmis, daha guclu bagirmis. 1 sene hapiste yatmis, albumu yine de 1 numara olmus.

    2pac olunce ayaga dusecekmis. bu arguman klasiktir. arastirma yapmadan sallamak en sevdigimiz sey galiba.

    2pac oldugu zaman amerikanin en guclu adamlarindan biriydi. pesinde milyonlar vardi. annesinin ve dostlarinin soyledigine gore albumlerini daha nadir cikarip siyasete yonelecekti. bir arkadasi ile yaptigi ve gecen sene sizan telefon konusmasinda anlattigi planlari arasinda amerikadaki fakir cocuklar arasinda bir futbol ligi duzenlemek ve her bir takima hoca olarak snoop, ice cube gibi rapcileri vermek vardi. siyasete girmek istiyordu ve bunu her firsatta soyluyordu. zaten oldurulme sebepleri arasinda da bu oldugu soylenir genelde. amerikan devleti icin buyuk bir sikintiydi ve olmaya devam edecekti.

    ayrica sanki muzigi de oldukten sonra patlamis gibi konusan beyinsizler, (bkz: wikipedia)

    25 yasindayken tum dunyanin konustugu, her albumu ayni ay 1 milyondan fazla satan, her gun gazetelerde manset olan bir adama oldukten sonra unlenmis muamelesi yapan adamlar bence sussun.

    evet sarkilarinda cok suslu rhymelara yer vermemis, icinden ne geliyorsa onu soylemis, yasadigi igrenc varoslari, yoksullugu anlatmis. bu yuzden de dunyanin dort bir yanindan insanin umutsuz oldugu anda acip dinledigi ilham kaynagi haline gelmis.

    malcolm x ve martin luther king gibi iki liderin mesajini muzigine bu kadar iyi tasiyabilen, ve siyahilerin haklari icin bu kadar cabalayan, bunu tum dunyaya yayan ve esitlik ve ozgurlugun rap sesi olan baska bir sanatci var mi?

    oyle bir adam ki, amerikan hapishanelerindeki siyahi liderlerden mektup yagmis, senin hareketine destek vermeye haziriz, bizim liderimiz ol diye destek gelmis.

    senin istedigin muzik yeah bitches yeah money nigga ise tabi ki 2pac'i elestireceksin. cunku 2pac nadir olarak oyle sarkilar yapmis olsa da, hayatini siyahilerin haklarini, yoksullugu, polis siddetini , esitligi, irkciligi anlatmaya adamis bir adam.

    90'larin basi gibi polis siddetinin, siyahlar icin yoksullugun, uyusturucunun tavan yaptigi donemde, varoslardan cikmis,kimi zaman ailesiyle barinma evlerinde kalmis, uyusturucu bagimlisi annesi ona 8 aylik hamileyken hapishaneden tahliye olan fakir bir cocugun, dunya capinda 80 milyondan fazla album satan, bugun hala piyasadaki rapciler dahil herkes tarafindan en ilham verici rapci kabul edilen, amerikadaki siyahilerin sesi haline gelen ve yasadiklarini tum dunyaya anlatan, amerika devletinin dusman ilan ettigi, ama bugun bile verdigi mesajlar gecerli olan bir dehaya donusmesine saygi gostermekten baska careniz yok. siz burda ceza bidi bidi derken bile dinlediginiz tum rapcilerin listesinde bu fakir cocuk var.

    eminem daha iyi bidi bidi diyenler. acin till i collapse sarkisini dinleyin bakalim. eminemin en sevdigi rapcileri kimmis.

    bugun piyasada 2pac'tan etkilenmeyen bir tane bile rapci bulamazsiniz. j cole ve kendrick lamar gibi piyasayi kontrol eden iki mainstream ve mesaji guclu rapcinin bile en sevdikleri iki rapper 2pac'sa bosuna degil.

    nas gibi bir efsaneyle bile bir dusmanlik yasamalarina ragmen, o da bir sarkisinda 2pac'a olan saygisini gostermistir i will survive

    ıstediginiz kadar elestirebilirsiniz, fakat bu 2pac'in oldukten sonra cikan albumlerinin bile platinum oldugunu, 20 yil sonra bile all eyez on me albumunun 10 milyonuncu satisini yaptigini, bugun hala mesaji ve muzigiyle milyonlarca insanin saygi gosterdigi bir sanatci ve aktivist oldugunu, sevdiginiz rapcilerin en sevdigi rapci oldugunu degistirmez.

    dunyada 25 yasinda oldugunde arkasinda 4 tane platinum solo album birakan, oldukten sonra bile cikarttigi her album rekorlar kiran, sosyal ve siyasi sorunlari muzigine bu kadar iyi tasiyan ve bu kadar icten olan bir adam buldugunuzda, belki bir kiyaslama yapabilirsiniz. o zamana kadar susun.

    ı see no changes, can a brother get a little peace?
  • 7 eylül 1996 cumartesi gecesi mike tyson’la bruce seldon arasındaki 12 round'luk ünvan maçını seyretmek için binlerce kişi toplanmıştı las vegas'taki salonda... tyson'ın sol kroşesi daha 109. saniyede yerini buldu. bir tecavüz suçlamasıyla üç senesini geçirdiği hapishaneden çıktıktan sonraki dördüncü maçı, dördüncü nakavtıydı bu. o gece tribünde "kahraman boksör"ü coşkuyla alkışlayanlar arasında, ipek gömleği, kalın zincirli madalyonuyla bir de "rap kahramanı" vardı: 2pac shakur.

    yanında da mültimilyarder "rap patronu" 150 kiloluk suge knight... ikisi, maç çıkışı, kalabalığın arasından sıyrılıp bmw'lerine bindiler. direksiyona knight geçti. on araçlık "rap'çi" konvoyuyla birlikte, berbat sıkışık trafikte yola koyuldular. birkaç metre ancak ilerleyebilmişlerdi ki, olan oldu. 2pac'ı zımbaladılar. bir görgü tanığının ifadesine göre, kurşunları "sprey sıkar gibi" bmw’nin içine boşalttılar. toplam 13 el: bir tanesi knight'ı sıyırdı geçti, ama 2pac dört kurşunla göğsünden isabet aldı. kaldırıldığı hastanede beş-altı gün daha yaşadı, ama sonunda vücudu pes etti ve öldü.

    arkadaşları doğal karşıladı ölümünü. içlerinden biri, sanki "eceliyle gitti" der gibiydi: "aylardır merak ediyordum. ölüm haberi acaba ne zaman gelecek? nasılsa olacaktı, bir an evvel olsun bitsin bari diye düşünüyordum..." aslında, çoğunluğun ortak hissi böyleydi. ölüm, her dakika 2pac’ın yoluna çıkıyordu. gırtlağına kadar belaya batmıştı. gün sayıyordu. onu sevenler, nefret edenler, patronu, arkadaşları, hayranları, düşmanları, katilleri ama en başta da kendisi, yakında öleceğini biliyordu.

    zamanla tam anlamıyla bir "doğrudan siyaset" formuna dönüşen, öfke ve şiddet yüklü "gangsta-rap"in en önemli isimlerinden biriydi 2pac shakur. iyi bir "rapper", kısacası iyi bir hatipti: "genç siyah adam için hayat zor, 'cosby ailesi’ndeki gibi değil. genç siyah adam, kendisini benimle ve yoksul büyümenin bütün acısıyla özdeşleştirmeli. bizim, bütün bu yollardan geçmiş ve kılpayı kurtarmış birisine ihtiyacımız var. tavır alan birisine."

    2pac, yayınladığı albümlerde de siyah gettolardaki hayatı, oraların varlığındaki muhalefeti anlattı hep. tüm hayatına damga vuran çelişkileri ve çıkmazları birebir yansıttı rap'lerine. eğitimin gerekliliğinden de bahsetti katliamlardan da... allah'tan, "sevgili anne"sinden, orospulardan ve gözyaşlarından da...

    tüm albüm ve şarkı isimleri hip-hop dünyasında çok rastlanır biçimde "şifreler yığını"ndan oluşuyordu. telaffuz edilen her harfe bir anlam yükleme çabasının altında galiba dili dönüştürme, dile hükmetme, alfabeyi "kendinin kılma" arzusu yatıyordu. albümlerinin ismi şöyle: 2pacalypse now, strktfy 4 my n.ı.g.g.az (nigga, zenci anlamında, ama açılımı şu: never ıgnorant getting goals accomplished - hedefini gerçekleştirme yolunda asla cahil değil), me against the world ve all eyez on me.

    bir de, 91 yılında bir grup kurmuştu: t.h.u.g for l.ı.f.e (görünür anlamı, hayat uğruna haydutluk. açılımı: the hate you gave little ınfants fuck everybody – “çocuklara bulaştırdığınız kin, topumuzun ağzına sıçıyor.”)

    kendisi rap tarihinin en dehşetli albümlerinden birini çıkardı, aynı zamanda rap'in ilk double albümüydü bu: all eyez on me (bütün gözler üstümde.)

    "eğer rap'i bir sanat formu haline getirmek istiyorsak, şarkı sözlerimize dikkat etmek zorundayız. eğer sizin sözleriniz yüzünden ölen birini görürseniz bunun pek de önemi yok. sözlerinizle onu bu hayattan kurtarabiliyor musunuz, siz asıl ona bakın..." demişti bir seferinde 2pac. ne başkasını ne de kendini kurtarabildi. şiddetin içinde yaşadı, onu tanıdı, hissetti ve sonunda şiddete kurban gitti.

    "zenci benim için gözyaşı dökme / burada mutlu değilim ben" diye başlıyordu “if i die 2nite (eğer bu gece ölürsem)” isimli şarkısı. ve başka bir şarkısıyla da vasiyetini yazıyordu sanki: “bury me a g (bir gansta gibi gömün beni.)
  • henüz 20 yaşına yeni girmiş iken malcolm x ile ilgili bir organizasyon tarafından afrika dolaylarına konuşma yapması için çağrılmış siyah devrimci. konuşması büyük alkış toplamış ettiği küfürler sonucunda yanında bulunan bir büyüğü tarafından uyarıldıktan sonra "özür dilerim. küfürlerim için özür dilerim ama benim küfürlerim, sizi içinizdeki acı kadar rahatsız edemez." diyerek milleti çılgına çevirmiştir. bu beğeni toplayan konuşmasında kafasındaki şapkası da ters takılı olarak durmaktadır.

    yavrum benim be !
  • bir gün evine polis gelir ve der ki "muzigin sesi cok acik komsular rahatsiz oluyor kisar misiniz biraz" 2pac'da "tamam haklısınız" der ve içeri girer teybe nwaden fuck police koyar kapıya gelir .. polise sorar:

    - nasıl iyi mi sesi ?
  • yaratıcılığının hakkını "geğirirmiş gibi şarkı yazan adam" olarak almaması gereken üstad. yaratıcılığı hakkında fikir sahibi olmadan bu şekilde değerlendirmek sıçarmış gibi entry girmektir ...
hesabın var mı? giriş yap