• 3 yaşa kadar çocuklarda televizyon, telefon ve tablet kullanımını engellemek için aile ve sosyal politikalar bakanlığına seslenen, konu ile ilgili hazırlanacak kamu spotlarının ulusal kanallarda gösterilmesini ve ücretsiz seminer ve eğitimlerin verilmesini talep eden çok önemli kampanya.

    change.org

    kampanyanın tam metni için buyrun:

    "çok geç olmadan bebeklerimiz için kamu spotu istiyoruz!

    ülkemizde çocuklarda hatta bebeklerde özellikle sakinleştirme, yerinde oturtma, yemek yedirme ve çocuğun kendi kendine vakit geçirmesini sağlamak adına televizyon, tablet ve akıllı telefon gibi cihazlardan video izletmek, oyun oynatmak çok normal ve sakıncasız bir olgu gibi yerleşmiş durumda.

    gelişim alanında çalışan biz psikologların, terapistlerin, kimi doktor ve öğretmenlerin bu durum ile ilgili net bir şekilde gözlemlediği sakıncalar son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar neticesinde kanıtlanır hale geldi. özellikle 3 yaşına kadar bebeklerin ve erken gelişim dönemi çocuklarının bu durumlara maruz kalmaları onların gelişimlerini çok olumsuz etkiliyor.

    öyle ki, iletişim becerilerinde ve konuşmada geri kalmalardan tutun, tahammülsüzlük, aşırı hareketlilik ve dikkat süresi problemlerine kadar birçok olumsuzluklar gözlemliyoruz. hatta kimi zaman bazı çocuklar atipik otizm tanısı alacak boyutta etkileniyorlar ve geç kalınmış müdaheleler ile tedaviler çok zor, uzun ve kimi zaman etkisiz olabiliyor. neden? sadece bilinçsiz olduğumuz, miniklere verdiğimiz zararın farkında olmadığımız için.

    daha düne kadar kimi telekomünikasyon firmalarının internet paketleri reklamlarını izledik, bebeklerin önüne konan telefonlar, takılan videolara ağlayan bebekler. bize de mesaj çok net verildi "bebeğinizin interneti takılmasın, yavrucak mutsuz olmasın!"

    tüm bunlar okuma ve araştırma yatkınlığı olmayan toplum kesimlerinde bu cihazların bebeklere verilmesinin "normal" hatta "doğru ve güzel" olarak algılanmasına sebep oldu.

    isminde bile "bebek" ifadesi geçen ve 7/24 yayın yapan tv kanallarındaki çizgi filmlere maruz kalan bebekler, iki - üç yıl sonrasında "farklı" halleri sebebi ile yadırgandılar, uzmanlara gösterildiler, terapilere ve tedavilere başladılar.

    şimdi hep birlikte yetkililere sesleniyoruz!

    ülkemizin tüm sosyal kesimlerinde bu konu ile ilgili farkındalık oluşması açısından öncelikli olarak aile ve sosyal politikalar bakanlığı tarafından bu konu ile ilgili hazırlanacak kamu spotu filmlerinin ulusal kanallarda gösterilmesi, yine ilgili bakanlıkların destekleri ile yerel yönetimlerin hazırlayacağı ücretsiz seminer ve çalışma grupları ile erken çocukluk dönemi gelişim problemlerini önleyici unsurların eğitimlerinin verilmesini talep ediyoruz.

    3 yaşının altında çocuklarımızı ihmal eşliğinde televizyona ve tablete havale etmeyeceğiz!

    uygun kamu spotu ile toplumsal farkındalığımızı arttıracağız.

    bilinçli nesiller sağlıklı bebekler ve çocuklar yetiştirecek.

    lütfen desteğinizi esirgemeyin, bu kampanyayı imzalayarak paylaşın

    hassasiyetiniz için çok teşekkürler.

    psikolog burak baduroğlu"
  • bana kalsa "12 yaşına kadar" olmasını istediğim düzenleme.

    çocuklar ahşap oyuncaklarla, toprakla, kumla haşır neşir olsunlar.

    sokak oyunları (saklambaç, yakar top, seksek...) oynasınlar.

    fidan dikmeyi, papatya toplamayı öğrensinler.

    arıları, solucanları, kelebekleri, çekirgeleri görsünler.

    ağaçları sulasınlar, hayvanlara su ve yemek versinler.

    kuşların, balıkların, saksı çiçeklerinin adlarını öğrensinler.

    çocuklarını böyle büyütmek isteyen ailelerin toplanıp bir site kurması hep aklımdan geçmiştir.
  • kızım 2004 doğumlu, televizyon hiç denecek derecede izler, tableti daha geçen yıl aldım, telefonu da okula gittiği ve serviste sorun olduğu için mecburen dördüncü sınıftayken aldık, bilgisayar oyunlarını da binde bir oynar.

    çünkü ben çocuğum ses etmesin diye televizyon karşısına oturtup işimi yapmadım hiç, sussun diye eline tablet/telefon vermedim. birlikteysek onunla zaman geçirmek dışında bir şey yapmam.

    şu anda da bahçede salıncakta uzandık, o kitap okuyor, ben sözlüğe bakıyorum, arada okuduğu kitap ve sözlükte yazanlar hakkında muhabbet ediyoruz.

    birazdan kalkar kediyle köpekle oynar, sonra biraz televizyon izler, akşam da sinemaya gideceğiz.

    uzun lafın kısası; çocuğunuza vakit ayırın, nitelikli zaman geçirin, kendinizi de çocuğunuzu da kandırmayın, yazık etmeyin körpecik beyinlerine, ne yüklerseniz onu alır çocuk.

    tv/tablet/telefon/bilgisayar onun değil sizin tercihinizdir her zaman, unutmayın.
  • (bkz: bekara hatun boşamak kolay)

    hadi çocuğu olanlar başarsın bunu. o zaman gerçekten takdiri hakeder. başınıza gelmeden anlaşılmıyor bu tarz durumlar.
  • kızım 3 yaşını temmuzda doldurdu. bugüne kadar ne telefonla ne tabletle ilişkisi olmadı, televizyonu 2 yaşından sonra günde yarım saat civarında izliyor. izlediğinde konulu yani dizi gibi çizgi filmleri seviyor. ama uzun süreli izlemiyor sıkılıyor !

    önce telefon tablet ve tv kısıtlaması olmayan yaşıtlarından farklarını kendi gözlemlerime dayanarak yazayım...

    - çok sosyal, yaşıtlarıyla ve kendinden büyüklerle çok hızlı iletişime geçiyor, arkadaşlık kuruyor.

    - hayal gücü geniş. masallar anlatıyor, uyduruyor, kurguluyor.

    - kelime haznesi geniş ve bunları doğru ve yerinde kullanabiliyor.

    - kitaplara bayılıyor. hergün mutlaka değişik kitaplar okunuyor.

    -doğayı çok seviyor. saatlerce koru, park orman içinde dolaşıyoruz. ağaçların, otların , çiçeklerin türlerini biliyor. böyle yerlerde kendini kaybediyor. mesela geçen gün 2 saate yakın çiçek topladık, salyangozları inceledik, bisiklete bindik, kozalak topladık, kedi sevdik, yanımızdaki meyvalarla mini piknik yaptık. kalsak bir o kadar daha kalırdık hava karardı.

    - evde başlıkta yazan şeylerle oyalanmadığı için bizimle zaman geçiriyor. en az birimiz onunla ilgilenmeli, oynamalı.

    - bizimle kaliteli ve bol zaman geçirdiği için uykuları düzenli.

    - el becerisi yüksek. alet edevat kullanabiliyor. motor becerileri yüksek. fiziksel olarak güçlü.

    peki biz neler yaptık bu üç yılda,

    - yırtar, anlamaz falan demedik 6 aydan itibaren düzenli resimli çocuk kitapları okuduk. anlamadığını düşünseniz de konuşmaya başlayınca küçükken okuduklarınızın hepsini yumurtluyor şaşıp kalıyorsunuz.

    - bir yaşını doldurduğu dönemde 1 ay kadar elimizde telefon görünce ilgisini çekiyordu. o çevremizdeyken elimize almayınca ve onun ilgisini başka oyunlara çekince kısa sürede o ilgisi dağıldı.

    - bugün yorgunum, yemek yapmam lazım bugün hava çok soğuk vb. demedik, parka bahçeye, ormana, denize götürdük. aramızda işbölümü yaptık.

    - o yanımızdayken tv falan izlemedik. zaten çok izlemiyorduk, biraz daha hassas davrandık.

    - okuduğumuz hikaye ve masalları onu da içine katarak canlandırdık. bir nevi tiyatro gibi. kuklalar aldık, bazen o kuklaları kullandık masalları canlandırırken. buna bayılıyorlar tavsiye ederim.

    peki bu işin kötü yanı ne ?

    - sürekli sabırlı ve anlayışlı olmanız gerekiyor.

    - bazen gerçekten çok yoruluyorsunuz. artık beni bu koltuktan kimse kaldıramaz dediğiniz anda bile herşeyi unutup poponuzu kaldırmanız gerekiyor.

    - evi bok götürüyor. eğer temizlik işlerini birine yaptırmıyorsanız (bizde öyle), temizlik için ayırabileceğiniz ufak bir zaman varsa onu kendinize ayırmak daha cazip geliyor. misafir falan geleceğinde yalapşap bir temizlik yapıyoruz.

    - kendinize vakit ayıramıyorsunuz. bu insanı çok yıpratan birşey. vakit alan hobilerimin hiçbirini yapamıyorum. kızımız uyuduktan sonra kendimize vakit ayırabilmek için geç yatmaya başladık. bu seferde hep uykumuz var.

    ne olursa olsun sonuçlarından memnunuz. doğrusunun bu olduğunu hissediyorduk ancak şimdi yaptıklarımızın sonuçlarını kızımızda görünce içimiz mutlulukla doluyor. sonuçta hepiniz onlar için en iyisini istiyorsunuz. lütfen 3-4 yıl biraz çaba gösterin, sonuçları sizi mutlu edecek.

    -

    -
  • desteklediğim kampanya..
    "teknoloji çağındayız" diye çocuğun eline tablet telefon verip onu mantara çevirmek doğru değildir olamaz..
    hiç hareket etmeyen çocuk olur mu?

    elektronik eşyaların sınırlı olanakları ile çamurda oynamak aynı şey mi?
    3 yaşında bir çocuk bir bebek kod mu yazacak sanıyorsunuz?

    edit: bir buçuk yaşında kızım var, televizyonda bir şey olmadığı için açmıyoruz pek ve kendisi oyuncakları ile oynamakla meşgul genelde..
    ancak misafir falan geldiğinde onların çocukları için açılıyor televizyon..
    genelde baby tv olur bu..
    gözlerimle gördüm bunu çocuklar hipnoz altında gibi sadece televizyon var odalarında..
    reklamlar ve bol flaşlı, parlak ışıklı geçişler de aynı etkiyi yaratıyor..

    sonuç şu..
    kızım o zamanlar emeklemeyi yeni öğreniyordu, azimliydi her zaman hareket hakindeydi, televizyon açıldığı anda durdu..
    sonra da hep televizyon istedi..

    diğer taraftan elbet görecek ve öğrenecek çocuk teknolojiyi onu bunu şunu..
    bize dijital saatler çıkınca izin vermediler mi?
    aynı şey değil elbet ama bu zaman, çocuğun kişiliğinin oturmaya başladığı zaman..
    zaten istanbul gibi bir yerde yaşıyorsanız dışarı çıkma ihtimali çok az, anca haftada 3-4 kere..
    ama en azından çocuğu televizyona bırakmayın..
  • hakkinda bir gercegi hatirlatmak istedigim kampanyadir;
    cocuk bilmedigi seyi isteyemez. engellemek kulaga itici ve yanlis geliyor, ögretmemek demek daha dogru.

    herkesin cocuk yetistirme tarzi farkli. burada bahsedileni üc yildir uygulayan biri olarak yazayim istedim;

    - evde televizyon yok. acmiyoruz, sadece haber izliyoruz, uyuyunca aciyoruz filan degil. almadik. yok.
    evde olmayinca cocuk da izlemiyor.

    - ailelerden uzakta yasiyoruz. kisitli zamanlarda telefondan görüntülü arama yapiyoruz, dedeyi ananeyi filan görüyor cocuk. bunun disinda eline telefon vermiyoruz. telefondan oyun oynanabilecegini iki ay önce tatilde farketti.

    - düzenli kullandigimiz bir laptop yok, babasininki ile sadece is yapilir diye biliyor. ara sira sevdigi sarkilari, susam sokagi filan aciyoruz vs.

    simdi, eline tablet telefon verip susturmak cözüm degil. cocuklarin kosmasi, oynamasi, dokunarak ögrenmesi, hissetmesi lazim. sahsen üc yillik annelik tecrübemde, bu üc aletin faydali olabilecek bir yanini göremedim.

    ha teknoloji cagi, onlar da gerekli diyenlere de sunu söyleyebilirim; bu aletlerin (özellikle telefon ve tabletin) en övündügü seylerden biridir kolay kullanim. vakti gelince bu über özellikten faydalanip cabucak ögrenir.

    oglum üc yasinda ve onu bunlardan uzak büyütmek verdigimiz en dogru kararlardan biri bence. öyle markette sussun diye telefonu verdim ( aglama kriziyle marketten döndügümüz cok olmustur), yemek yapacaktim da televizyon actim ( yemek yapamayinca yumurta kirar peynir zeytin yeriz biz. cay da varsa mis), arabada sussun diye tablette oyun gösterdim ( ki her sene en az iki kere olmak üzere 800 km gidis 800 km gelis yol yaptim ben bu cocukla. yapilabiliyor yani) demek kimse kusura bakmasin ama kolaya kacmaktir. simdi sussun da ne olursa olsun demektir.

    cocugunuz dogaya karissin, arkadaslariyla oynasin, kitap okuyun birlikte, yapboz yapin. yapin bir seyler ama, tablete telefona teslim etmeyin. biz pisman olmadik, yine de siz bilirsiniz tabii.
  • saklambaç, yakar top, tombik, yerden yüksek nedir bilmeyen nesil için 9 yaşa kadar uzatılmalıdır.

    aksi taktirde ablasının götünü cekip periskopa yükleyen, bilgisayar basinda oyun oynamaktan başka aktivitesi olmayan mal bir nesil büyüyecek.

    bunlar; millet görecek diye 3 kurus parasınıda en pahalı yemeklerin fotoğraflarını çekip sosyal medyaya yükleyerek yaşamaya devam edecek.

    fenomen olma uğruna soyunacak, zeka seviyesi düşük espiriler yaparak insanları aşağılayarak paralar kazanıp eğlenecek falan yani..
  • yazılanların çoğunu okudum ve siz haksızsınız çocuğuna telefon tablet veren sevgili ebeveynler. çocuğunuzla oyun oynamak yerine bunu tercih ediyorsunuz, kıvırmayınız.
    çocuğunuzla oyun oynamaya üşenmeyin, çocuk oyunla büyür. yok öğretici olabiliyormuş filan falan. maçamız sıkışınca veriyoruz deyin rahatlayın, din kardeşiyiz.

    not: anneyim, işkembeden sallamıyorum.
  • çağın gereklerini öğrenmesi lazım, teknoloji çağındayız diyenler çocukları tanımıyor herhalde.

    burada bahsedilen yasaklama ( ya da tanıştırmama diyelim ) belli bir yaşa kadar, en azından 4-5 yaşına kadar. daha önce eline hiç tablet almamış 5 yaşındaki bir çocuğun önüne bir tablet veya akıllı telefon açıp koyun bakalım, 1 saatte her şeyini çözmezse ben de hiç bir şey bilmiyorum demektir.

    çağın gerisinde kalma diye bir şey yok. tam tersine çağın dezavantajlarından, tam da kişiliği oluşmaya başladığı dönemde uzak durmasını sağlamak amaç. faydalarına gelince; oyuncakları ile oynayarak hayal gücünü geliştirmek, etrafındaki insanlarla iletişime geçmek, sosyal olmak, yemek ve sofra adabı öğrenmek, ev dışında bir yere gidildiğinde huzurlu ve rahat durmasını sağlamak, çocuğu zararlı ışınlardan beynin en büyük gelişmeyi sağladığı dönemde korumak (3 yaşa kadar beyin %80 oranında gelişir, 3 yaşta neredeyse yetişkin büyüklüğündedir). daha da vardır da ilk aklıma gelenler bunlar.
hesabın var mı? giriş yap