• hazırlık sınıfında idim, kulağıma gelen bilgilere göre, sınıfın haset kezbanları arkamdan, saçlarını boyatmış ayyy çok kötü olmuş falan demiş, sonra bir gün hoca yanıma gelip, saçların doğal değil mi, ay bayılıyorum çok orjinal duruyor dedi. ben de evet boya değil lakin kezban gözüyle boya zannedilebiliyor teşekkür ederim demiştim.
  • seni örnek alıyorum demişti lisedeki öğretmenim
  • gülmek sana çok yakışıyor demişti kimyacımız. sağ olsun ama hiç sevmezdim kadını.
  • "zeki ama çalışmıyor."

    teşekkür editi:
    bu iltifatın en güzel yanı sonrasında babamdan aldığım dersti. bu lafı öğretmenlerden duyduğunda çoğu zaman kızıyordu bana. neden kızdığını bir gün anlattı:

    ona göre bu laf çok anlamsızdı. çünkü en iyi ihtimalle gerçekten zekiysem bile bu özellik doğuştan gelen bir şeydi. bununla övünmek veya zeki olmayan diğerlerini yermek hiçbir işe yaramazdı.

    asıl mesele nasıl başladığımız değil; üstüne ne kattığımız ve nasıl tamamladığımız.

    bu ders için ne kadar teşekkür etsem azdır. ilk ve en sevdiğim öğretmenim.
  • ''senden bir şey olacak ama ne?''
  • "problemsiz bir çocuk, toplantılara gelmenize gerek yok." sınıf öğretmenim zamanında anneme söylemiş. kasım kasım kasılmıştım duyduğumda.
  • dersanenin* en suratsız hocası olarak bilinen murat bilem'den "çok asil duruyorsun ya" cümlesini duymuşluğum vardır. oldukça içten bir şekilde, hem de gülümseyerek söylemişti. anlattıklarım inanamıyor, bari buraya yazayım dedim.*
  • beni zar zor, rica minnet ve de parasız kayıt ettiren ablama, gelen kötü deneme sonuçlarından sonra dershane sahibinin söylediği '' umutlanıyorsunuz ama bu çocuktan çok da bir şey beklemeyin'' lafı.

    sonra zaten dershane birincisi oldum, hatta adana'da bir yerel tv kanalına falan çıktım.
  • okuldan ayrılacak hocanın son dersinde "bu var ya cog iyi gopya çekerdi" demesi şeklinde vücut bulmuştur. sadece bir kere kulağımızı çekmişliği vardır, demek ki hakikaten iyi çekiyormuşum.
hesabın var mı? giriş yap