• bıktırandır. çileden çıkarandır.
  • artık tarih verilmemesi gereken trafiktir. “istanbul trafigi” ve “istanbul pazar sabahi trafigi” adinda iki baslik olsa yeter sanirim.

    aciklama editi: iki yazar arkadas beni uyarmis “pazartesi sabahi olmasin o” diye. ama sanirim eksiklik bende. soyle aciklayayim.

    istanbul’da her zaman trafik yogun bir sekilde var zaten. tarih belirtmeye gerek yok. istanbul trafigi demek yeterli. cunku herkes bilir ki gunu, saati yoktur. her an kalabaligin icinde bulabilirsin kendini. oysa diger gunlere gere trafigin daha az ya da nispeten daha rahat oldugunu ongorebildigin tek gun pazar gunu o da sabab saatleri. aksam da yine kalabaliklasiyor ama gorece daha az oluyor.

    ozetle iki baslik yeterli, “istanbul trafigi” ve “istanbul pazar sabahi trafigi” umarim aciklayabilmisimdir.
  • trafik mevzusunun çözümü mevcut. herkes çalıştığı yerlere toplu taşıma ile gidilebilecek yerlerde oturursa işe giderken sinir krizi geçirmezsiniz.

    kartalda oturan adam levent'te, maslak'ta işe gidiyor. sırf metro kullansa 1.5 saat sürecek yol zaten. sonra da trafikten şikayet ediyor.

    burası 20 milyonluk bir şehir.
    artık direkt belediye düzenlemesine girmesi lazım bu işin, insanın ikametgahı ile çalıştığı işyerinin arasındaki mesafe arttıkça "çevre cezası" kesilmeli. bu kadar basit. ister beğenin ister beğenmeyin.
  • kendisine çözüm olarak toplu taşıma kullanılması tavsiye edilen trafik. otobüslerin kastetilmediği düşüncesiyle diyorum ki; ulan sen o tramvay, metro ve metrobüslere nasıl binildiğini biliyor musun? mesela ilk birkaç araca binemediğini, bindiğinde de araca değil ancak başka insanlara binebildiğini?

    çözüm toplu taşımaya binmek değil. özel araçlarımızı toplu taşımaya çevirmek. aynı civarda oturup aynı bölgeye gidenler bir arada hareket etmeli. 5 kişilik bir araç gideceği yere tek gidince senin gibi 4 kişi daha yol çıkınca trafik 5 katına çıkıyor.

    ikinci çözüm de şu ki, her çocuk dibindeki okula gitmeli. yürüme mesafesinde yani. tabi bunun için eğitimde müthiş bir standart olmalı ki, bu da bu memlekette mümkün değil.

    bakmayın bizim burnu büyük, rahatına düşkün insanımız işe beraber gitmeyi de kabul etmez. her geçen gün daha da ağırlaşan trafik bakalım ne zaman çökecek. en iyisi istanbul'dan kaçıp gitmek de işte...
  • işime yakın bir eve taşınarak trafik ve toplu taşıma sorununu komple çözdüm ,yürümek en güzel şey...., sahi trafik neydi , metro , metrobüs neydi...
  • toplu taşıma ağlakları da gelmiş.
    oldu canım metro binme, metrobüs binme, tramvay binme sonra trafik diye ağla.

    her sabah işe metro ile gidiyorum. haftada 1-2 gün de toplantı için karşıya metrobüs ile gidip dönmem gerekiyor. bir gün de ağlamadım be arkadaş.

    o "ilk birkaç metrobüse kalabalıktan binilemiyor" dediğiniz metrobüsler zaten dakikada 4 tane geçiyor. 5 dakika içinde önünüzden en az 10 metrobüs geçiyor ve en kötü ihtimalle bir tanesi boş oluyor. biniyorsunuz. metro, tramvay dediğiniz aletler zaten iş saatleri 3 dakikada bir geçiyor. biri doluysa diğeri boş, veya her ikisi de orta kalabalıkta oluyor.

    binmesek bizi sikeceksiniz.
    burada belediyeyi savunduğum falan yok bu arada. ama siz trafiğin çözümü için ne yapıyorsunuz ki belediyeden ne bekliyorsunuz?
  • kişinin evi ile işi arasındaki mesafe arttıkça ceza kesilsin diyen davarlar gibi düz kafa insanların çözemeyeceği trafik. böylelerinden yönetici değil çok güzel kavurma olur. o yüzden rica ediyorum hayatınızın ilerleyen zamanlarında siyasete atılmak gibi bir hataya düşmeyin. sonra pirincin taşını ayıklamak büyük bir mesele haline geliyor.

    nüfus istanbul'da yoğunlaşmaya devam ettikçe sanıyorum ki çözülemeyecektir. bir de insanların bakkala bile arabayla gitme huyu var ki, bunu değiştirmek de kolay görünmüyor. gerçi formula 1 pilotundan hallice otobüs şoförleri, tacizciler ve iç cebinde ahır barındırıyormuşçasına kokabilmeyi başaran insanları düşününce arabasından inmeyenlere de çok kızamıyorum. ne bileyim.
  • çengelköy beylerbeyi sahil yolu’nda son yarım saatte en fazla 10 metre ilerleyebildik. acayip bir şey.
  • en azından hafifletecek önerileri gerçekleştirecek bir babayiğide ihtiyaç var.nerede o acaba?

    1. özel sektör işe başlama saati 09:00 ( oecd 'ye göre haftada 45 saat ile milletin suyunu çıkaranlara,üstelik fazla mesaiye kalmak zorunda bırakılıp elemanlarına para ödemeyen vampirlerin direnişi).saat 17:00'de iş bırakılır aga...

    2.eğitim kurumlarının işe başlama saati 10:00 ( çocukları amele gibi sabahın 07:00'sinde ayağa diken beyinsizlerin direnişi) saat 15:00'e kadar adam gibi eğitim yapın.müfredatı abuk subuk doldurmayın.

    3. resmi kurumlar saat 08:00 açılır 16:00'da kapanır.

    4. en çok servis çeken şirketler yukarıdan aşağı sıralanır.trafikte bulundurdukları servis sayısına bir barem getirilir ve bu baremi aşanlar hem avrupa hem asya tarafında şube açma zorunluluğu getirilir. bu çalışanları içinde uygulanır.adamın çalışanlarının yarısı asya yakasında oturuyorsa,açsın abi bir şube daha millet rahatça gitsin.benzin masrafı kirayı karşılar.

    5. şehir planlamacıları ilişkili her sektör için bir ilçe seçsin.iş merkezleri kesinlikle toplu taşıma güzergahı üzerinde oluşturulsun.çalışma ve iş yeri açma ruhsatı buna göre verilsin.iş merkezleri belli ilçelerde yoğunlaşmasın allahın belaları....

    6. şehir trafiğinin içine sıçan merkezler (küçükbakkalköy gümrüğü, hal yolu vs ) bir an önce boşaltılsın.gittikleri yerlerde yeni yerleşimlere asla izin verilmesin ki bir daha şehir içinde kalmasınlar.

    7.saat 08:00-10.00 ve 15.00-18.00 arası şehir içine tır,hafriyat kamyonu vs asla giremesin.giren oracıkta düdüklensin tiz...

    8. tüm dağıtım araçları için ilgili dükkan,mağaza vs için bir ikmal park alanı yaratılsın.buralara sivil vs araç asla park edemesin (paris- pour livraison)

    9. geniş ve günlük dağıtım yapan araçlar için gece dağıtımı gündeme gelsin 20:00'dan sabah 04:00 kadar şehir,çöp kamyonları ile birlikte sizin.benzer bir şey yine paris'te uygulanıyor diye biliyorum.

    10. uzaktan çalışmanın kuralları tekrar gözden geçirilsin ve özendirilsin. 21 yüzyıldayız ayıptır lan.kart bas bilmem ne yap.sanki gözünüzün önünde herşey süpermiş gibi...
  • (bkz: bitti demediniz mi lan)

    metrobüs bitik. sefaköy ve yenibosnada yığılmalar var. insanlar metrobüse değil anca birbirine binebiliyor. ben de ayaktayım zaten.

    ya servisi olan bi iş bulcam ya da bi diyarlardan gidicem. motosiklete binsem 2 aya ölürüm bu denyoların yanında. o kadar okuduk, hemen ölmeyelim bari ya.

    arkadaşlar, bu yolun ucu bombok bi yere çıkıyor. işi olmayan çıkmasın. ühü
hesabın var mı? giriş yap