• macin besinci dakikasinda oktay derelioglu kaleci ile karsi karsiya kalmis topu kaleciye nisanlamıstı. ayrıca, bu macta besiktas 'ta bir tek yabancı oyuncu bile kadroda bulunmamaktadır.

    düzeltme edit: kadro değil ama ilk 11’de yabancı yoktu. yedek kulübesinde 2 yabancımız bulunuyordu. madida ve nartallo. nartallo sonradan oyuna girdi.
  • "bir maç nasıl zehir edilir??" konulu kompozisyonun birinci konu mankeni jari litmanen'se, şüpheniz olmasın ki ikincisi ali çuhacı'dır.

    ayrıca ayların boş bakınızıdır.

    (bkz: ali çuhacı/#5069830)
  • (bkz: erkeklerin maç hafızası)
  • goller: 8', 76', 80' litmanen, 83' pettersson
  • (bkz: #8695004)
  • jari litmanen bu maçtan sonra basına ''işte türk futbolunun hali, bir kere parlıyorlar gerisini getiremiyorlar, adam olmazsınız siz'' bağlamında oldukça ağır eleştiriler vermişti. bu maçtan yaklaşık 2 buçuk sene sonra, türkiye euro 96 öncesi hazırlık karşılaşmalarının birinde (hatta turnuva öncesi en son hazırlık karşılaşması olabilir) finlandiya ile karşılaşmış, maç öncesi litmanen yine aynı demeçleri vermiş, bu sefer kendisinin de oynadığı maçta 2-1 yenmişizdir. yaklaşık 3 sene sonra 5 haziran 1999 finlandiya türkiye maçı'ndan önce de aynı demeçleri tekrarlayan litmanen efendi ve takımı bizden 4 yiyerek soyunma odasına kös kös gitmişlerdir. (bkz: kapak üstüne kapak)
  • beşiktaş'ın hollanda'da oynanan ve 2-1 biten ilk maçın rövanşına çıktığı, o sene içerisinde başka takım taraftarı olmama rağmen önce kosice sonra ajax afc, müteakip hafta içerisinde de trabzonspor maçında karakartal gibi yerimi aldığım, taraftarda kötü anıları olan br maçtı.
    galatasaray durumu biraz düzeltmişti velhasıl..

    iki hafta önce kadar mor forması ile beşiktaş'ı izleyememiştim ama takip eden iki hafta boyu ben dahil tüm türkiye öylesine dolmuştu ki ajax'ın hiç bir şansı yok diye düşünüyordu herkes.

    zaten öyle birini anlatıyolar ki yeni maradonaymış kendisi. izlememişiz daha, ama söylentiler bütün beşiktaş semtini sarmış.. yok '' milan'a 2 tane cakmış '', '' maradona bu çocuk benim veliahtım demiş '', '' çok güzel kuru fasulye yapıyormuş '', ''elleri ile kayseri mantısı bile acçyormuş ''.. ulan dedim ben bunu bir iki sene önce iorfa olayında yaşamıştım ama.. bir şey de diyemiyorum zebehallah gibi 3 tane en koyusundan beşiktaş'lı arkadaş..
    kupada bir önceki maça da gitmi$im, o gece yani kosice maçının olduğu gece öyle bir tribün şov yapılmış ki. beşiktaşlıları bıraktım kosice oyuncuları dahil herkes ağzı açık tribünleri seyrediyor. o gece yakılan meşale sayısına bir başka maçta en azından benim gittiğim hiç bir maçta yaklaşılamadı..

    tribün önünde sabahlamak yavaş yavaş azalıyor, ama bu mac için her şey farklı, çoğu taraftar maça geceden gelmiş.. ben galatasaraylıyım, gitmem geceden, sabah 10:00'da gittik. içeride çekirdek, king derken zaman gecmiyor, kalkıp ajax'a küfür ediyor taraftarlar, '' karşıdan üç beş ibne beri gel ajax beri gel '' diye bağırıyoruz ama nereye kadar,..kuru bir soğuk var. ebemiz sikiliyor. neyse yavaş yavaş stad dolmaya başladı. herkesin elinde muşambadan '' genc beşiktaşlılar derneğinin '' yaptırdığı bayraklardan, '' yok olm ben sallamam '' diyecek oluyorum '' sen kaldır o sallanır '' cevabını alıyorum, el mahkum bayrak havada..

    beşiktaş'ta sahaya kalede yaşlı kurt zafer çıkmış, zafer tipleme itibariyle kahvehaneyi kapatıp, bir yere yetişmek icin hafif koşturmuş yanak kızarıklığına sahip efendi bir kalecimiz. ama taraftarın çok fazla güveni yok.. defansta recep çetin var ki kendi arkadaşları bile en çok ona güveniyor, 16 ekim 1991 ingiltere turkiye macinda gary lineker'e, 18 eylul 1991 besiktas psv eindhoven macinda ise romario de sauza faria'ya üçer gün iş göremez raporu verdirmiş.. kücük alî'yi unutan beşiktaş'lı yoktur sanırım. hani ortaokulda okulun çıkıç kapısında karambol yapıp kızları fortlayan grubun başı gibi bakan, hafif mahcup ama ne fırlama olduğunu bildiginiz heriflere benzerdi, yumruk şov manyağıydı, şifo falan yumruk şova çağırıldığında bu da yanında giderdi neredeyse. neyse ali var defansta, yanında bir de mutlu var, sol ayaklı mutlu, bugun ibrahim üzülmez'e burun kıvıranların izleseler gidip zidane'in elinden altın top'u alıp ibrahim'e verecekleri mutlu.. mutlu sanki tribünden sahaya girmiş, futbolculara sarılmak icin oradan oraya koşan abilere benzerdi. olumlu hareketini pek hatırlamam, gittiğim her beşiktaş maçında da mutlu mutlak bir falso yapmıştı. uzun seneler sonra beşiktaş'ın fenerbahce'ye uche'nin goluyle 2-1 yenildiği maçta da uche'ye asisti yapan isim mutlu topçu'ydu.. orta alanda şifo mehmet var, her sene foto-maç 5 milyar bonservisle galatasaray'a transfer ediyor.. bana göre, gerçi enzo schifo'nun muhteşem zamanlarını izlemedim ama lakabını aldıgı futbolcuyu gölgede bırakan isimlerin en önünde yer alır. kepçe sergen orta alanda, saçları kısa antenler türksat uydusunu çeker durumda. o zaman böyle siklemez tavırları arşa vurmamış, atlardan sadece johnyguitar'ı biliyor.. forvette kibar feyyaz var. benim has adamım, türkiye liglerinin hem futbol hem de normal zeka olarak gördüğü en üstün futbolculardan birisi. gözüm onda, atarsa o atar diyorum. bizimkiler, '' yok olm nartallo var, bak adam havada 5 takla 4 burgu atıp öyle şut çekiyormuş '' diyorlar.. ''hass'' diyecek oluyorum sanki analarına babalarına küfür ediyorum hemen susturuyolar.. oktay derelioğlu kibar'ın gol partneri. gerçi oktay'dan sadece feyyaz'a gece cıkarken partner olur, '' çok çelimsiz yapamaz olm '' diyorum onlar ilk defa beni başlarıyla onaylıyolar..
    neyse sahaya 11 beşiktaşlı bir çıkıyor nartallo yedek.. üçüne birden patladı. nerde lan sizin adam diyorum, cevap veremiyorlar, olm hani cok iyiyse neden kadroda değil diyorum, milne hocaya homurdanıyolar. en sonunda kafama hafif bir tokat yiyorum - olm moral bozmak icin mi burdasın? - yok isterim beşiktaş kazansın..
    ajax takımını anlatmıyorum. o dönem sensible'a feci sarmışım, jari litmanen anam, marc overmars babam gibi. her özelliklerini, nasıl nereden kaçacaklarını falan biliyorum. overmars ve litmanen'dan herkes korkuyor zaten. seedorf, rijkaard, de boer kardeşlerden falan korkmuyoruz. onlarda insan bizimkilerde allah yeter ki güç versin diyoruz.

    tribünler inanılmaz herkesin elinde bayraklar göz gözü görmüyor, ajax'lılar etrafa gülücükler saçıyor taraftara hayran olmuşlar belli.. beşiktaşlılar da özellikle hollandalı bayanlara hayran onlar bizi alkışlıyor, biz hep bir ağızdan hepsi senin mi şarkısını sölüyoruz. tezahurat zannediyolar bayrak sallıyolar falan.
    neyse hakem maçı başlattı. maçın daha başı, daha ne olduğunu anlayamamışız bayraklardan göz gözü görmüyor dedim ya bir anda oktay kaleciyle karşı karşıya kaldı, kalede van der saar, ismi gibi boyu isminden uzun mendeburun biri. kaleyi öyle bir kapadı ki oktay değil kaleyi yeni açık tribünü bile göremedi o an. ve gol kaçtı. ahlar vahlar üzüldük tabii. ama herkesin de kendisine güveni geldi.

    burada 8. dakika yazıyor ama sanırım 1'i düşmüş 18. dakika içerisinde overmars topla dans etmeye başladı, karşısına ali cıkıyor olmuyor, gökhan cıkıyor olmuyor, en son recep indirmeye calışıyor ama gene olmuyor.. bir ara pası ve jari litmanen ajax 'ı 1-0 öne geçiriyor. hafif bir suskunluk oluyor tribünlerde. olsun diyoruz ya, atarız illa. neyse ilk yarı bir onlar geliyor, bir biz gitmeye calışıyoruz, yok ama olmuyor gidemiyoruz bir türlü..
    ilk yarı böyle bitti. 2 tane atarsak maç uzar, 3 taneye turu geçeriz ama boru değil. atamayız. overmars tabi recep'in bu yarıda içinden geçti. recep rüzgardan zaature olmuştur diye salak salak konuşuyoruz biz.

    ikinci yarı için sahaya çıktı takımlar herkes gene biraz gaz. neyse ikinci yarı başladı. daha iki dakika geçmedi litmanen zafer'le karşı karşıya kaldı, atarsa maç biter. bir vurdu aut. ulan dedim tamam bu maç döndü.. bu maç artık beşiktaş'ın. allahasen mi dediler. tabi olm dedim profesor gibiyim. sanki bana hayatın anlamını sormuşlar, biliyorum da anlatıyorum. ağızları açık beni dinliyolar. o zaman için 1 - 2 maçtan örnek verdim, araya championship 1992 sezonundan da örnekler verdim ama tabi oyun oldugunu söylemeden. çocuklar iyice inandılar, öylesi umutsuzlar. neyse ikinci yarının ortaları gordon hoca recep'i oyundan alıp oyuna nartallo'yu soktu. bizimkiler coştu. daha 15 dakika önce öylesi bi gaz vermişim ki '' bak olm senin dediklerin çıkıyor alacaz maçı '' diyolar, neyse osvaldo oyuna girdi. emrah'ın yasak sokaklar filminde amerika bayraklı mont giyen seren serengil'i emrah'ın elinden almaya çalışan bir tayfun vardı. aynı o.. bu mu lan diyorum. o zaman bonussimo falan yok esprisini yapalım. he abi bak şimdi iyi izle diyolar, onlar da izlememişler gerçi ama güveniyorlar.. valla yalan olmasın nartallo'nun maç boyu ayağına top değmemiş olabilir. 75. dakika da kaptan pası verdi litmanen bir tane daha attı. işte bu bizim hikayemiz... vay be bitti dediler.. sessizlik oldu, van gaal usta oyuna benim sensible'dan en has adamım finidi'yi sokunca bir gayret yerimden doğrulup '' izleyin olm bak şimdi koyar finidi '' diyecek oluyorum ama boğazıma düğümleniyor. dayak yemenin alemi yok, neyse ben bunu diyemedim ama finidi 80. dakika da öyle bi pas verdi ki litmanen'e, maçı 3-0 yaptı litmanen.
    ajax taraftarları atkıları kaldırdı '' ooooo litmanen ooooo '' diye bağırıyor. öyle güzel ve kendilerine bağırıyolar ki kimse ıslıklayamadı bile biz tribünleri izlerken sarı bir oğlan da gol attı ve maç 4-0 oldu. küçük ali'ye baktım sağa sola bağırıyor. rıza sus ulan bakışı attı ali'ye o sıra.. ali'de sustu. ne yapsın?

    mac biterken tribünlerin bir kısmı sergen dışarı diye bağırdı. bizim çocuklardan ikiside dışarı diye bağırdı digeri susun ulan dedi. çok kritik bir noktadayım. eğer ben de dışarı desem kazanıcaz belki bizim olduğumuz bölge de galeyana gelecek. ama ben yok abi '' sergen naapsın '' diyip tartışmayı hafif sonlandırıyorum.
    maç bitti, ben abi normaldir adamlar cok güçlü diye cümleye başladım hemen üstüme atladılar '' lan ibne hani maç bizimdi, sen kesin beşiktaş diyordun falan dediler. inkar ettim.. o sene çok beşiktaş maçına gittim, uğursuz geldim, osvaldo'ya güldük hep beraber, taksime gittik hamburger yedik sonra eve geldim tuvalete girdim özetleri izleyemedim.
  • bu maçtan sonra beşiktaş'lı oyuncular ajax soyunma odasına gidip forma degiştirmişler, bir de ismi atıf olan bir yönetici [ keçeci değil sanırım ] '' sahaya forma değiştirmek için çıkmışlar yazıklar olsun, kaç para ya bu formalar '' diye sinirli bir açıklama yapmıştı.

    not; haftalık match ve shoot dergilerinde ajax'in deplasman forması o gün itibari ile 40 pound + shippingdi.
  • seneler sonra de boer'in kıçında gürleşen kıllar kadayıf olup ülkemizi şereflendirdiği zaman sormuşlardı;

    '' türkiye ve futbolu hakkında neler söyleceksin? ''

    bir iki klişe sonrası de boer bu maçı hatırlatarak '' bir gün önce akşam soğuk havada stadyumun oradan geçerken tribünün etrafındaki insanları gördüm ve sordum. '' neden buradalar* '' yarın oynanacak maç icin buradalar cevabını aldıgım zaman insanların burada futbola gerçekten de bir din olarak sarıldıgını daha iyi anlamıştım '' cevabını vermişti.

    giggs'de manchester maçından sonra üç aşşağı beş yukarı aynı şeyleri söylemişti.
  • ajaxlı futbolcuların sahaya yaklaşık 45 dk önce çıkıp ısınma yaptığı, buna karşılık beşiktaş takımının maça 5 dakika kala çıkıp doğrudan sahaya dizildikleri karşılaşma. aklımda kalan bazı notlar şöyledir.
    ajax kafilesi, pembe kravatlı gri takım elbiseleriyle stada adeta defile sunmuştur.
    o yıllarda stadları ortalama 10-15 bin kişilik olan hollanda takımı yaklaşık 40 bin kişinin önüne çıkmıştır. maçtan önce bu durumu sürekli irdeleyip duran boyalı spor medyasına cevabı maç sonunda vermiştir.
    maçtan önce sıkıntıdan tezahürat yapıp duran beşiktaş taraftarı maç saatine kadar yorgun düşmüş ve maçı adeta tiyatro gibi izlemiştir.
    maçın ilk dakikalarında oktay derelioğlu yeni açık tarafındaki kaleye soldan dalmış fakat bariz gol pozisyonunu kaçırarak maçı daha o dakikada kırmıştır.
    recep çetin ilk maçta oynamayan marc overmars'ın karşısına çıktığına pişman olmuştur.
    finidi'nin vurduğu sağ dış şut alt doksanda patlamıştır.
    maç bitiminde beşiktaşlı topçular yuhalanırken ajaxlı topçular dakikalarca ayakta alkışlanmıştır.
    birilerinin eski gücünde değil dediği ajax bu maçtan 1.5 yıl sonra şampiyonlar ligi şampiyonu olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap