• kuran'da yazdığı için yalan olan durumdur.
  • başlığı okuyunca doğru bir yerden girilmiş diye sevinmiştim. ancak alıntılananın mustafa armağan olduğunu görünce ilk hayal kırıklığımı yaşadım, ikincisi de başlık ile entry'nin uyumsuzluğuydu.

    amerika'nın keşfi yalanı, dünya akademik camiasında kabul edilmiştir. bunun sebebi vikingler'in amerika'ya önceden gitmesi ya da avrupalılar'ın yerli halka uyguladıkları kırımlar değildir. bunun sebebi tarihe bakış açısıyla ilgilidir. bu olguya keşif demek, amerika'da yaşayan yerli halkları tarihin öznesi olarak kabul etmemektir. çünkü söz konusu halklar için bu kıta oradaydı, yeni keşfedilmemişti, onlar kıtada yaşamaktaydılar.

    tanım: akademik olarak kabul edilmiş bir önermedir.
  • amarikanın keşfi ile piri reisin amerika haritasını çizmesi arasında fazla bir zaman aralığı olmadığı için doğru olabilecek olan.

    kolomb amerikaya 1492 yılında ulaşmış, piri reis haritasını 1513 yılında tamamlamış. arada geçen zaman 21 yıl. peki amarikayı keşfinden hemen sonra 21 yıl içinde böyle bir haritayı tamamlamak mümkün mü? adam amazon nehrinin kıvrımlarını, diğer kollarını falan da göstermiş yani.

    o zamanın teknolojisiyle 21 yılda öyle bir harita çizmenin mümkün olduğunu hiç sanmıyorum. daha uzun bir zamana yaymak lazım.
  • (bkz: amerigo)
    (bkz: stefan zweig)
  • yalan malan adamlar malı götürmüş hacı, daha neyin kavgasını yapıyorsunuz.
    kolomb yerliye kılıcını vermiş. yerli nasıl tutacağını bilememiş ve elini kestirmiş. kolomb şaşırıp heyecanlanıyor. bu insanları köleleştimenin kolaylığından falan bahsediyor günlüklerde.
  • hatalıdır.

    evet, amerika colomb tarafından keşfedilmiştir. orada bir kıta olduğunu "bize", yani keşif döneminde yaşayan toplumlara colomb öğretti. peki, orada yaşayan insanlar ne?

    amerika yerlileri de oraya buradan, yani eski kıtadan gittiler. kimi araştırmalara göre 4 bin, kimilerine göre ise 7 bin yıl önce bering boğazından teknelerle veya buzlu olduğu dönemlerde yürüyerek kıtaya ulaştılar. sonrasında ise birkaç yüzyıl içinde kıtanın tümüne, özellikle daha yaşanılabilir olan güney bölgelerine yayıldılar.

    inkalar, aztekler, mayalar gibi büyük medeniyetler kurmayı başaran bu topluluklar, aradan geçen yüzyıllar içinde "geldikleri yeri" unuttular.

    bizler teknik anlamda amerika'da yaşayanlardan çok daha fazla geliştik. devlet yönetimi ve organizasyon açısından da onlardan çok ama çok ilerideydik. yani 1500'lü yıllarda amerika halklarının en gelişmişlerinin bile sosyal, yönetimsel ve teknoloji seviyesi ancak milattan önceki yıllardaki yunan medeniyetleri seviyesindeydi.

    bu insanların "eski kıta"yı unutmuş olmaları ve bir daha hiçbir biçimde eski kıta ile ilişki içine girmemiş olmaları yüzünden amerika'nın varlığı "bilgisi" kayboldu. evet, onlar için de eski dünya'nın var olduğu bilgisi yitip gitmişti. yitirilmiş bilgi "yok" mahiyetindedir.

    colomb, bu kıtanın var olduğunu bilgisini bize verdi. daha öncesinde oraya bir şekilde gitmiş veya dönmüş olan kimse, bu bilgiyi eski kıtanın geneline yayamamıştı. belki vikingler gelip gidiyorlardı ama, orada bir kıta olduğu bilgisini kimseye aktarmadılar veya aktaramadılar. ama kolomb gitti, kıtayı öyle veya böyle keşfetti, sonra döndü; ispanya'dan ingiltere'ye, çin'den osmanlı'ya herkese bu bilgi ulaştı. işte "keşif" budur.

    yoksa, daha önce vikingler gitti, çinliler bin yıl önce zaten ulaşmıştı vs demek gerçekten saçmalamaktır. çin koskoca bir medeniyet, öküz kadar bir devlettir. amerika kıtasının varlığına dair ellerinde bilgi olsa, sürekli gidip gelirlerdi. adamlar ticaret manyağı zaten, herşeyi yazıp çizen kayda alan muazzam bir medeniyet bu. demek ki gitmişlerse de iplememişler veya yerel düzeyde kalmış, bireysel girişimlerden ibaret bir şey. yazmamışlar, gidip gelmemişler. hadi onlar da unutmuş olsun.

    neyse, az önce iki kıta arasındaki gelişmişlik farkının neredeyse 2.000 yıldan fazla olduğunu söylemiştim. avustralya'nın durumu daha berbattır. yapılan tahminlere göre buraya ilk insanlar 4.000 yıl önce ulaşmış. ama hacı, 4.000 yıl boyunca taş devrinin ötesine geçememişler. metal alet yapamamışlar onca sürede düşünün. hepsini siktiret, yazıyı bile bulamamış koskoca aborjin toplumu.

    buradan konuyu uzaya falan bağlayalım o zaman:

    demek ki, zekanın tek başına varlığı teknik ilerleme için yeterli değil. biz eski dünyada köleliktir, şudur budur vs derken, yani "yata yata düşünecek çok vakit bulduğumuzda" abuk subuk icat yapma peşine düşmüşüz. başka bir sürü sebebi de vardır ama, kim yazacak şimdi.

    neyse, uzayda başka gezegenlerde belki zeki hayat vardır. ama onlar da aborjinler gibi çıktıysa, ki büyük ihtimalle böyledir, beklemeyin uçan daireler yapıyorlar, geliyorlar gidiyorlar diye.
  • analitik bir çalışma:

    am: kadın cinsel organı, am, vajina
    eri: demek, söylemek (geçmiş zaman)
    ka: gelmek/gitmek

    puzzle'ı birleştir bakalım!
    am-eri-ka: am var - dediler - geldik

    yaa!.. anladın mı şimdi krıstof kolomb'un aslında neyin peşinde olduğunu? ;)
hesabın var mı? giriş yap