• karının sırtından sopa karnından sıpa eksik etme anlayışının örtülü bir şekilde ifade edilmesidir.
  • mahlukatı hiyerarşi içinde gören insan beyanatı.

    yaratılmışlar birbirine nispetle değil yaratana nispetle ölçülürler.

    ona karşı büyüklükleri/ küçüklükleri birbiriyle aynıdır. kadın da erkek de birbiriyle aynıdır. insan da kuş da ot da aynıdır. candır.

    bunların biri birinden büyük veya üstün değildir. birinin öbürüne tahakküm etme, bir öbürkünü yönetme, tercihlerine kısıt koyma, cebretme, adına karar alma hakkı veya yetkisi yoktur.

    mahlukatı hiyerarşi içine sokmaya, bir astlık üstlük sırasına sokmaya çalışmak tehlikelidir; en üstte gördüğünün yerine oynuyorsun demektir. bu kafaya sahip çok insanın sonu, firavunlar, nemrutlar gibi olmuştur. insanın en üst noktaya geldiğinde firavun, nemrut, başbakan(?) olduğunda sapıtmasının sebebi budur. mahlukatı hiyerarşıye dizmek tehlikelidir. bu işin sonu şirke gider.
  • uzum - raki e$itligine inanabilen bir ba$bakanin aciklamasi.
  • bu adamlar bazı ideolojileri de "hee ben çalışacağım başkalarına yedireceğim olur mu öyle şey" diyerek eleştiriyor, yok bir de inanacak mıydı, o zaten "eşitlik" ne demek onu da bilmiyor.
  • talihsiz bir başbakan beyanatı.

    işin vahimi malesef yaşadığımız toplumda böyle düşünen çok insan var. zaman zaman kadınlarla bile tartışmaya girebiliyorum bu konuda "sizin bizimle eşit haklara sahip olmanız, eşit statüde görülmeniz, toplum hayatında eşit derecede yer almanız, eşit muamele görmeniz, erkeklerin arkasına sığınmamanız lazım" diye ama okumuş kadınların bir kısmı bile bunu kabul etmiyor.

    bu tip toplumlarda işte liderlere düşmesi lazım işin, toplumda özgürlükleri genişlettiğini iddia eden bir liderin kadınlara "haydi eşit olma zamanı" deyip stk'ların görüşlerini, taleplerini yerine getirmesi lazım. kadınları erkeklerle eşit derecede insan olduklarına inandırması lazım. "birbirini tamamlıyor", "doğaları farklı, o yüzden eşit olamayız", "bizden daha duygusallar, annelik yapmalılar" söylemleri ise ikiyüzlükten başka bir şey değil.

    ama bizim başbakanımız bile buna inanmıyor ki. saysak kaç tane bakanın eşi çalışıyor aktif iş hayatında? belediye başkanları "ikinci eş kültürümüzde var" diyebiliyor. partilerin listelerindeki kadın milletvekili, kabinedeki kadın bakan oranlarına bakmak bile yeterli bu eşitsizliği görmeye.

    bunu normal karşılayan kadınların olduğunu bilmek ise aslında daha çok üzüyor insanı.
  • olabilecek en korkunc yerde soylenmis soz. 'sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileriyle yapilan toplantida' soylenir mi yahu boyle bir sey. ustume saldiracaklar diye korkundan soylememen lazim bir kere. sevgili basbakanimizin patavatsizligi cok hosuma gidiyor, hepimiz evlerimizde cok egleniyoruz.

    ayrica burada kadin ile erkegin sadece fiziksel esitsizliginden degil, toplum icindeki esitsizliginden de bahsedildigini dusunmekteyim ki bu patavatsizlik degil, asagilamaktir.

    bir de bence sayin basbakanizmiz siyaset olayini tam kavrayamamis. gunumuzde siyaset aslinda korkunc seyleri insanlari manupule edip kandirarak yutturmak degil mi? simdi hadi sen bir sey soyluyorsun, hadi kotu bir sey soyluyorsun - hatta bence korkunc seyler soyluyorsun, bunu boyle alttan alttan kimseye caktirmadan vermen, yutturman lazim. e boyle zavalli kadinlarin suratina tokat gibi carpmak butun bu olaya ters degil mi. ya da ben bu islerden hic anlayamiyorum. of.
hesabın var mı? giriş yap