bir kadına okunabilecek en güzel şiir
-
hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
(bkz: nazım hikmet ran)
efsane okurum. * -
seni düşünmek güzel şey, ümitli şey.
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
fakat artık ümit yetmiyor bana.
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum.
(bkz: nazım hikmet)
(bkz: seni düşünmek)
edit: nazım seven kızları üzmeyin beyler.
hemcinslerimin uyarısı üzerine edit: nazım seven insanları üzmeyin eşek sıpaları. -
kaçıp sana saklanıyorum akşam oldu mu
sana dokununca mı denizleniyor masa
senin avcıların mı çok hayvanları kovalayan
sıkıntımın ormanında?
üç beş günümüz var şuracığında
nice oyuncağımızı kırdılar
biz de güzel çocuklardık bahçelerde
sularda alabalık
azla avunmaya alıştık
ne yapalım paramız yoksa
şarabımız bitince yağmura çıkarız
kim güzelleşmiyor öpüşünce.
(bkz: ahmet oktay) -
hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
(bkz: nazım hikmet)
(bkz: hoşgeldin kadınım) -
(bkz: cemal süreya) (bkz: üvercinka)
böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye
laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
afrika dahil
aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
yatakta yatmayı bildiğin kadar
sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
bütün kara parçaları için
afrika dahil
senin bir havan var beni asıl saran o
onunla daha bir değere biniyor soluk almak
sabahları acıktığı için haklı
gününü kazanıp kurtardı diye güzel
birçok çiçek adları gibi güzel
en tanınmış kırmızılarla açan
bütün kara parçalarında
afrika dahil
birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
değerlendiremez
bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna
diziyorlar
bütün kara parçalarında
afrika dahil
burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
aklıma kadeh tutuşların geliyor
çiçek pasajında akşamüstleri
asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
bütün kara parçalarında
afrika hariç değil -
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat.
(bkz: turgut uyar) -
ne tuhaf ? anlatım bozukluğudur; seni özlemek
tüm dil bilgisi kurallarına uysanda düzelmez
seni anlatabilecek, bir dil bulunabildiyse tabi..
(bkz: ben) -
sezai karakoç'un sessiz müzik adlı şiiri olabilir:
sessiz müzik
sen kış güneşi misin
yakarsın ısıtmazsın
bir ırmağın ortası yoksa
seni mi hatırlayacağım
bu dünyada olup bitenlerin
olup bitmemiş olması için
ne yapıyorsun
sizin evin duvarları taştan
dumanı da mı taştan
seni kız arkadaşlarından
sevinç gözyaşları içinde
öpen olmayacak mı
ezberlediğin şiir
beklediğin adam -
aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir
en sevdiğim tatlı kazandibidir.
leyla sev beni sokma müşküle
gel kaşık atalım iki tabak keşküle
(bkz: tosun paşa) -
bir aşk şiiri değil, ama bir kadına hitaben söylenmiş. siz sevgilinize de okuyabilirsiniz. tabii ki bir ramiz rövşen şiiri, azerbaycan lehçesi ve türkiye türkçesi ile burayı tıklayarak okuyun, sözlük ters e'yi desteklemiyor maalesef, hepsini düzeltmeye üşendim.
"...men bele adamam menden uzaq gez
uzaq gez xeyrimden, şerrimden menim
daha bu qelemim çiçek bitirmez
qızlar çeleng hörmez şeirimden menim..."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap