• zülfü livaneli'nin 2001 bahar da yayımlanan romanı.
    stockholm e siyasi mülteci olarak yerleşen insanların geçmişleri ve kendileriyle başbaşa kaldıkları anlıkların öyküsü anlatılıyor.

    kitaptan bir alıntı:
    "...bölünmüş bir dünyada, sağduyulu kalmaya çalışan ve herhangi bir takıma girmeyen adama duyulan kuşku, sonunda o insanın çarmıha gerilmesiyle sonuçlanıyordu..." (sayfa 91)
  • reklamlarinda trailerlari seslendiren adam'i gormek istedigimiz kitap.

    "one man, one cat, one death....one hope"
  • degisik bir anlatim tarzina ve kurguya sahip isminde gecen kediye, adam ve olum'e verilen kadar yer verilmemis kitap.*
  • "ben ömrüm boyunca bir köpek olarak yaşamıştım ama artık kesin kararım kediye dönüşmekti. artık hayatımda bağlanmalara, başkalarını kendime bağlama çabalarına yer yoktu. köpek olduğum yıllarda hepsini yapmıştım ama bu beni felakete götürmüştü. ölümün kıyısına gelmiştim. ölümün kıyısı ölümün kendisinden daha feci birşeydir, bunu yaşayarak öğrendim. bağlanmalar yüzünden aklımı kaçırmanın kıyısında dolaşmıştım uzun süre. içime karanlık yerleşmişti; bir türlü söküp atamadığım, kusamadığım, çıkaramadığım bir koyu karanlık. o dönemde yaşamayı unutmuştum sanki. bunu birisinin hatırlatması gerekiyordu "nefes almam gerek" diye düşünmesem nefes alamayacaktım. bütün bunlar biğr köpek gibi bağlanmam, sevgi ve merhamet dilenmem yüzünden başıma gelmişti. insan denilen yaratıklara ilişkin düşüncelerimin yanlışlığı yüzünden. bütün köpekler saftır zaten. oysa şimdi bir kediyim ben: uzak, denetimli, soğukkanlı ve güçlü bir kedi. eski mısırda, beni hassanda yapılmış 300.000 kedi mumyasından biri. onlara kadar soğuk, onlar kadar güçlü ve mağrur."

    şeklinde anlatır kahraman kendini. okunası bir romandır.
  • 2001 yunus nadi roman ödülü'nü hak etmiş olan, yunanca, sırpça ve farsça baskılarından sonra son olarak isviçre'de yayınlanmış olan zülfü livaneli romanı.

    remzi kitabevi (türkiye, 2001)
    patakis (yunanistan, 2002)
    alfa-naronda knjiga (sırbistan, 2002)
    qoqnoos (iran, 2004)
    unionsverlaq (isviçre, 2005)

    sıcak ülkelerden, stockholm'un kar altındaki caddelerine ve buz tutmuş göllerine savrulan siyasi mülteciler. yaşamı paramparça olmuş sami'nin, bir kuzey hastanesinde önüne çıkan yaşlı bir bakan.

    bir cinayet planı ve sami'nin yaşamını etkileyen bir kedi. çevresindekileri kendisine âşık eden şilili bir genç kız; yakıcı öfke nöbetlerine kapılan güzel clara.

    bir uzay istasyonu kadar garip ve uzak buldukları iklimde kıvranan, acı çeken, kıskanan, cinsellikle avunmaya çalışan ve öç alma hayalleri kuran insanların romanı.

    sami, clara, juan perez, rıza, garcia, adil ve yoriko'nun hikâyesi, uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız bir derinlik ve elinizden bırakmayı olanaksız kılacak, soluk kesen bir kurguyla anlatılıyor.
  • çok şey söyleyen, kurgunun içine karakter sami'nin penceresini de açarak daha da çok söyleyebilmiş kitap.
    evet siyaset var, zorunlu göç, işkenceler, büyük acılar, tek bir kurşun büyük maliyetleri, üstelik dünyanın her yerinde değişmeyen insan davranışları, politik tavırlar, direnişler, sistem çatışmaları... ama hepsinden önemlisi, orkideler var. yaşanan kötülüklerin, açılan yaraların, bozulan ruh sağlığının, tüm bunlardan nasıl arındırabildiği ve iyiye döndürülebildiği var. orkidelerin sadece bitkisiler açıdan değil, manen de yüzlerce çeşidi olduğu umudu var ki herşeye değer.

    anlattığı hikaye öyle karamsar bir gerçeğe paralel gidiyor ki, roman içerisinde ikinci bir dil, ayrı bir kalem, okura alan açıyor. yazarlık açısından zülfü livaneli'nin zor ancak şart olan bir şeyi başardığını düşünüyorum.
  • zülfü livaneli'nin yeni nesil gençliğe türkiye'nin ve zamanın türk gençliğinin neler yaşadığını çarpıcı bir şekilde anlatan romandır. darbe, darbe sonrası, en sonunda darbecilerin akıbeti ve aralarda yaşanan hüzün dolu maceralar, anılar...

    kimi zaman insanın gözlerini doldurur, kimi zaman nefretle zamanın bakanlarını ve şimdinin bakanlarını sorgulama ihtiyacı hissettirir.

    uslup çok farklı olmuş, birince ve ikinci tekil şahıslar tarafından birbirini eleştirir gibi giden roman, yani baş karakterle, yazar arasında olan şaka yollu çekişme romana müthiş bir tad vermiştir.

    ayrıca kafalarda ki iskandinavya'nın müthiş isveç'i tanımamıza yardımcı olur.
  • ana karakterin, kendi yazarından daha iyi yazdığı kitap.
hesabın var mı? giriş yap