• haçlı seferleri döneminde doğu roma imparatorluğu üzerine odaklanan "les croisades"* isimli eserinin hem orta çağ tarih araştırmaları için hem de dinlerin ve mezheplerin birbirine bakışının doğru değerlendirilmesi için tek kelimeyle bir baş ucu eseri olması gerektiğini düşündüğüm 1940 doğumlu fransız bizantolog ve nümizmatik araştırmacısı.

    daha doktora öğrencisi bile değilken kaleme aldığı şu satırlar, aslında haçlı seferleri'ni salt müslüman vs hıristiyan savaşı olarak gören milyonlara ve bugün bu savaşların bu şekilde görülmesine yol açan revizyonist tarih yazımına dair çok şey anlatıyor:

    "haçlı seferi, bir kavram olarak bile bir bizanslı için anlaşılmaz bir şeydir. imparatorluğun persler* ve hilafet'e** karşı yürüttüğü savaşlar asla kutsal bir savaşa dönüşmemiştir. heraklius'un pers savaşları, asla batının orta çağ sonrasında görmek istediği gibi bir haçlı seferi değildir. nikephoros phokas'ın suriye'ye ve ardılı ioannes çimiskes'in de filistin'e kadar taşıdığı savaşlar döneminde, konstantinopolis patriği kâfirle savaşırken ölen askerleri şehit olarak kutsamayı reddetmiştir. bizans kilisesi, batının düşüncesine göre ilkel bir hıristiyanlık anlayışına tutunduğu için hıristiyan halkın ve hasseten din adamlarının silah kullanmasına şiddetle karşı olup savaşta insan öldürmüş kişileri üç sene boyunca kudas ayini'ne kabul etmemektedir."

    anna komnena'nın da aleksiyad'da franklar, keltler ve barbarlar olarak kimliklendirmeyi uygun gördüğü batı avrupa'dan kutsal topraklara giden katolik haçlı güruhundan ne kadar büyük bir rahatsızlık duyduğunu anımsayacak olursak, aslında müslümanlar'a gelene kadar doğu romalılar'ın da bilhassa normanlar ile olan askerî geçmişi de dikkate alınınca haçlılar ve kutsal savaş fikrine ne ölçüde uzak olduğu daha iyi anlaşılabilir. bakın ne demiş imparator aleksios komnenos'un kızı anna:

    "godfrey de bouillon da aralarında olmak kaydıyla, tüm kontlar toplanıp ant içmek için bir araya geldiğinde, soylulardan biri basileus'un* yerine oturma utanmazlığını gösterdi. basileus, hiçbir söz söylemeden göz yumdu çünkü frenkler'in kendilerini bir şey sandığının uzun zamandır farkındaydı."

    bilhassa geç orta çağ dönemiyle birlikte batı avrupa'da ortaya çıkan haçlı seferleri'nin tarihini yeniden yazma hareketinin aslında hem anna komnena gibi dönem kaynakları hem de sayın morrisson gibi kıymetli bilim insanları ve araştırmacılar sayesinde ne kadar beyhude olduğunu anlamış oluyoruz.
hesabın var mı? giriş yap