*

  • (bkz: kız vermek)
  • bok gibi genelleme.başkasına kız vermezlerse genetik çeşitlilik oluşmaz ve bağışıklık sistemleri zayıflar buda hastalıklara davetiye çıkarır
  • laf ola beri gele tarzinda soylenmi$ bir sozdur. zira yengemiz var cerkez, nasil vermiyorlarmi$ ba$kasina? bu di$ariya kiz vermeme hadisesi eskiden gecerliydi sanirim. gunumuz dunyasinda boyle di$ariya kiz vermem, iceriden erkek almam, caprazlama olmaz, genler kari$masin, aman soyumuz tukenmesin gibi eskiden onem tasiyan hadiselerin onem bayagi azalmi$tir. irkcilik ve milliyetcilik gibi kavramlarin eskisi kadar keskin sinirlarinin olmamasi da bunda bir etken tabi. hem gonuller bir olunca samanlik seyran olur di mi? evet olur.
  • çerkesler genellikle kendilerine has kültürlerini, dilini, dansını, gelenek/görenek/örf/adetlerini önemseyen ve bunları yaşatan bir yaşam tarzına sahip olduğundan, küçüklükten başlayarak, çerkes olmayan biriyle evlendiklerinde mutsuz olabileceklerine inan(dırıl)ırlar. bu sadece kızlar için değil, erkekler için de geçerlidir.

    zamanımızda kız verme/alma gibi bir eylem yerini çoğu zaman gençler aralarında anlaşmışlar'a bıraktığından, "çerkesler başkasına kız vermez" gibi bir önermeyi "kesinlikle örneği görülmemiştir, asla da görülemez" şeklinde yorumlayıp "olur mu canım ben bi tane görmüştüm" diye çürütmeye çalışmak elbette doğru olmaz. olsa olsa şöyle denebilir, çerkesler bugüne dek bu tür evliliklerde yaşadıklarına veya tanık olduklarına dayanarak mümkünse kafkas kökenli olmayan biriyle evlenmeyi tercih etmezler. bunun nedeni milliyetçilik veya ırkçılık değil, yaşam tarzlarının uyuşmayacağı korkusudur.

    ayrıca "başkasına kız vermez" lafını bir açıdan daha açmak gerekir ki o da akraba evliliğidir. çerkeslikte kendi sülalesinden biriyle evlenmek kesinlikle yasaktır, yapan toplumdan dışlanır. fakat ilginçtir ki sülale ve hatta çerkes olup olmamak babaya göre belirlendiğinden (anlaşılacağı üzere annesi çerkes olanlar çerkes sayılmıyor, aslında bu da kız vermemek için bir sebep olabilir, o kadarını bilemeyeceğim), kişinin annesinin sülalesinden biriyle evlenmesinde mahsur yoktur.
  • daha çok kendi anavatanlarından sürülmüş ve ne kadar olsa da başka bir ırkın içinde azınlık olarak yaşamak durumunda kalmış olmalarından dolayı asimilasyonu yavaşlatmak için oluşmuş tavır olabilir. çerkes adetlerinin özellikle büyüklere saygı anlamında çok ağır olması ve çerkes olmayanların uymasının zor oluşu bu durumu körüklemiş olabilir. ayrıca sadece kız vermemek değil kız almamak da sözkonusudur. bu durum günümüzde, tüm çerkes adetlerinde olduğu gibi eskiye oranla kat kat yumuşatılmış olup ilk seçenek çerkes olmasıdır şekline dönüşmüştür.
    bu arada akraba evliliği de kesinlikle yasaktır.
    not: bu durumu ırkçılık olarak niteleyecekler de nazarımda mal değneği mertebesinden yukarıda değillerdir.
  • azinlik psikolojisiyle aciklanmasi gereken bir kavram. sadece cerkesler degil ermeniler, rumlar, museviler, gurculer, bosnaklar da disariya kiz vermemeyi [i]tercih[/i] ederler. gunumuzde her ne kadar bu orneklere giderek daha az siklikta rastlansa da ozellikle kucuk yerlesim yerlerinde, hele de tek bir etnik grubun hakim oldugu koylerde hala gorulen bir gelenektir. turk milliyetciliginden ve -ozellikle egemen- milliyetciligin her turlusunden ikrah eden bir kisi olarak cerkes mikro-milliyetciligi de yapmama gayesiyle ozel olarak savunup, aksine yermiyor da olmama ragmen bu gelenegin sebeplerini anlamak da zor degil: egemen kulturun hemen her zaman hakim gelecegi bilinci ve bu sebeple zaten azinlikta olan bir kulturun devam edebildigi kadar devam ettirilmesi gayesi en buyuk; genel olarak evliliklerde pasif taraf olmak durumunda kalan kadinin alistigi hayati surduremeyecegi ve dolayisiyla mutsuz olacagi inanci ise ikincil bir sebeptir. onemli ya da onemsiz, gercekten de ozellikle bu tip cerkes-turk evliliklerinde ozellikle de erkek tarafi turk tarafini da temsil ediyorsa ailenin devaminin turk gelenekleriyle yasamasi hemen hemen kacinilmazdir. turkiye'nin geneli bugun hala ataerkil ve gelenekci bir toplumdur, cogu insan (hatta gazeteci, politikaci) esinin cerkes olmasindan at soyundan bahsedercesine bahsetmeyi ama geri kalan "cerkeslik" detaylarini atlamayi tercih ettigi icin gelenekci cerkeslerin de ayni tavirla karsi koymalarinin sebeplerini anlamak zor olmasa gerek. bunun yaninda iki tarafin da birbirlerinden farkli da olsa (gunumuzun sicak ve populer terimiyle) "kulturel azinlik"oldugu bir evlilik durumunda sartlar cogu zaman daha esittir.
  • genellemeler, adı üzerinde genellemedir.bir kişi ya da olay üzerinde doğrulamaya kalkarsanız yamulursunuz, (b)üzülürsünüz.hayatında bir-iki çerkes tanıyan birilerinden yapılan yorumların, tüm çevresi, ailesi çerkeslerden oluşan bir kişinin yorumlarından daha sağlıklı olmayacağını sanıyorum* zira toplumsal bir durumu yorumlamak kitlesel bir gözlem gerektirir.bu entrinizde sosyoloğunuz olarak diyorum ki çerkeslerde bir kızın yabancıya (bu türk de olabilir başka bir şey de) verilmesi, değerli bir hazinenin kaybı gibidir, jilehaje dir. doğumundan itibaren el üstünde tutulan guashe nin ışığının kapı dışını aydınlatmasıdır. böyle bir kararı alan çerkes kızını fikrinden geri çevirebilmek için uğraşılır çabalanır, en olmadı kızın isteği kabul edilir ama ne yaslarla ne ağıtlarla...dedesinin, babasının, aile büyüklerinin gizli gizli ağladığı çok duyulmuştur. sorun burada ırkçılık, kafatasçılık değildir. köyde doğup büyüyen çerkesler bu kavramları ne bilsindir.onlar için önemli olan kendi kültürlerini koruyamamak, nesillerini devam ettirememektir.bilirler ki yabancıya verilen kızları farklı bir boyutta farklı bir hayat seçmiştir ve yolun dönüşü yoktur.
  • müslüman müslümanla, türk türkle, çerkez çerkezle evlensin diye düşünen kimselerin ortaya çıkmasına neden oldugu cümle...
    almanya’da yaşayan bir türk ailesi için de orada “türkler başkalarına kız vermez” cümlesi kullanılacaktır ya da türkiye’de yaşayan bir yahudi için de aynı şey geçerli olacaktır.bir türk baba mançuryalı damat adayını gördüğünde de bu cümlenin oluşmasına neden olacak cümleler kuracaktır.iki kişinin ne kadar ortak noktaları olursa o kadar iyi bir evlilik olacagı düşünülür haklı olarak..ancak türkiye’de yaşayan bir çerkez kızı benzer sosyoekonomik durumdaki bir türk kızından çok da farklı değildir sonuç itibariyle.belki haluj yapar, çerkez tavuguyla gelen misafirlere ziyafet çektirir ya da evlendiğinde kayınpeder konuşmadan onunla konuşmamak gibi günümüz dünyasında yerine getirilmeyen gelenekleri uygulamaya kalkışır, bir de çerkez düğününde ortaya çıkar, güzel güzel oynar.onun ötesinde sonuçta türkiye’de doğmuştur, büyümüştür ve türk erkeğiyle de uyuşamama gibi bir durum ortaya çıkmayacaktır.
    ancak yok olan bir ırk gibi düşünülen çerkez ırkının aile büyükleri, olayı farklı görür her zaman.”çerkez çerkezle evlenmelidir.
    hem böylece araya yani“çerkez kanı”na “türk kanı” karışmamış olur.kusursuz çerkez ırkının devamı güzelce sağlanır.hem kim istemez bir çerkez köyünde çerkez düğününde oynamak.bir çerkezin en iyi anlaşacagı yine bir çerkezdir.” azınlık psikolojisinden dogan bu durumun türkçesi ırkçılıktır, kendini üstün görmektir. aksini düşünen varsa çevresindeki çerkezlerin “biz çerkezler var ya...” diye başlayan cümlelerine ömür boyu kulak tıkamış demektir.
hesabın var mı? giriş yap