• türkçesi çıksa diye beklerken ilk bölümü kendi sayfasından ingilizce okunabilir:

    http://www.yalom.com/documents/thecrookedcure.pdf
  • türkçe'ye günübirlik hayatlar şeklinde çevrilmiş ve pegasus yayınlarından çıkacak yalom kitabı.

    bu da idefix linki:
    http://www.idefix.com/…asp?sid=fy9bzxic10nsudvudzid
  • irvin d. yalom'un ağırlıklı olarak ölüm korkusu tarafından çevrelenmiş hastalarıyla anılarını anlattığı kitabı.

    kitap, özellikle doktorlar tarafından 6-7 aylık ömrü kaldığı belirtilen hastalarının iç dünyalarına iniş yaparken sizi çok derinden vuruyor. fakat şunu görüyorsunuz ana felsefede : every life comes with a death sentence, but until then, you are in charge *.

    hayatın her saniyesini dolu dolu yaşamak, var olandan maksimumunu kapabilmek ve başkalarının hayatlarına dokunabilmiş olmanın ayrıcalığını yaşayanlar kitabı daha derinden hissedecektir sanıyorum. her kim ki kafasındakileri olanakları olmasına rağmen yapamamış, hayatını ertelemiş veya asıl değerini ortaya koyamamış, işte onlar ölüm korkusuyla yüzleşecek, bundan kaçıp bazı şeyleri telafi etmeye çalışacak kişiler olacaktır.

    kitabı etkileyici kılan ise, keko bir kişisel gelişimcinin değil, hastaları üzerinden anılarını aktaran stanford'lı bir bilimadamının sahnede olması.

    kitabın can alıcı mottosu olan you must give up a hope for a better past'ı çok erken yaşlarda hayatıma soktuğum için ise kitap ekstradan etkileyici, doğru ve güvenilir bir kaynak haline geliyor. herkese öneriyoruz.
  • ölüm korkusuyla nasıl baş ediyorsunuz: yaşlanırken, kaybederken, ölümcül hastayken, zaman ilerlerken, güzelliğinizi, gençliğinizi ve gucunuzu kaybederken...

    ya da nasıl ve ne kadar baş edebilirsiniz?

    yalom'un gerçek psikoterapi öykülerinden oluşan çarpıcı kitabı.
  • yalom'un kendimle ve hayatla ilgili yüzleşmelerimde nasıl bir etkisi olduğunu bu kitabı okuyunca bir kere daha anladım. yıllar önce ölüm gerçeğiyle yüzleşmekten kaçışımla ilgili şöyle bir kelam etmişim; (bkz: #35020332)

    aslında aradan geçen yıllarda ölüm gerçeğinden kaçışım noktasında değişen bir şey olmadı. -aslında bu kitabın da az çok neden bahsettiğini bilseydim elime almazdım muhtemelen. - bu kitap bana ölümle çıplak bir yüzleştirme yaptırmadı evet, fakat ölüm gerçeğiyle yüzleşmeden diğer kavramlarla ilgili sorguların nasıl havada, nasıl ucu açık kaldığını gösterdi.

    bu çalışmasında yalom'un kendi şahsı ve özel hayatı daha görünür. -belki rahatsız edici ölçüde- eski çalışmalarından bahsediyor. belki 84 yaşına rağmen hastalarında okuduğu ve üzerine gittiği onaylanma ihtiyacını bu yolla yerine getirmeye çalışıyor. belki kendi ölümüyle yüzleşmesini diğer hastaların üzerinden ve aynada değil kağıt üzerinde yapmak bu gerçeğin acısını hafifletiyor.

    başyapıt değil ve fakat ölüm konusuna yumuşak bir giriş yapmak için okunabilir.
hesabın var mı? giriş yap