• o değil de eşşek yüküyle parası olduğunu iddia edip yurtta kalanlar varmış bu dünya'da sözlük sağolsun bunu da gösterdi. bu paralı öyle andavaldır ki parası olan adam yurtta kalmaz. daha bunu düşünemeyecek mertebedeki zeka düzeyiyle çakma trolluk yapınca hem hoş olmuyor hem dikkat çekmiyor. geçen bir arkadaş söylemişti bu trollük işi ciddi zeka ve dünya görüşü gerektirir diye. olmayınca böyle sığ oluyor.
  • üzerine damlayan tuvaleti olan (bundan dolayı şemsiyeyle tuvalete girebilen), sıcak suyun verildiği saat banyo yapabilmek için kuyruk bekleyendir. imza saatinden önce sürekli bir kımıl kımıllık sürekli bir gürültü olduğu için akşam saat 10 dan önce ders çalışmaya oturamayandır. şöyle rahat bir koltukta oturmanın dayanılmaz hafifliğine ulaşamayandır zira bu öğrenci ya yatağında yatıp oturur ya da çalışma odasının sandalyesinde (evet bu sandalyeler rahatsız olmasına rağmen üzerinde uyuyup kalabilmeyi de becerebildiğiniz sandalyelerdir) oturabilir. daracık bir dolaba tüm kıyafetlerini, ayakkabılarını, kitaplarını tabak çanağını, yiyeceklerini, paltosunu sığdırarak üstün başarı gösterebilen öğrencidir. tüm bunlardan anlaşılacağı üzere bu öğrenci bahtsız olduğu kadar aynı zamanda bir yetenek abidesidir.
  • kampüs içi siyasetten en fazla nasiplerini alıcak kişilerdir. gün gelicek yurdun badem bıyıklı abileri nasihatları ile boğucak, cuma namazı içiin baskı yapıcak, gün gelicek yurdun sözde mhp lileri kendilerine "teşkilattan" diyen tipler, sıkıştırıcaktır.

    bu sebepledirki kafam rahat olsun diyen her üniversiteli, ilk yıldan itibaren kendi evini kiralayıp ev arkadaşı edinerek yüksek öğretimini tamamlamalıdır. ev hayatının anıları, eğlencesi bambaşkadır nede olsa..
  • nietzsche abimizin de buyurduğu gibi seni öldürmeyen şey güçlü kılar, ki doğrudur. devlet yurdunda kalırken zavallılık çeken her bir öğrenci sivil hayata döndüğünde daha başarılı olma eğilimindedir. zorluklara katlanma gücü artar. sabır taşı olur. çıktığında, hala canlıysa tabii, bir zavallı olarak değil gururlu bir komutan edasıyla geri kalan hayatını selamlar.
  • valla bir zamanlar o zavalli bendim.
    hatta bana benzer 11 tane zavalli ile ayni odayi paylastim.
    fevkalade zavalli bi odaydik yani.
    ama sonra universitede odayi paylastigim zavalli sayisi 3'e indi.
    boylece daha elegan bir zavalli oda olduk.
    e 12 zavalli nereee, 4 zavalli nere. di mi?
    oyle yani.
  • bir kis sabahi sekiz kisilik odada sabaha sirilsiklam uyanan insandir. odadan ciktiktan sonra geri girmek imkansiz oldugundan, pilini pirtini toplayip sac kurutma odasinda giyinmek zorunda kalandir. banyoda acemi günlerinde muhakkak bir taraflarini yakan arkadastir; tuvalette biri sifonu cekmeye görsün banyodan aci ciglik sesleri yükselir her defasinda. gercekten basarili bir ögrenciyse, calisma odasinda masanin basindan kalkamayan, boynu tutulan, isyan edendir. cünkü devlet yurdunda masani özellikle sinav zamani terk etmek demek, bir acikgözün hop diye senin masana damlamasi demektir. bu arada "senin" masan, "benim" masam kavrami da yoktur. bütün yil ders calismayip sadece sinav zamani baskalarinin huzurunu masa kapmaca oyunu ile bozan zavallilar da bu kurumun bir parcasidir. ımza vakti geldiginde ayakta duracak hali kalmamisken, yurtta varligini belirtmek adina, 3.kata kadar uzanan sirayi beklemek zorunda kalandir. aman ne bekliyorum canim, gece kalkar atarim deyip, uyanamadiginda, sabaha memura dert anlatmak zorunda kalacak acinasi yavrucaktir. (gerci bu imza olayi ben son siniftayken kalkmisti bursa`da.) devlet yurdunda kalan zavalli, bir sabah annesinin muhtesem ev yapimi zeytinlerini yemek icin heyecanla cami actiginda, gece cikan siddetli firtina sonucu zeytinin yerinde yeller estigini görünce oturup sinirden aglayandir. yurtta kalan zavalli, insanliktan nasibini almamis yaratiklarin diskilarini görmek, kokularini icine cekmek durumunda kalandir. özellikle sularin 2-3 gün kesilmesi durumunda, odadan disari cikamayan, ciktigi an kokudan ölecek olan bahtsizdir. bir de bu zavalli duruma banyoda acaba biri perdeyi acacak mi tedirginligi eklenir. dalgin vatandasin biri banyonun perdesini yanlislikla acar ve karsliklili cigliklar... sonra bu zavalli sahis, her sene yatak altlarindan böcek yuvalarini, böcek fobisine ragmen temizleyendir. bir cuma aksami kendi evine gitmek icin izin almayi unuttugundan, nöbetci memura yalvarmak zorunda kalan, sorunu cözemeyip en son ailesini arayan ve babasini böyle akillilarla muhattap olmak durumunda birakandir. bir de yurtta kalan bu zavalli pek dindar degilse, yurdun ablalari tarafindan sürekli " ne zaman mescide geleceksin?" , " seni de bekleriz gel bir dinle bizi " söylemlerine maruz kalandir, ki inanmadigini söylese, kiyametler kesin kopacaktir. para yoktur; yeri gelir sadece kuponlarla yemek yiyip, doymayan karni guruldarken uyumaya calisandir. ertesi gün önemli bir sinavi varken ve uyumasi gerekirken, kapi önünde sevgilisi ile kavga eden, aglayan, bagiran, cagiran kiza kizmakla kizmamak arasinda gidip gelendir. bir de odasindaki birbirinden ilginc tiplerle kavga etmeden, iyi gecinmek zorunda kalandir bu zavalli.

    uzatilir da uzatilir bu liste...

    lakin, sizin de anlamis olacaginiz gibi, disaridan bakildiginda "zavalli" gibi dursa da bu insanlar, aslinda hayatin zorluklari ile bas edebilen, saglam sinirlere sahip, güclü insanlardir. kolay kolay yikilmazlar.
  • küçük bir şehirdeyse şanslıdır. 2 kişilik odalarda evden farkı olmaz yurdun.

    ama öğrenci kaynayan şehirlerde, yazıktır günahtır. 8-10 kişi bir evde beraber yaşayamazken bir odaya sığıştırmak da nedir.

    bir de parası olup da gerçekten eve çıkmayan tipler vardır. -var böyle insanlar cidden- sorumluluk almak zor gelir, yemek yapmak zor gelir vs. tanrı onları kutsasın.
hesabın var mı? giriş yap