• caaanım ülkemde bir sınıfmış bu. ezikmiş, büzükmüş, ufacık tefecik içi dolu turşucukmuş. yıllardır ezilirlermiş. yüzyıldır en uygun zamanı kollarlarmış başa geçmek için, ezikliklerinden kurtulmak için.

    şimdi gerçekten içimden gelenleri, gördüklerimi yazacağım buraya;

    benim annem-babam bir ağabeyim var çok şükür. yıllardır ekonomik olarak bir çıkarız bir ineriz. genelde ortalama bir değerde tuttururuz ama. abuk sabuk paralar harcadığımız pek görülmemiştir. tutumluyuz diyebilirim. hadi tamam bu şekilde bir orta sınıf olarak kabul edilebilir belki durumumuz.

    ben, yıllar önce daha ufacık bir veletken kuran kursuna yazıldım. bir yaz boyunca arapça okumaya çalıştım. benden 8 yaş büyük olan ağabeyim o yıllar cuma namazlarına gider hatta 5 vakit namaz kılardı. babam da namazlara katılır ama genelde belindeki rahatsızlıktan dolayı 5 vakit namazını kılamazdı. annem de bazen başlardı 5 vakit namaza bazen bırakırdı. bu topraklarda rastladığım çoğu aile gibi islam kültürüyle yoğurulmuşuz şeklinde düşünürüm bunu hep.

    neyse..

    lise için özel marmara evleri ihlas erkek lisesi'ne kaydımı yaptırdım. özel dediğime bakmayın. yıllık fiyatları diğer özel okullara göre oldukça ucuzdu. yeşilköy 50. yıla gitmeye kalksam, servis fiyatları bu okulun fiyatlarını karşılıyordu. neyse ama yine de şükür*, para varmış ki o zamanlar bizde, bir şekilde yazdırmış babam beni oraya.

    ingilizce eğitimi, fizik, kimya vs eğitimleri çok iyiydi bu okulun. haremlik selamlık otururduk ama konferans salonlarında. kızlar önde, erkekler arkada... kızlar sağda, erkekler solda... onlar yasak koydukça, biz de erkek lisesinde erkek erkeğe okuyan erkekler olarak daha da coşuyorduk ve de hayvanlaşıyorduk. ayrıca bu arada cuma namazlarımızı kılıyorduk. 5 vakit namazını kılanlar da vardı. gülüyorduk, eğleniyorduk.

    neyse..

    daha sonra üniversiteyi kazandım bursa'ya attım kapağı. birinci yılın sonlarına doğru mecburiyetten ihlas öğrenci yurdu'na girdim. fiyatları ucuzdu, bizim de ekonomik durumumuz sıçıştı. bir küsür yılın sonuna doğru, katılımı zorunlu olan pazartesi sohbetlerinden birine katılmadım. gitmedim.. gitmek istemedim.. bilgisayar odasında oyun oynamak istedi canım. arkadaşımla hem de.. o da gitmedi.. yurt müdürü "benim yurdumda kalıyorsan eğer, benim kurallarıma uyacaksın" dedi.

    nasıl yani?

    açık bir şekilde "ya sev ya terket" deniliyordu. hani islamiyet kültürünün getirdiği hoşgörü? hani bu kültürün getirdiği iyi niyet?

    sonradan teker teker dank etmeye başladı.

    okul yıllarında gülüp geçtiğimiz haremlik-selamlık uygulamalar, kız lisesinden herhangi biriyle tanıştığın zaman bu olayın müdürlerin kulağına kadar gitmesi ve durumdan rahatsız olmaları, yurtta zorla sabah namazına kaldırmalar, her sınıfta veya her odada atatürk yerine enver ören resimlerinin olması, diş fırçası ve macununun haram olduğunu söyleyip ağızlarında misvakla gezenler, lisede mezuniyet töreninde bildiğiniz o mezuniyet şapkalarının takılmaması ve bunun sebebinin gavur icadı olması, yurda keçi sakalla ve şortla alınmamanız ve saire... *

    yıllardır şu dindardır, şu şöyledir, şu böyledir diye ayırmayan ve yıllardır farkında olmadan ezilen ben, bunları yaşayan ve bütün bunların farkına varan ben; dindar orta sınıfı ezen taraftaymışım şimdi. yıllardır dindar orta sınıf eziliyormuş ve gün bugünmüş.

    biz ayrım yapmazken, paraya tapıp allah'ın ismini ağzından düşürmeyenler ayırdı insanları...

    biz insanların gözüne bakarken; onlar sakallara, saçlara, küpelere takıldılar...

    biz samimi bir şekilde gülerken, para güldürdü onların yüzünü sadece. parayı aldıktan sonra yine allah dediler.

    tesettürlü ama ailesinden uzaklaştıktan sonra mini etekle ortalıklarda gezen kızlar gördüm oturduğum yerde. ve şimdi o ve onun ailesi suçluyor beni "eziyorsunuz bizi" diye.

    ve şimdi ben "biz ve onlar" derken burada, ezilen tarafı oynamaya devam ediyorlar.

    ülkede orta sınıf var, kabul.. ne kadarı dindar, ne kadarı değil o kadarına karışamam, bilemem, gücüm yetmez. ama ezildiklerini iddia ediyorsa bu dindar orta sınıf denilen bölüm, kısım, grup, çoğunluk ya da her neyse,

    lütfen ellerini vicdanlarına koysunlar da ne olup ne bittiğini görmeye çalışsınlar.

    yıllardır dini ortaya koyup, arka ceplerinden cüzdanlarını götürenleri görmeye çalışsınlar.

    neyse..

    not: doluyum.. sürç-i lisan ettiysem affola.
  • orta sınıfın bilerek yok edilmesindeki başlıca amaçtır. bugün cumhurbaşkanı "doktorlar yurtdışına gidiyormuş giderlerse gitsin" derken aslında oluşturmak istediği de tam olarak buydu. zira mevcut orta sınıfı yok etmeden yenisini inşa etmek on yıllar alacak bir süreçtir.

    bu amaç doğrultusunda son yıllarda ülkedeki insanların okuyan kendini geliştiren insanlara düşman olması da bu planın bir parçasıdır. yakın gelecekte bu değişim daha da çok fark edilmeye başlanacak. hastanelerde sakallı şalvarlı doktorların sayısı artacak. yine aynı durum devlet memurları içerisinde de olacak. halk ise yapılan propagandalar ile almanya'ya giden doktorlara düşmanlaştırılıp yeni düzeni benimsemesi sağlanacak.
hesabın var mı? giriş yap