*

  • pazarda seçilmek için can atan hıyar tavrı. sergini önüne doğru koşar adımla gider bunlar ve günün daha erken saatlerinde cacığa doğranma hakkını kazanırlar. sapıktırlar ayriyeten her teşhirci gibi. iyk.
  • sinyal teorisi ismi altında akademize edilmiştir.
    dik alası için :
    (bkz: paul samuelson)
  • akademize edemediğim durum. ama ben mor ineğim diyen yeşil inekler hayal edin ve biliyorsunuz boyamazsanız yeşil inek yoktur. bilmem nasıl pastoral bi ruhla açıklayabildim.
  • referanslar kullanarak bakınız bu da öyle diyor. aynı birikimde ve fikirdeyim ben o insanlarlan. yani zekiyim, tapılmayı hakediyorum, emek verdim bu işe demektir. nazarı itibarımda karı kız tavlamak için gitar çalan gençlerden farkı yoktur bunu yapan insanların.
  • hayatı yaşanabilir kılan detaydır. bir bilgiye ulaştığın zaman bunu başka bireylere aktarırsın, zaten "birikim" böyle bir şey. azıcık meraklı bir insan karşındaki insanın söylediklerini dinler, kendi paradigma süzgecinden geçirir. tabi hiç bir insan ile iletişime geçmeden, insan bağımsız şekilde de bir bilgi birikimi elde edebilirsin. doğayı izlersin, verileri süzer bir birikim oluşturursun. ama insan sosyal bi canlı, iletişim içindeyiz. sürekli bir teşhir halindeyiz yani. bizi insan yapan şey bu be.
    hiç mi güzel bi sohbet içinde bulunmazsınız? hiç mi iyi bir film izlemediniz? hiç mi iyi bir kitap okumadınız? işte bunlar hep teşhir. kibire boğulmuşsunuz valla. karşınızdakini yargılamaktan işin özünü kaçırıyorsunuz bence. benden söylemesi.
  • "entelektüel teşhircilik cinsel teşhircilikten daha iğrenç" der cemil meriç
  • gösteriyor ama vermiyor diyebilirler, çok ayıp ediyor.
  • ısmi bile entelektüel birikim teshirciligidir. bi cahil bulamaz lan şu ismi. ben bulamam mesela. "bildiğini gösterme merakı" falan derim en fazla. ama adam entelektüel birikimini teşhir edecek ya, bulduğu işim bile asortik, sofistike, dışavurumsal ve izdüşümsel. ben bi önceki cümledeki şu 4 kelimeyi biriktirebildim. ama entelektüel birikim teshirciligi diyemedim. çok cahilim keşke ölsem
  • food porn'dan iyi olan bir şeydir.

    bir kulaktan girip diğer kulaktan çıkarken iz bırakır belkim.
  • konunun iki tarafı var, afedersiniz iki taraf da birbirinden sığırca bir konumda.

    bilgi, yani aynen aileden ve toplumdan edinilen davranış kalıpları gibi, yazılı ya da görsel yolla edinilen birikim, aslında gündelik hayatımızı modifiye ettiğimiz, adeta hayatımızın tıkanmış kanalizasyon borularını açmak için kullandığımız araçlardan ibaret.

    işin ilk sığırca kısmı, burada hedef seçilenlerin bir kısmının, hiç kullanmadığı bir ingiliz anahtarının fotoğrafını çekip paylaşması gibi bir yaklaşım sergiliyor oluşu. ama işte entelektüel birikim ile temas kurmak mikrop kapmaya benzer, kendi bünyenizde etkisi sınırlı olsa da en kötü taşıyıcısı olursunuz ki onda da hayırlı taraflar vardır.

    diğer tarafta ise lümpen kültüre sığınıp, işi gücü bahane edip, eskiden sigara içince sert çocuk olduğunu sananlar gibi, kendine verdiği zararla övünen gerizekalılar var. misal foucault okumak ya da astrofizik ile ilgilenmek ya da bir enstrüman öğrenmek kadınlara/erkeklere hava atmak için lazım değil ki evladım. bunlar senin tekniğini, görgünü geliştirmek, dünyayı anlamanı, inançlarını sorgulamanı, daha farklı ve iyi işler yapmanı, daha hazırlıklı ve güçlü bir insan olmanı sağlayan araçlar. elinle musluk sökemeyeceğin gibi, o bilgi olmadan hayatını tamir edemiyorsun; olmuyor.
hesabın var mı? giriş yap