friend with benefits

• (bkz: colourful friend)
• (bkz: friends with benefits)
• aradığım arkadaşlık modeli.
  
  evde mısır patlatır sinema izleriz.
  sahile iner çay içeriz.
  hastalanır evine gider yemek hazırlarım.
  hüzünlenir başını omzuma dayar.
  canı sıkılır saatlerce telefonda onu dinlerim.
  sevişmek ister sevişirim.
  rakı içelim der, karşılıklı oturup kırk yıllık dost gibi sohbet ederim.
  canı sıkıldığında eğlendiririm.
  pbs zamanı ayaklarının altına koysun diye kauçuk su torbası hediye ederim.
  bilmem hangi yere tatile gittiğimde onun için hatıra hediye alırım,
  vefa bozada içeriz, sobanın üzerinde kestane kebap da yaparız.
  sevdiğimiz müzikleri dinler, şarap içeriz.
  o bana sarılır ben ona, kalbimizde can kırıkları.
  ama erkekler ağlamaz.
• bunu yapan bir çok arkadaşım var diyebilirim.fuckbuddylik ile arasında çok ince bir çizgi var.ama çok ince işte sorun orada,hatta ne incesi amk direkt ikisi eş değer benim gözümde.arkadaş olarak başlayıp yavaş yavaş pay çıkarmalarla birlikte sonunda fucking olayına giden ve adı kibarca "friends with benefits" olayına dönüşen durum.bana kalırsa asıl düşünülmesi gerekilen kısmı "ya sonra..?" bölümü.düşünsene bu kızı veya herifi her ortama sokuyorsun sevgilin oluyor ama hala sen friends with benefits oluşumundan faydalanıyorsun falan.ya da hadi diyelim sevgilin olduktan sonra bir daha hiç yapmadın,e yavrum adı "friend" demek ki bu insanı hayatından çıkarmayacaksın..bu durumda da ortaya "yüzüne nasıl bakarım yanımdaki insanın?" durumu beliriyor.
  tabi bu anlattıklarım kişiden kişiye ve durumdan duruma araya vicdan ve sorumlulukların girmesiyle çok farklı hallere bürünebiliyor.amaaaaan her neyse.
• fuckbuddyliğin bir altı, arkadaşlığın bir üstü.
  
  ne fuckbuddylik kadar sorumsuz davranırsınız, ne de bir arkadaş edasıyla sevişmekten çekinirsiniz. birbirinizin sorunlarını dert edinebilir, günlük hayatınızda yardımcı olabilirsiniz.
• fuckbuddy'den daha mantıklı olan eylem.