geceye bir pişmanlık cümlesi bırak

• başlıyorum.
  
  (bkz: selamün aleyküm dilara ben mustafa)
  
  (bkz: lanet olsun nerden geldim de oturdum masanıza)
• pişmanım seni doğar doğmaz tanımadığıma. yine de mutluyum çıktın karşıma.
• daha açık olsaydım; olabilseydim.
• hiç yapmayıp ölene kadar pişman olacağıma, yapıp pişman olmayı tercih ettim. çünkü pişman olmama ihtimali de vardı. hiçbir pişmanlığım yok. böyle iyi.
• fakir olduğuma pişmanım,,,,biri.beni zengin etsin..
• o gün o kağıdı vermeliydim.
• 1 maç yapıp kapatacağım diye açtığım pes'i yeni kapattım. şey sonrası pişmanlık afedersiniz
• saad 01.35 oldu ve yarın erken kalkacam... ^*
• sene 1991..
  belki de 90 bilmiyorum.. bilmeyecek kadar küçüğüm.. okula gitmiyorum henüz.. 91 de 6 yaşımdayken ilkokula başlamış biriyim.. beş yaşımdayım aşağı yukarı..
  
  komşumuzun kızının düğünü var ve başka bir komşumuz sigaradan nefret etmeme başlangıç sebebi olan sigarayı almamız için ben ve benim gibi bir kız arkadaşımı daha otobanın karşısında olan bakkala gönderiyor.. o zamanlar her köşede bakkal yok tabii.. iki küçük çocuğu otobandan geç diyerek sigara almaya gönderen adamın vurdumduymaz aklını ben s...
  
  biz düğüne yetismenin de hevesiyle otobanın karşısına koşarak gidiyoruz ve o sırada kız arkadaşın kız kardeşi de ardimizdan bakkala giriyor.. o da 3-4 yaşlarındaydı o zamanlar.. hepimiz fazla küçüğüz..
  
  adi esma idi..
  üzerinde asla unutamadığım lila rengi örgülü kazağı, kıvır kıvır sarı, uzun saçları, yemyeşil iri güzel gözleri, daha konuşmayı bile tam sökemeyen yarım cümleleriyle her zaman akan burnunu koluna sürerken, adımızı söyleyip gülümseyerek yanımıza koştu.. ne ablası ne de ben oralı olmadık çünkü bir an önce düğüne gitmenin derdindeydik çocuk aklımızla..
  
  sigarayı aldık, kızın varlığını bile unutup otobanın kenarına koştuk.. hava kararmıştı.. otobandan karşıya geçip tepeyi tırmandık.. o sırada acı bir fren sesiyle çığlık koptu.. arkamizi döndüğümüzde esma'nin savruluşunu gördük; ama savrulanın esma olduğunu anlamadik bile.. arabadan bir şey atıldı sandık.. esma bakkalda olmalıydı.. onun bakkaldan çıkıp hızlıca koşması, bize yetişmesi mümkün bile değildi sanki..
  
  arkamızdan fren sesine çıkan bakkal asker amca hemen kazaya koşmuş ve herkesi tanıdığı için gelip durumu haber vermişti...
  
  esma oracıkta bizim yüzümüzden hayata gözlerini yumdu..
  
  hayatımın tek keşke'si esma..
  keşke sigara almaya gönderilmeseydim..
  keşke orda elinden tutsaydim..
  keşke seni o gerizekalı düğünden daha çok onemseseydim..
  keşke o kadar çocuk olmasaydım..
  keşke esma, keşke..
• o kız ağladığında teselli için omzuma yaslanmasına izin verecektim. pffff