geçim sıkıntısı çekmenin tepkisizliğe yol açması ^*

• bugünleri kurgulayan ust aklın en önemli kliklerinden biri. bunlari not alın. incelemelerde bu kavramları çok duyacağız.
• doğru bir tespit.
  bu nedenle iktidar icin yoksulluğu yok etmek, azaltmak değil yönetmek istiyorlar deniliyor.
  ayrıca yoksul kitlelerin oranı/ sayısının da gün gün bariz arttırılması durumu da var.
• bunu güney amerika, afrika gibi coğrafyalarda çok görürsünüz.
  
  genelde orta sınıfın yıllar içerisinde eritilmesi ile başlar. malum karnı tok, sırtı pek bir orta sınıf eğitime, okumaya, sorgulamaya başlar. normal bir ülkede orta sınıf demek ülkenin çoğunluk nüfusu demektir. dolayısı ile de sahip olduğu oy sayısı, politik temsil gücü otoriter, popüler aşırı milliyetçi vs açısından dikatatörcülük oynamak isteyen politikacılar sevmezler böyle karnı tok, sırtı pek orta sınıfı. çünkü böyle bir orta sınıfın oyu öyle kömür, makarna dağıtarak ya da boş siyasi vaadlerle, popülist söylemlerle ucuza kapatılamaz.
  
  dolayısı ile gelişmemiş ülkelerde belli hastalıklı eğilimlerle, kötü emeller ile bir şekilde başa gelenler önce orta sınıfı yıllar içerisinde yavaş yavaş eriterek başlarlar işe. bu eritme de tabi ekonomik olarak çökertme, bezdirme şeklinde oluyor. önce orta sınıf içerisinde biraz kalifiye doktor, mühendis vs bir şekilde yurtdışına göç eder. kaç(a)mayıp bir şekilde o ülkede, ortamda kalan orta sınıf mensupları ise döviz kuru, enflasyon, dış güçler palavraları, ekonomik savaş yalanları vs aracılığı ile yıllar içerisinde öyle bir ekonomik duruma getirilir ki insanlar geçim derdi ile mücadele etmekten kafalarını kaldırıp, seslerini çıkarmaya, şikayet etmeye fırsat bile bulamazlar. sonra basarsın makarayı, dayarsın kömürü kaparsın oyu.