haykırmak

• hirs ile bagirmak, duygu patlamasi..
  
  (bkz: yell) (bkz: shriek)
• (bkz: bagirmak)
  (bkz: agzina geleni soylemek)
• canı yanmış gibi böğürmek, hönkürmek gibi bir uluma fiiliyatı..
• karşısında sesinizin çıktığı ama karşınızdakinin bu çıkışı hiç iplemediği durumlarda daha da fazla daha da fazla yapmak istediğiniz ama sizi daha da fazla aptal durumuna düşürmekten başka bir işe yaramayan, tıpkı kaybedecek hiçbir şeyi kalmamışlar gibi delinecek hiçbir yeri kalmayan biriyse hatta karşınızdaki gürültü kirliliğinden öte bir anlam ifade edemeyen eylem.
• kimi zaman düşüncelerimiz vardır, söylesek kaale alınmaz gibi hissederiz, bağırmak, haykırmak bu nedenle, hani dikkat çekme dürtüsü vardır altında. kimi zaman düşüncelerimiz vardır, söylemeye cesaret edemeyiz, yine bir haykırıştır kopan ancak sessiz bir haykırış, içimizde olan, söze dökülmeyen.
• belli bir birikimin dayanilmaz hale gelip,askin kafana vurmasi,birikimin disariya bagirarak cikarilmasi eylemi.
  muhtemel birikimler:
  ask
  nefret
  uzuntu
  yalnizlik
  ozlem
  mutluluk
• bir tür yakarıştır..
• hesabına okey oynanıyor,ne bol yancı var o gün; bir bereket, bin bereket.
  mütevazi çaylar,oraletler yaninda, tostlar, kolalar.
  kolanın köpüğü gibi kabardı adisyonlar.
  amanın ne oldu, parti bitti...
  haykırdı acı bir ses
  seyfi abi hesabı kes
• çaresiz bir imdat çağrısıdır.
• kitaplardaki kullanımı çoğu zaman saçma olan fiil. durduk yere haykıran insanlar hiç hoş durmuyor bir çözüm bulsunlar özellikle (bkz: yüzüklerin efendisi)'nde bu sorun var.