42 entry daha
  • ekşi sözlük'ten bir yazar bana bu filmi önerdiğinde işlerin bu dereceye gelebileceğini hiç düşünmemiştim. bir ara izlerim deyip filmin adını kenara kaydettiğimde, aylar sonra kendimi broadway'de neil patrick harris'in başrolünde oynadığı müzikali izlerken bulacağımı nereden bilebilirdim ki?

    broadway müzikallerine bayılıyorum. sahnede izlenebilecek en harika gösteriler, kesinlikle onlar. o yüzden mümkün olduğunca çok sayıda ve yerinde izlemeye çalışıyorum. chicago, operadaki hayalet ve evita'dan sonra bu sefer hedwig and the angry inch'i kestirmiştim gözüme. başrolünde oynayan neil patrick harris'in de etkisi oldu tabi bu seçimde.

    fakat ufak bir sorun vardı, oyuna bilet bulmak imkansızdı. üstelik türkiye'deyken. new york'a gitmeden aylar önce oradaki arkadaşıma bu oyunu mutlaka izlemek istediğimi ve bana bir bilet ayarlamasını söyledim. kendisi daha önce izlediği bu oyunu öve öve bitiremediği için daha da meraklanmıştım. üstelik harris'in 17 ağustos'tan sonra oyundan ayrılacağını, yerine başka bir oyuncunun geleceğini, o yüzden benim new york'ta bulunduğum dönemdeki tüm temsiller için bütün biletlerin satıldığını, belki kötü bir yerden, arka sıralardan ya da balkondan bir bilet bulabilirse alacağını söyledi. yerin önemi yoktu, orada olmalıydım. sonuçta 250 dolara (oha) anca balkondan bir yer bulabildi bana.

    1 ağustos gecesi belasco theatre'ın üst katına çıkarken salonun hıncahınç dolu oluşuna inanamadım. sanki içerdeki koltuk sayısından daha fazla insan vardı ve bazıları ayakta kalacak gibiydi. üst kata çıkıp en arka sıradaki koltuğumu bulduğumda oyunun başlamasına birkaç dakika kalmıştı. solumda şişman bir kız, sağımdaysa habsburg hanedanının dokuzuncu sıradan veliaht prensi gibi giyinmiş, pembemsi bir bronzluğa sahip nefis bir çocuk vardı.

    ışıklar söndü, oyun başladı, bir gece önce filmi izlediğim için konuyu bilerek gitmenin büyük avantajını gördüm, neil patrick harris'in saatler boyunca muhteşem bir performansla koca oyunu tek başına sürükleyip götürmesine canlı canlı şahit olmak, verdiğim paranın acısını kesinlikle unutturdu. söylediği şarkılar, giydiği kıyafetler, değiştirip durduğu abartılı peruklar, makyaj, sahnede âdeta kilo verircesine koşturması, terlemesi, soyunması, giyinmesi, kıvraklığı...her şeyi kusursuzdu.

    yasak olmasına rağmen gizli kapaklı çektiğim görüntülerin bir kısmını şuraya ve oyunun sonunu da şuraya koydum.

    benim izlediğim gece cast ve orkestra şu şekildeydi:

    hedwig: neil patrick harris
    yitzhak: lena hall
    skszp: justin craig
    jacek: matt duncan
    krzyzhtoff: tim mislock
    schlatko: peter yanowitz

    bu da şarkı listesi:

    -tear me down
    -the origin of love
    -sugar daddy
    -angry inch
    -wig in a box
    -wicked little town
    -the long grift
    -hedwig's lament
    -exquisite corpse
    -wicked little town (reprise)
    -midnight radio

    wig in a box en sevdiğim parça oldu tabi. son olarak, yitzhak rolündeki lena hall'un erkek rolündeki başarısı ve oyunun sonundaki muhteşem dönüşümü ise tek kelimeyle nefes kesiciydi.

    kısacası, "internationally ignored rockstar" hedwig'inki, filmiyle, müzikaliyle her şeyiyle izlenesi bir öykü, acıklı bir masal.

    oyundan sonra olanlar için bakınız: neil patrick harris/@kirlikedi
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap