• 7 haziran seçimlerinin sarhoşluğuyla 11 ağustos 2015 gecesi demokratik bölgeler partisinin cizre’de devletin hiçbir kurumunu tanımıyoruz diyerek bağımsızlık ilan etmesinin ve şehirlere hendeklerin kazılmasının sonucunda devletin devlet olmanın gereğini yerine getirip hendekleri kazanları hendeklere gömmesi ile sonuçlanan olay.
  • türkiye cumhuriyeti'nin 2.kurtuluş savaşı.

    son dönemlerde sözde siyasetçilerin bazı "faaliyetlerini" ve bununla ilgili haberlerini gördükçe aklımda tekrardan bir şeyler sahne alıyor. hatırlıyorum, hatırladıkça da öfkeleniyorum... bu nedenle, biraz da olsa iç dökme hasebiyle bir şeyler yazmak istedim.

    sözde çözüm süreci döneminde güneydoğu illerimizin başta nusaybin, sur, cizre, silopi, dargeçit, lice vs. olmak üzere birçok ilçesine hendekler kazıldı ve barikatlar kuruldu. dönemin sözde belediyeleri, kendi araçlarıyla teröristlere yardım ve yataklıkta bulundu. toplamda sayıları 10.000'i aşan teröristler, bulundukları bölgeleri savaş alanlarına çevirdi.

    operasyon öncesine kadar olan süreçte bölücü terör örgütü unsurları, bulundukları bölgeleri kendi üsleri hâline çevirmişti. o kadar ileri gitmişlerdi ki artık bölgede yol kesiyorlar, kontrol(!) yapıyorlardı. şu an hapiste olan sözde siyasetçiler de bunları destekliyordu. terör örgütü kesin bir şekilde sözde özerklik ilan ediyordu. artık amaç, türk yurdundan türk'ü çıkarmaktı.

    bölgede mücadele edilecek tek unsur sadece doğrudan terör grupları değildi. apartmanlar içinde mutfak dolaplarına, kutsal kitaplara kadar kurulmuş eyp'ler, neredeyse bölgenin her tarafındaki yollara döşenmiş mayınlar... tüm bunlarla birlikte, kendine bebekleri siper edecek kadar alçak bölücü terör örgütü...

    2015-2016 arasında ise bütün bu bölgelere türk silahlı kuvvetleri, çeşitli operasyonlar düzenledi. çok zor mücadeleler verilerek bu bölgeler temizlendi, binlerce terörist itlaf edildi. kahraman türk askeri ve polisi, mahalle mahalle, sokak sokak, apartman apartman bu bölgeleri terörden temizledi.

    uzun uzun ve detaylı olarak operasyon sürecinden bahsetmeyeceğim, esasen bu haddimize değil. o dönem bölgede canını ortaya koyup, çeşitli uzuvlarını kaybedip gazi olan ve ardından da bu operasyonlar ile alakalı kitaplar çıkaran kahramanlar var zaten.

    işte böyle mücadelelerle bu bölgeler terörden temizlendi. o sıralar belki de çoğumuz sıradan bir şekilde işimize, okulumuza vs. gidiyorduk fakat aynı anda da ülkemizin güneydoğusunda 2.kurtuluş savaşı veriliyordu. o mücadeleler verilmeseydi, bugün türkiye cumhuriyeti kesin bir şekilde bölünmüştü. teröristlerin ve terör destekçilerinin esas amaçları da buydu.

    sadece bu değil, sözde çözüm süreci döneminde -yani bu hendeklerin açılmasına kadar olan süreçte- diş sıkmaktan dişlerimizin kırıldığı daha da kötülerini gördük. askerin yuhalandığı, türk bayraklarının indirildiği... bir tanesinin örneğini paylaşacağım, bu görüntüyü ömrümün sonuna kadar istesem de unutamayacağım, unutmak da nasip olmasın.

    görsel

    benim siyaset ile olan tek resmi bağım, 18 yaşını geçmiş her türk vatandaşında olduğu gibi günü geldiğinde gidip oy kullanabilme hakkımın olmasıdır. kutsal saydığımız türkçülük anlayışını savunmak için de zaten herhangi bir siyasi partiye ihtiyacımız yoktur. gün olur, an gelir, dünya üzerinde bunu savunan bir tek ben kalırım, yine önemli değil. savunmaya devam ederim...

    bugünlerde bir partinin ülkeye sözde umut olarak göstermeye çalıştığı kişilerin bu hendek operasyonları döneminde yaptıkları hadsizce paylaşımları görüyorum, türkiye cumhuriyeti'ne ve kahraman türk ordusuna iftiralar atanları görüyorum, terör destekçileriyle iş tutmaya çalışanları görüyorum ve sadece öfkeleniyorum. tıpkı yukarıda yazdığım gibi, geçmişte olduğu gibi...

    benim için terörle masaya oturup teröriste söz hakkı veren de, teröristi ve terör destekçisini meşru göstermeye çalışıp iş birliği yapan da aynıdır. çok değil, 6-7 sene öncesinden hiç ders almamış gibi bölücü terör örgütü destekçileriyle aynı safta duranlar da hafızadan yoksundur. bugün buna destek vermek, yarın bu sahnelerin tekrar yaşanma riskine zemin hazırlamaktır.

    bizim gibi düşünenler, o zamanları hatırladıkça sadece öfkeleniyor, dişlerini sıkıyor.

    geçmişte bu olaylar yaşanırken bölücü terör örgütüne destek verenlerle bugün aynı safta duranlar ise ne bizdendir, ne de biz onlardanız. ömrümüzün sonuna kadar da cumhuriyet, atatürk ve türklük düşmanlarıyla hiçbir şekilde aynı safta olmayacağız.

    ve emin olun, benim bütün bu yazdıklarım gibi düşünen milyonlarca insan var.

    bu vesileyle, hendek operasyonları şehitlerimiz başta olmak üzere terörle mücadele sürecinde verdiğimiz tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. tanrı bize sizlere layık olmayı nasip etsin.

    evvelce gidenlerin asil ruhları şad olsun.
  • ilhamını 1830 ve 1848 fransız devrim barikatlarından ve 1871 paris komününden alan ve öz yönetim kurmak isteyenlere karşı gerçekleştirilen operasyonlardır. lakin bu sefer barikatları kuranlar cumhuriyetçiler, kızıl cumhuriyetçiler yahut sosyalistler değildirler. karşılarında da monarşi yoktur. barikat arkalarında feodal bir terör örgütüne mensup militanlar ve siviller bulunurken barikatın karşısında da yaklaşık 100 yıllık cumhuriyet kuvvetleri bulunmaktadır. murray bookchin devrim barikatlarının başarısız olma sebebini merkeziyetçilikten uzak ve öz yönetim fetişi olmaları ile açıklarken hendek barikatları merkezi ve organizedir. başarısızlık yine de kaçınılmaz olmuştur. 1830, 1848 ve 1871'de barikatlarda ele geçirilenler kanlı bir katliama tabi tutulurken cumhuriyet kuvvetleri hendek operasyonlarında sivil halka zarar gelmemesi için elinden geleni yapmış bu sebeple 249 evladını şehit vermiştir. tüm şehitlerimize rahmetle...
  • babamın gidip 3 ay sonra bacağında bir kurşun yarası ve hala devam eden his kaybıyla geldiği, bir çok abi dediğim insanın, arkadaşlarımın babalarının evlerine tabutla döndüğü operasyonlar.

    cumhuriyet tarihinin en büyük hainliklerinden biri olan çözüm süreci sonunda ülkeyi kurtarmak için yapılan sonucunda 800'ü aşkın şehit verdiğimiz operasyonlar.

    o hendekleri açanları destekleyenlere de onların çözüm ortaklarına da hala bir ceza verilmiş değil.
  • görsel

    amerika felluce'yi dümdüz ettikten sonra askerlerini sokmuştu. camilerden rock müzik çalarak psikolojik harp de uyguladı.
    biz de aralıksız bombardımandan sonra camilerden onuncu yıl marşı çalarak pkk'yı daha az kayıpla şehirlerde yok edemez miydik?
  • türkiye cumhuriyeti'nin ve türk silahlı kuvvetleri'nin cumhuriyet tarihimizdeki en fiyasko ve en rezil olayıdır.
    bazıları bunu bir zafermiş gibi görüyor ancak,

    pkk'lı teröristler koca koca şehirlere silah ve mühimmat yığınakları yaparken, türk devleti, türk istihbaratı ve türk ordusu ne bok yapıyordu?

    pkk'lılar çözüm süreci garabetinde silah bırakmayacaklarını her koşulda açıklamışken,
    göz göre göre buna nasıl izin verildi?
    neden bunları görmezden geliyorsunuz?

    bize askerde pusudan kurtulmanın en kolay yolu nedir diye sormuşlardı?
    cevabı çok basitti, "pusuya düşmemek"
  • bu dönemde bu bölgede jandarmaydım, her ne kadar ekşi istihbarat timi olayı cihangir'deki evinden çıkmadan çözse de doğrusu şudur, pkk suriye ve ırak bölgesinde abd desteği ile toprak kazanıp aynı olayı türkiye üzerinde de yapacağını sandı, devlet geri çekildi, şehirleri fethedeceğini sanan salak pkklılar dağdan şehre indi ve etrafları sarılıp yok edildiler. binlerce yıldır buranın kodim halkı olduğunu iddia eden bu kitle son bin yıldır sıkca türk devletleri tarafından uygulanan bu taktiği nedense öğrenememiş, çok değil bu operasyona kadar yol bile kesen eşkiyalar kısmen yok edildi ve türkiye sınırları içinde silahlı operasyonları bitti.
  • iktidarın hamasetle oy kazanabilmek için milletine ihanetidir. arttırdılar mı oylarını, evet. cehalet sağolsun. olan şehitlerimize oldu, bölgede yaşayan insanımıza oldu.
hesabın var mı? giriş yap