hotel world

• bir ali smith romanı. şöyle açılır :
  
  "woooooooooooooo -
  hoooooooooooo what a fall what a soar what a plummet what a dash into dark into light what a plunge what a glide thud crash what a drop what a rush what a swoop what a fright what a mad hushed skirl what a smash mush mash-up broke and gashed what a heart in my mouth what an end.
  what a life.
  what a time.
  what ı felt. then. gone."
  
  ve şöyle biter :
  
  remember
  you
  must
  live
  
  remember
  you
  most
  love
  
  remainder
  you
  mist
  leaf
  
  aradakiler için british council önerilir. bir de "past", "present historic", "future conditional", "perfect", "future in the past", "present" bilgisi.
  
  ayrıca (bkz: memento mori).
• hayatla baglarini neredeyse tamamen koparmis, dislanmis ve kendisini yasamdan-toplumdan-iletisimden ve de hatta kendilerinden izole etmis bes kadinin (sara,lise, else, clare, penny) romani.
  
  alti bolumden olusur. "past, present historic, future conditional, perfect, future in the past, present" ve acilis bir bireyin hayattan tam anlamiyla kopusunun simgesi olan "ölüm" le baslar. ölümü ve sonrasini, olmekte olan sara'nin agzindan okuruz.
  
  "woooooooooooooo -hoooooooooooo what a fall what a soar what a plummet what a dash into dark into light what a plunge what a glide thud crash what a drop what a rush what a swoop what a fright what a mad hushed skirl what a smash mush mash-up broke and gashed what a heart in my mouth what an end.
  what a life.
  what a time.
  what ı felt. then. gone."
  
  ve sara, ölüp bir hayalete donustukten sonra hic olmadigi kadar canlidir. hayaleti yasarken hic iletisim ya da iliski kuramadigi ailesiyle iletisim kurmak icin cabalar. vucudunun parcalara ayrilmasi, onun yasarken sistemin icinde parcalanisini simgeler ayni zamanda da zihinsel parcalanisini ve cokusunu. bir kadin olarak baska bir kadina asik olmasiyla ataerkil kurallara ihanet etmistir. toplum kendisini yok saymistir ve o daha yasarken, henuz bir hayalete donusmemisken gorunmez olmustur.
  
  romanda kahramanlarin isimlerinden gordukleri ruyalara kadar ataerkil topluma, kapitalist sisteme ve o duzenin icindeki kaoslara gondermeler bulunmaktadir ve aslinda bireyler koyulmus kurallara itaat etmezlerse duzenin onlari nasil cezalandirdigi, izolasyona, iletisimsizlige, yalnizliga mahkum ettigi islenir.
  
  else dilencidir. isminin gonderme yaptigi uzre, baskacadir, otekidir, disaridadir, tam anlamiyla
  outsider'dir.
  penny, gazetecidir. isminin gonderme yaptigi uzre, kapitalist sistemin bir parcasi gibi gozukmekte ve aslinda hicbir yere ve hic kimseye ait olamamaktadir. isi geregi surekli seyahat etmekte, bu yuzden hayatta kendine ait bir yer bulamamaktadir.
  sara ve kardesi clare, ancak sara asansor bosluguna dusup vucudu parcalara ayrildiktan sonra bir hayalete donusmesiyle iletisim kurmaya baslayabilmislerdir, onlari ilk dislayan aileleri olmustur.
  lise, otelin resepsiyonistidir. tum gun tek basina, ruh gibi ayakta dikilmektedir. yapayalniz ve mutsuzdur. ayni zamanda dogustan gelen saglik problemleriyle bogusmakta, disarida gordugu dilenci kizin (else) kendisinden cok daha mutlu cok daha ozgur oldugunu dusunmektedir.
  
  tum karakterlerin icinde bulunduklari ve hissettikleri sey sevgisizlik, ise yaramama ve yalnizliktir. hayatta tutunabilecekleri hicbir sey yoktur onlara gore ve onlar sara gibi birer oludurler bedenleri icinde.
  
  otelin kendisi de kapitalist, ataerkil, hiyerarsik sistemin bir parcasidir. isminin gonderme yaptigi uzere erkeklerin yonettigi, cok keskin kurallari olan ve kendi icinde hiyerarsik duzeni oturmus dunyayi sembolize etmektedir.
  
  yazar, kosusturmayla gecen hayatlarin vazgecilmez unsuru zaman kavramini -ki kitabin her bolumunun basligi zaman kavramina gonderme yapmaktadir-, iletisimin vazgecilmezi olan dilin kullanimini, bedenlerini her seye ragmen ayakta tutan, kendilerini olu olarak nitelendirseler bile aslinda hala herkes kadar canli olan karakterlerle yasamin bizzat kendisini aktarmis, bunu yaparken bol bol feminist ogelere basvurmustur.
  
  ekleme editi: kitabin acilisi olan ve sara'nin asansor bosluguna duserken soyledigi yukarida yazili sozleri metallica'nin muzik formatina donusturmesi en icten temennimdir. okurken james'in soyleyisine kadar canlandirabiliyorumdur gozumde, uktemdi, belirteyim dedim.