• 2010 yılında laura lippman tarafından yazılmış 2012 başında da türkçeye saplantı adı ile çevrilmiş gerilim romanı. *

    arka kapakı şöyle ki;

    senin fotoğrafındı… bir dergide gördüm… tabii ki olgunlaşmışsın. yine de, seni nerede görsem tanırım.

    sakin bir hayat yaşayan eliza benedict'in dünyası walter bowman'dan gelen bir mektupla altüst olur. 1985 yılının haziran ayında, eliza henüz on beş yaşındayken bu adam tarafından kaçırılmış ve altı hafta kadar rehin tutulmuştur. şimdi virginia'da tecavüz ve cinayet suçundan bir ölüm hücresine kapatılmıştır ve eliza onunla ilgili geçmişini çoktan temize çektiğini düşünür. ancak walter yok sayıldığı zaman akla hayale gelmeyecek şeyler yapabilir ki bunu eliza çok iyi bilmektedir. çocukları ve mutlu evliliğinin üzerine kabus gibi inen bu adamdan bir an önce kurtulmak üzere onunla son bir kez görüşmeyi kabul eder.

    ama walter'ın istediği şey, bağışlanmanın çok daha ötesindedir. eliza'dan onun hayatını kurtarmasını ister… çok uzun zaman önceki gerçek su yüzüne çıkacaktır, tıpkı geçmişe gömülen o korkunç sır gibi…

    "hayatta kalmasına izin verdiği tek kurbanını nasıl saplantı haline getirdiğini dehşet içinde okuyacaksınız."
    the oprah magazine
  • kitabı stephen king abimiz tavsiye ediyor diye alıp okudum aslında. ama 3 günde bitirdim. bu benim beğeni göstergem olduğuna göre tavsiye ediyorum diyebilirim.
    bazen ara metinler gayet sıkıcı derece uzunda gelse akıcı bir şekilde devam eden roman bence tam tatmin sağlar sevenlerine.
  • kitabi alip yillarca rafta beklemistim ama nihayet bugun bitirdim. acikcasi kitabin sonu beni sasirtti nedense okurken hep bi stockholm sendromu olacakmissacina bir hisse kapilmistim. walter karakteri asla tam olarak cozulemeyecektir.
    (bkz: stockholm sendromu)
hesabın var mı? giriş yap