• bir outlander karakteri. ailecek seviyoruz, aye.
  • kadınların ve erkeklerin biricik arzusu iskoç ateşi. o ise, soğuk nevale claire'i seviyor.
  • bu jamie fraseri izleyen erkekler ben de erkek miyim deyip intihar etmeli hemen. öyle acaaayip bi şiii..
  • başlığının mackenzie olarak düzeltilmesi gerekiyor. başlık taşı fasilitesi vardı bir zamanlar. 40 yılın başı ihtiyaç duydum, yok olmuş.

    (bkz: james alexander mackenzie fraser)

    ayrıca olsa da izlesek*
  • wedding bölümünde kendisinin söyledigi üzere; james alexander malcolm mackenzie fraser. askina ve davasina sadik kizil bomba.

    aslinda sarisin olan sam heughan tarafindan canlandirilabilmesi icin, saclari defalarca boyandikan sonra ancak elde etmisler kitapta bahsedilen o kusursuz kizil rengi.
  • 1. sezonun finalinde randall soyadını almak zorunda kalmıştır.
  • iskoç oyuncu sam heughan tarafından canlandırılan outlander dizisinin baş karakterlerinden biri.
  • asıl adı, james alexander malcolm mackenzie fraser olan muhteşem ötesi kitap karakteridir. dizisini ilk keşfettiğimde aşık olduğum, daha sonrasında ise kitaplarını okuyarak daha da bağlandığım karakterdir.

    kitap bol betimlemeleriyle her şeyi daha iyi anlamanızı ve kendinizi kitabın içindeymiş gibi hissetmenizi sağlar. çekilen dizisi 'outlander' ise gerçekten harika yapılmıştır. oyuncu seçimleri başarılı, özellikle jamie rolünü oynayan sam heughan gerçekten başarılı bir iş çıkartmıştır. saçları, bakışı, gülüşü... her şeyiyle insana, "ah... keşke claire'ın yerinde ben olsaydım." dedirtir. (bu arada claire'a gıcık kapılıyordur.)

    okuyun ve izleyin. bu karakterin değeri bilinmiyor.
  • s1e15 wentworth prison bölümünde claire'le vedalaşırken i love you, mo nighean donn diyerek ( i love you, my dark haired lass) beni benden alan outlander dizisinin baş karakteri, kızıl afet. belki de ben de koyu saçlı olduğum için etkilendim bu cümleden bilemiyorum. dizinin her bölümünü ağzımızın suları aka aka izliyoruz, bu yaşta bizi dizi karakterine aşık ettirdi kendisi. (bkz: sam heughan) ayrıca pandemi bitse de bir yıl kuru ekmek yiyip para biriktirsek de bi iskoçya turu yapsak ya.*
  • sene bin dokuz yüz doksan bir yani bu içi de dışı kadar güzel karakterin yaratıldığı yıl.

    eski bir doctor who bölümünden esinlenilerek yaratılmış. yazar diana gabaldon bir tarih araştırmacısı. kime özendi bilmiyorum ama o dönem kurgusal bir şeyler kaleme almak istiyormuş. bir türlü de ilham gelmiyormuş. o dönemlerini şöyle anlatmış. "uzun uzun düşündükten sonra tarihi bir roman yazmak bana muhtemel en kolay yolmuş gibi geldi."

    sonuçta bir tarih araştırmacısı değil mi? yani.

    "tamam da nereden başlayacaktım? hangi dönem? neresi? sonra bir şey oldu. nadiren tv izlerim ama doctor who'yu izlemeyi alışkanlık haline getirmiştim."

    o gün izlediği bölümde doktor'a yardım eden on sekizinci yüzyıl kahramanı jamie maccrimmon adında bir iskoç karakter dikkatini çekmiş. kilt giyip oradan oraya koşturarak kadınları koruyormuş. frazer hines tarafından hayat verilen bu karakter jamie fraser'a da ismini verecekmiş aynı zamanda.

    "ertesi gün kilisede otururken kafama dank etti." diyor. "sadece bir yerden başlamak gerekiyordu. zamanı ve mekanı kafamda belirledim ve daha konuyu bile oturtamadan sadece yazmaya başladım."

    ilk kitabı outlander bitip de raflarda yerini aldığında büyük hit olmuş ve filme uyarlanmasına karar verilmiş. film için düşünülen isimler ise ilginç. eğer proje hayata geçseydi liam neeson (hadi bunu anlarım) ya da sean connery (yok artık) jamie fraser rolünü kapacakmış. hatta yukarıda bahsettiğim frazer hines (kaderin cilvesi bu ya sir fletcher gordon karakteriyle ilk sezonda rol almış) gençken çok istemiş bu rolü. olmamış.

    üstünden yıllar geçmiş. bu arada kitaplar seri halde basılmaya devam ediyor. yazar projenin dizi haline getirilmesi için starz ile anlaşıyor. bundan sonrası ekşın. cast için bütün ekip harıl harıl araştırmalara başlıyor. sam heughan nam bir eleman ya nasip diyerek seçmelere katılıyor ve video kaydını izleyen ekip saniye bile kaybetmeden evreka haykırışları eşliğinde çırılçıplak sokaklara fırlıyor.

    prodüktör maril davis "bu çok şaşırtıcı çünkü biz jamie fraser'ı asla bulamayacağımızı düşünüyorduk. ilk seçilen oyuncunun bu çocuk olması inanılmaz bir şeydi. hele bir claire'i bulalım sonrasında çok uğraşırız, diye düşünmüştük." diyor ve claire'i bulmak dünyanın en zor işine dönüşüyor. "kaset üstüne kaset. ünlü ünsüz bir sürü oyuncu izledik." ve çekimlere iki hafta kala claire, tam bir son dakika golü kimliğiyle ekibe dahil oluyor.

    yazara "peki oyuncular sizin hayal ettiğiniz gibi mi?" diye sormuşlar. "değiller. nasıl olsunlar ki." demiş. "zaten buna gerek de yok. yaptıkları iş sihir gibi."

    sihir kelimesi aslında doğru bir seçim, özellikle sam'in ilk görüntülerinden aslında hiç de hoşlanmadığını düşünürsek. sam'i fazla modernize ve tuhaf bulmuş. bizzat karaktere bürünürken izleyene kadar da içten içe benimseyemediğini sonradan itiraf ediyor. "sahnelerini tekrar tekrar tekrar tekrar izledim ve kabul etmem gerek ki bu jamie'nin ta kendisi olmuş."

    anlıyoruz ki her şey için, herkes için doğru bir zaman var. otuz yıl önce kaleme alınmış bir karakterin ekranlarda yıllar sonra vücut bulabilmesi belki de kendi doğrusunu beklediği içindi. hepimizin hayattan beklediği bir şeyler vardır mutlaka. bizim için de o doğru an geldiğinde jamie kadar şanslı olmayı umalım.

    ünlü bir astrolog başından türlü dertler eksik olmayan bu şahane karakterin doğum haritasını merak etmiş. yazara doğum günü ve saatini sormuş. kendisi 1 mayıs 1721'de akşam yedi sularında hayata gözlerini açan bir boğa erkeği. yükseleni akrep ve ay burcu da yengeç. bu bilgiyi de meraklısı için buraya bırakalım.

    benim asıl söylemek istediğim, jamie ne kadar aşk hikayelerinin tipik yakışıklılarından biri sanılsa da onu diğer meşhur benzerlerinden ayıran bir özelliği var. kadınlar genellikle böyle büyük kurgu aşıkları çok sevmekle birlikte onları tanımaktan, okumaktan, izlemiş olmaktan mutluluk duyarlar. onlar gibi bir sevgilinin hayalini kurarken kalpleri güm güm atarak uykuya dalarlar. jamie'yi tanımak ise tam tersi insanları mutsuz eder. onun sevgisinin derecesini hissedebilene tatlı uykular haram olur.

    içinde hiçbir olağanüstü element barındırmayan bütün o etten kemikten varlığına, hatalarına, yaralarına, acılarına rağmen belki de ilk defa bir kurgu karakter insanları onun gibi bir aşığın sadece romanlarda var olabileceğine inandırmıştır. dikkatli yaklaşın. jamie siz "romantik prens"iniz olsun isterken kalbinizde onulmaz yaralar açacak.
hesabın var mı? giriş yap