john river

• river dizisinin ana karakteri. takım elbisesinin üzerine geçirdiği uzun pardösüsünü savurarak ve hayaletlerini de peşinde sürükleyerek davasını çözmeye çalışan eksantrik dedektif.
  
  --- spoiler ---
  
  çocukluğunda terk edilişi, o travmayla yaşamaya mecbur kaldığı yer, şahit olduğu ilk ölüm, yaşlı adamın hayaletinin onunla konuşması ve yalnızlığından bir nevi kurtarması... öylesine hasarlı bir geçmişi var ki. ama o hasarlar, onu ikiyüzlü ve içleri çürümüş insanlardan daha gerçek kılıyor.
  
  "bazıları hayatları boyunca ölüm nedir bilmezler. ama sen... sen bununla yaşıyorsun."
  
  dizide, önsezilerine güvenerek rosa'yı takip edip onu marcus'la gördüğü karelerde, insanlara karşı güvensizlik konusunda bir defa daha haklı çıktığı için gözlerinde oluşan derin hayal kırıklığını o kadar iyi tanıyor ve biliyordum ki, özellikle o karede river'ı çok çok iyi anladım.
  
  --- spoiler ---
  
  dizide saçma, eksik ya da abartı gelen pek çok detay vardı ama, john river'ı onlara rağmen sahici, samimi, bağ kurulabilecek bir karakter olarak gördüm. özellikleri asla ama asla karşılaştırılamaz, lakin harold finch'ten bu yana ilk defa bir kurgu karakteri gönül rahatlığı ile sevdim diyebilirim.
  
  tıpkı finch gibi, müstehcenliğe bulaştırılmamış olması; takım elbise ve ciddî duruşun da etkisi olsa gerek...